Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Uluslar-arası Aksu Festivalinden kaynaklanan;

Mahalli sohbetimizi sürdürmeye devam ediyoruz..

Bugünkü konu başlığımız;

İl ve ilçelerimizi kapsayan ‘Halk Oyunları’ üzerine olacak…

Sizlerin de çok iyi bildiği üzere;

Her yörenin ve bölgenin oyunu kendine özgüdür..

Bir başka ifadeyle;

Yörenin üretim ve yaşam biçimini eğlenceli bir şekilde anlatımıdır…

Ve bu nedenle de;

İl, ilçe ve hatta yakın köyler arasında bile ufak farklılıklar taşır..

İlimiz mülki sınırları içerisindeki ilçelerde de birbirinden farklı oynanan ‘Halk Oyunları’ vardır…

Alucra ve Çamoluk ilçemizin kendine özgü ve kendini anlatan Halk Oyunları vardır…

Şebinkarahisar ilçemizin ‘Tamzara Oyunu’ başta olmak üzere, sahil kesiminden çok-çok farklı oynanan oyunları oynanmaktadır…

Dereli ilçesinin ‘Kuşluhan Horonu’ denilen horonu vardır..

Espiye-Ören Horonunun özgün güzelliğini yörede bilmeyen kalmamıştır…

Kısacası;

Komşumuz Ordu’da ‘karşılama’ oynar ama…

‘Giresun Karşılaması’ ile ‘Ordu Karşılaması’ birbirinden farklıdır…

Bu kısa ön tespitlerden sonra asıl anlatmak isteğimiz konuya gelecek olursak;

Az önce sözünü ettiğimiz ‘Halk Oyunlarının’ kaybolmaması ve muhafaza edip ileriye taşımak için ‘Halk Oyunları Dernekleri’ kurulur.

Kurulur ki;

Halk Oyunlarımızın oynanış biçimi ve figürleri kaybolmasın…

Taşınabildiği kadar yarınlara taşınsın…

Her ilde ve ilçede olduğu gibi;

Halk Evlerinin kuruluş tarihi olan 1932 yılından bu yana birçok Halk Oyunları etkinliği yapılmıştır ama…

Halk Oyunları Derneği olarak;

Yaptığı çalışmaları en etkili bir biçimde öne çıkarıp, il genelinde ve yurt sathına yayan Halk Oyunları Derneği 1986 yılında N. Uğur Karaibrahimoğlu öncülüğünde;

Giresun Uşakları Folklor Araştırma Topluluğu (GUFAD) kurulmuştur…

Daha sonra bu ‘derneği’ ardılı olarak da;

1989 yılında Ömer CİNEL öncülüğünde (Giresun Folklor ve Sanat Araştırma Derneği) GİFSAD kurulmuştur…

Yine aynı yıllarda Giresun Belediyesi kendi bünyesinde bir ‘Halk Oyunları Ekibi’ kurmuş ve birçok ‘yarışmalara’ katılıp ‘birincilik’ gibi önemli derecelerin altına imza atmıştır..

(Bu dernekler Giresun Merkezde kurulan derneklerdir)

Bunun dışında;

Görele, Tirebolu, Eynesil, Bulancak ve Şebinkarahisar ilçelerimizde de ‘Halk Oyunları Dernekleri’ kurulmuştur…

Halk Oyunları Derneği kurulmayan ilçelerimizde ise;

Yörenin ‘Halk Oyunları’ etkinliklerini Halk Eğitim Merkezi yapardı…

Sözü şuraya getirmek istiyorum;

Doğu Karadeniz Bölgesinde (Mayıs yedisinden) yola çıkan bir başka Uluslar-arası festival daha yapılmıyor…

Sadece Aksu Deresinin denize döküldüğü Giresun’da yapılıyor…

Tamam, yapılıyor yapılmasına da;

Yapılan bu festivalde kendi yöremizin ve ilçelerimizin ‘Halk Oyunları’ ekiplerini göremiyoruz…

Örneğin;

Uluslar-arası ülkelerin ‘Halk Oyunları Ekipleri’ de gelsin ilimize gelmesine de…

Ama bir kerecikte olsun program sunucusunun;

“İşte karşınızda Şebinkarahisar-Tamzara Oyun Ekibi!”

“İşte karşınızda ‘Tuzcuoğlu Horonunu’ oynayacak alan Eynesil Ören Oyun Ekibi Topluluğu’ anonsunun yapıldığını duyamıyoruz…

Vesaire, vesaire…

Dış ülkelerden davet edilip getirilen ‘Halk Oyunları’ ekibine ilimizde kaldığı sürece azımsanmayacak masraflar yapılıyor…

Bu kadar büyük masrafların yerine, il ve ilçelerimizde (gönüllülük esasına dayanan) Halk Oyunları faaliyetlerini sürdüren Dernekler desteklense…

Yani; ilçeler arası farklı statülerde ‘Halk Oyunları Yarışması’ etkinliği düzenlense…

Kısacası;

Unutulmaya yüz-tutmuş ‘Halk Oyunlarımız’ günümüz gençliğine de sevdirilip, teşvik edilse fenamı olur?

Değişikliğe uğradı mı bilmem…

Bizim zamanımızda ‘eğitim pedagojisi’ şöyle derdi;

“Eğitim, yakında uzağa doğru olmalı..

Yani; önce yakın çevre tanınmalı…

Ve yakın çevreyi iyice tanıdıktan sonra da, suya atılan taşın halkaları gibi uzaktaki bilgilere ulaşılmalı” diye öğretmişlerdi bize…

Bu kadar gevezelikten sonra kısaca demek isterim ki;

Gün geçtikçe ardımızdan gelen nesil, öz kültüründen uzaklaşıyor…

Daha doğrusu ‘dijital kültürle’ uzaklaştırılıyor…

Yönetsel güçler bizleri ne kadar dikkate alır onu bilemeyiz ama…

Ben ve benim gibi düşünenlerin naçizane önerisi şu;

Henüz vakit geçmiş değil…

İsterseniz, Uluslar-arası yaptığımız ‘Aksu Festivallerine’ bundan sonra ilçelerimizde hazırlanan kültürel değerlerimizi de bu festival programı içerisine dahil edelim…

İnanın bana çok güzel olacak…

Hatta yapılan etkinlikler ‘ilçeler-arası’ dönüşümlü gösterime sunulursa; tadına doyum olmayacak…

Yarın;

Türkülerimiz ve müzik dernekleri üzerine sohbet edeceğiz…

Yarın tekrar görüşmek üzere…