Haydaaaa!
“Ulan bu da neyin nesi?”
“Afganistan’da mıyız?”
“Arabistan’da mıyız?”
“Laik, sosyal bir hukuk devletinde miyiz?”
“Yoksa çağ dışı mahkemeler kuruldu da farkında değil miyiz?”
“Bu ne iştir?”
“Bu gidiş nereye gidiştir?”
Hakime bakın hakime…
Hani ramazan ayının içerisindeyiz ya…
Hani her ramazan ayı geldiğinde birileri efendilerinin dikkatini çekip ve koltuğunu biraz daha yükseltmek için dinci davranışlar içinde bulunurlar ya…
Kartal Anadolu Adliyesi hakimlerinden; yaşını-başını almış ve tecrübe sahibi Mehmet Yoylu isimli beyefendi ramazan ayı çıkmadan şansını bir deniyor!
Ve duruşmada bulunan bayan avukat Tuğçe Çetin, müvekkilini savunmak için kendisine ayrılan bölümde duruyor…
Söz sırası kendisine gelip ve müvekkili hakkında tam beyanda bulunacakken, nasıl takılıyorsa; hakimin gözleri avukatın mini eteğine takılıyor ve Tuğçe çetin isimli avukat hanıma;
“Biraz öne çıkar mısınız?” diyor..
Avukat hanım öne çıkıyor…
Yaşlı-başlı, tecrübe yüklü babacan hakim avukat hanıma;
“Eteğiniz dizlerinizden 15 santim yukarıda”
“Bu etek boyu avukata hiç yakışır mı?”
“Müslüman bir ülkede yaşıyoruz” diyor…
Hatta bununla da yetinmiyor…
Hızını alamıyor…
Duruşmada bulunan diğer bir bayan avukata dönüp soruyor;
“Hiç böyle şey olur mu?” diyor..
Hakim kendisine ‘onay’ vermesini beklerken, tam tersine diğer bayan avukat hanımda; “Efendim, bu özgürlük alanıyla ilgilidir. Müdahale edilmemesi gerekir” diyor…
Eh, hakim efendi dersen takmış kafayı bir kere eteğe!
Eğer geri adım atarsa, hiç yakışır mı onun gibi bir erkeğe!
Onun için bir türlü geri adım atmıyor hakim bey…
Adliyenin ‘Yazı İşleri Müdürünü’ duruşma salonuna çağırıyor.
Bir de ona soruyor…
Yazı İşleri Müdürü de ne diyeceğini şaşırıyor…
Kem-küm edip, lafı ağzında geveleyip duruyor!
Eh, hakim efendi baktı olacak gibi değil avukat hanımın dizinden 15 santim yukarıda olan etek sorununu çözmek için resmi bir rapor tutturuyor…
Ki, işin ne kadar ciddi yaptığını yukarıdaki efendileri de bilip öğrensinler diye…
Şimdiiiiiii!
Gel-gelelim işin ciddiyetine…
Cidden ne yapmak istiyor bu yaşlı-başlı hakim beyefendi?
Çağdaş hukukun temsilciliğini mi yapıyor?
Ramazan ayı dolayısıyla Müslümanlığı şaha mı kalkıyor?
Dini inancı gösteriş aracı olarak mı kullanıyor?
Birilerine mesaj mı göndermek istiyor?
Yoksa kolduk derecesini daha da yükselterek, büyük bürokratlar safında mı yer almak istiyor?
Hani genellikle bütün yükselmeler ve yaldızlı rütbeler bu şekilde veriliyor da, bunun için böyle sorular aklıma takılıveriyor…
Yoksa yanlış mı düşünüyorum?
Her neyse…
Yavaş yavaş konuyu toplayıp ve özetleyerek şöyle sonlandırmak istiyorum…
Yahu oldum-olası bu tür insanlar ‘etekle ve etek boyuyla’ uğraşıp dururlar…
Etek boyuyla namus ölçümü yaparlar…
Kadının açık giyimiyle uğraşıp dururlar…
Başın açık gezme cehennemde yanarsın!
Kolun açık gezme dinimizi imanımızı bozarsın!
Yahu bu neyin nesidir, kimin fesidir?
Neden hep belden aşağıda düşünüyor bu tür yaratıklar?
Neden ahlak ve namusu hep apış arasında düşünüyorlar?
Neden hep İslamiyet kara çarşaflarla ve bez parçalarıyla ölçülüp biçiliyor?
Neden dinsel inançlar hep kadın cinselliği üzerinden yapılıyor?
Vesaire vesaire..
Listeyi uzatın uzatabildiğiniz kadar, uzayıp gidiyor…
Sohbetimizi şöyle bitirelim mi;
Son yıllarda kadınlara ve küçücük kızları tecavüzü ve cinsel saldırıları bir tarafa bıraktım…
Küçücük bebeklere yapılan cinsel saldırı yapanlar hakkında ne düşünüyorsunuz etek boyuyla uğraşan hakim bey?
Yani demem o ki;
İsterseniz belden aşağı apış arasıyla değil de, boynunuzun üst kısmını işgal eden kafanızla çağa ayak uydurmaya çalışsanız daha iyi olur diye düşünüyorum…