Turnalara kargalar kılavuzluk ederse;

Biz nah çıkarız bu kör karanlıklardan!

Efendim;

Mutlaka sizlerde televizyon haberlerinden dinlemiş veya günlük gazetelerin birisinden okumuşsunuzdur ya…

Dilimin döndüğü kadar birde ben paylaşayım istedim…

Antalya’nın-Gündoğmuş Belediye Başkanı, yöresinde evi yanan afetzedelere diyor ki;

“Çok cüzi faizlerle 20 yıl ödemeli krediler alacaksınız.

Ayda 500 lira kira öder gibi ödeyerek yeni bir ev sahibi olacaksanız.

Evi eski olan vatandaşlar, keşke bizim evimizde yansaydı diyecekler.”

Vay be!

Meğer ev sahibi olmak ne kadarda kolaymış…

Eski bir evin varsa yakıyorsun…

Ve TOKİ’nin himmeti ve hayırseverliği karşısında yepyeni bir ev sahibi oluyorsun…

Belediye başkanının bu ‘kutsal müjdesinden’ sonra, evi eski olup da yanmayanlar; yeni bir eve kavuşmak için, çarçabuk gidip eski evini yakmış mıdır? onu bilemeyiz ama…

Eğer evlerini yakmakta geciktilerse…

Veya da ülkenin dört-bir yanında evsiz-barksız yaşayanlar herhalde şöyle dua edecektir bundan sonra;

“Hey yüce rabbim!

Bugüne kadar nasıl kolay ev sahibi olunur bilemedim.

Meğer yaşanan orman yangınları sonucu eski evler yanınca TOKİ denilen güç, bizim gibi garibanları ‘yeni ev’ sahibi yapıyormuş.”

Hey, yeri-göğü yaratan yüce Allah’ım!

Benim en kolay yoldan ev sahibi olmam için ya yeni bir orman yangını çıkar…

Ya bir sel felaketi yaşat…

Ya da bir deprem yaşat ki, bizlerde ev-bark sahibi olalım”

Tövbe tövbe!…

Efendilerinin izinden gitmeyi kendine düstur edinen ve sohbet konumuz olan belediye başkanına tepkiler gelmeye başlayınca, birdenbire 180 derece çark ediyor ve şöyle diyor bu kez de;

“Bugün tamamen iyi niyetimle yapmış olduğum açıklamanın yanlış anlaşılması bizleri derinden üzmüştür…

Yaşanan olağanüstü afetten dolayı devletimizin bundan önce olduğu gibi evi yanan mağdur vatandaşların yanında olduğunu belirtmek istedim…

Açıklamam yanlış anlaşıldı ve çarpıtıldı.” diyor…

Neymiş?

Sözleri çarpıtılmış…

Be mübarek canlı yayında cümle-alem dinledi ya senin ne konuştuğunu…

Yahu milletin gözünün içine baka-baka konuşuyorsun…

Sonra tepkiler ardı-ardına gelmeye başlayınca da, birdenbire ne kolay çark edip, konuştuklarını inkar edebiliyorsun…

Hatta ve hatta 180 derece çark etmekle yetinmiyorsun…

Düştüğün bataklıktan kurtulmak için bocaladıkça bocalıyorsun…

Ve ‘Orman Yangınları’ için ipe-sapa gelmez iddialar ileri sürerek şöyle diyorsun;

“Yangınların sorumlusu PKK.”

“Yangın söndürme araçlarının sahibi solcu ve batık Türk Hava Kurumu…”

Hızını alamayan başkan devam ediyor;

“Zaten THK’nin elinde uçabilecek kapasitede uçakta yok.

Çünkü kayyumdan önce solcuların elindeydi.”

Tespit nasıl, iyi mi?

Bu tespitten sonra yüce tanrı bu belediye başkanına;

“Yürü ya kulum” diyerek, daha yüksek makamlar nasip eyler mi?

Şimdi bu kafa karıştırıcı, darmadağınık sohbeti nasıl bir araya toplayıp da nasıl özetleyerek sonlandırmalıyım bilmem ki…

En iyisi ben -elimden geldiği kadar sakinleşip, soğukkanlılığımı muhafaza ederek ve bu zatı-ı muhterem gibilere şunları anımsatmak isterim;

Bak kardeşim;

Sosyal devlet, yönettiği vatandaşının başına felaket geldiğinde sahip çıktığı gibi, gelmeden de sahip çıkan devlettir….

Üstelik ‘orman yangınlarında’ sadece evler ve ağaçlar yanmadı ki…

Sadece ahırdaki hayvanlar, kümesteki tavuklar bağıra-bağıra can vermedi ki…

Ormanları vatan ve yurt belleyen yüzlerce, binlerce hayvan türü cayır-cayır yanarak yok olup gittiler…

Peki, ormanların asli üyesi olan bu hayvanları nasıl geri getirmeyi düşünüyorsunuz?

Kaçıp kurtulanlara nasıl bir yuva kurmayı hesap ediyorsunuz?

Yoksa onların yuvalarını da TOKİ’ mi yapacak?

Bak kardeşim…

İş-işten geçtikten sonra ağlamanın-sızlamanın hiçbir kimseye yararı yok…

Yani;

Sel felaketi yaşanmadan önce sel felaketi yarın ‘olacakmış’ gibi önlem alınmalı…

Yaşanacak evler, yarın ‘deprem olacakmış’ gibi inşa edilip yapılmalı.

Her yıl orman yangınları çıktığına göre;

Devlet ona göre ‘Yangın Filolarını’ erkenden kurup, hazırlıklı olmalı.

Gerisi hikaye..

Gerisi fasa-fiso!

Son söz;

Turnanın kılavuzu karga olursa…

Herkes başını deve kuşu gibi kuma sokarsa…

Bu çöl sıcağında zor buluruz yolumuzu biz!..