Erdoğan’ın ‘Selatin Cami’ yapması için sefer kazanması gerekmez mi?

Erdoğan’ın ‘Selatin Cami’ yapması için sefer kazanması gerekmez mi?

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu aralar yine Taksim ve Gezi Parkı projelerini(!) dillendirmeye başladı.

Gezi Parkının yerine Osmanlı dönemindeki “Topçu Kışlasını” yeniden inşa edecekmiş! AKM’nin yerine opera yapacakmış! Maksem’e de ‘Selatin cami’ yapacakmış!

1780 yılında yapılan ve 1940 yılında yıkılan “Topçu Kışlası”, İkinci Meşrutiyete karşı gerçekleştirilen ve “31 Mart İsyanı” olarak tarihe geçen isyanda önemli rol oynamıştır.

Topçu Kışlasındaki avcı taburları, başlarındaki subaylara karşı ayaklanmış ve meşrutiyet karşıtı din adamlarının peşine takılarak “şeriat isteriz” sloganları ile Heyet-i Mebusan önüne kadar yürümüşlerdir.

Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa, isyancılarla anlaşmak zorunda kalmış. Hükümet istifa ederek yerine isyancıların kurduğu hükümet göreve başlamıştır.(İngilizler yeni hükümeti hemen tanımıştır!)

Bu ayaklanma sırasında, Adliye Nazırı Nazım Paşa, İttihatçı Ahmet Rıza bey sanılarak linç edilerek öldürüldü. Ayrıca Lazkiye Mebusu Arslan Bey’de gazeteci Hüseyin Cahid sanılarak öldürüldü! İttihatçılara saldırılar başladı.

Bu gelişmeler üzerine İttihatçıların güçlü olduğu Selanik’ten “Hareket Ordusu”  yola çıktı. İstanbul’a geldi ve isyanı bastırdı. (23 Nisan 1909)

Topçu Kışlasını yeniden inşa etmek, “tarihe saygıdan” öte bir anlam taşımaktadır…

 

 

***         ***

Cumhurbaşkanı Maksem’e de ‘Selatin Cami’ yapılacağını açıkladı! ‘Taksim’e cami yapacağız’ demedi. İsmini de söyledi…

Acaba Cumhurbaşkanı ‘Selatin cami’ ne demektir anlamını biliyor mu?

İmam Hatip Lisesi mezunu olduğuna göre bilmesi gerekir.

O zaman bu adı bilerek kullanıyor.

‘Selatin Cami’ Sultan Camii demektir. Ancak her sultan ‘Selatin Cami’ yapamaz.

‘Selatin Cami’ yapmak için; önce sefere çıkıp zafer kazanmak gerekiyor. O zafer sırasında ganimet elde etmesi ve payına düşen ganimet ile ‘selatin cami’ yapılabilir.

Böylece savaş ganimetleri yine toplumun hizmetine sunulur!

Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt 1396 yılında Niğbolu Zaferini kazanmış ve Abbasi halifesi kendisine “Sultan-ı İklim-i Rum- Anadolu ülkesinin sultanı) unvanını verdi.

Yıldırım Beyazıt, Niğbolu zaferi ganimetleri ile Bursa Ulu Camisini ‘Selatin cami’ olarak yaptırdı.

Başka Osmanlı Padişahları da ‘Selatin Cami’ yaptırmışlardır.

Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Fatih Camii ile 2. Beyazıt’ın yaptırdığı Beyazıt Camii ‘Selatin cami’ örnekleridir.

Birinci Ahmet’in yaptırdığı Sultanahmet Camii’ de ‘Selatin Cami’ olarak gösterilse de, savaş ganimeti ile yapılmadığı için tartışmalıdır.

Özetle ‘Selatin Cami’ herkesin yaptırabileceği bir cami değildir.

Cumhurbaşkanı Taksim’de Maksem’e ‘Selatin cami’ yapacağım demesi bu açıdan olanaksızdır. Kamuoyun istemese de oraya iktidar gücü ile cami yaptırabilir. Ama bu ‘Selatin Cami’ olamaz…

Çünkü kendisini “fiili durum” yaratarak ‘başkan’ olarak görse de, Anayasa gereği ‘Başkomutan’ olsa da, TSK’nın başında henüz bir sefere çıkmış değil!

Fetih yapmış değil!

Ganimet elde etmiş değil!

Sultan da değil…

Kaldı ki ‘Kut inancı’ da yok günümüzde…

Ve devlet bütçesinden ‘Selatin cami’ yaptırılmaz…

Hayrına cami yaptıracaksa da, o cami ‘Selatin Cami’ özelliği taşımaz.

Çünkü harcında ganimet yok!.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?