Bir başka olur dolmuş muhabbetleri. Nasıl ki eskiden çay ocaklarında çaycılardan alınıyorsa haberler, şimdi dolmuşlarda kulakları tırmalıyor.
Kimi zaman telefon muhabbetlerinde kimi zamanda ikili konuşmalarda. Sanırsın hepsi birer ayaklı gazete.
Son zamanların en çok konuşulan konusu ise ; Hizmete yeni açılacak olan “Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi.”
Vallahi ben şehir içi dolmuşlarında konuşulan konun yalancısıyım . Ne kadar yanlış ne kadar doğru bilemem ama parmaklarım yazmadan duramadı.
Söylentilere göre asansörlere ve oda kapılarından “hasta sedyelerinin” geçişine müsait değilmiş. Sonra fakülte doktorları ile Hastane doktorları aynı çatı altında hizmet verecekmiş !!!
İyide buna nasıl hizmet diyeceğiz orayı çözemedim. Bilindiği üzere Fakülte Hastaneleri “üst” Kurumdur. Hal böyle olunca Devlet Hastane doktorları aynı Kurum içerisinde tedavisi Fakülte Hastanelerinde mümkün olan hastayı yan tarafa mı sevk edecek. Yada Direk tedaviyi onlar yapacak diğer tabiplerde asistan mı ? olacaklar. Yada öğrenim gören Tıp öğrencileri nasıl bir eğitim içerisinde olacaklar. Yatak sayısı nasıl olacak.?
Çok mu zordu .?
Yıkılan SGK Hastanesinin yerine yeniden Fakülte Hastanesini inşa etmek.
Eğer dolmuşta söylenenler doğruysa “pes” derim doğrusu. Şehre hizmet etmek bu kadar mı .?
ZOR
Yıllar önce yeni Hastane binası yapılırken çoğumuz alkış tuttuk. Çoğumuzda eleştirdik. Eleştirenler sonuna kadar haklıydı.
Çünkü; aklımda kaldığı kadarı ile Devlet Hastanesi 350 ve Sigorta Hastanesi ise 250 yatak sayısı vardı.
Düşünün sonrasını .
Büyüdüğümüzü zannedenler küçüldüğümüzden habersiz yola devam diyordu.
Bunlar düşündüren meseleler. Ah birde “aşk” muhabbetleri var ki !
Sormayın gitsin. Yıllar önce birbirini alamayıp sonrasında yolda karşılaşanlar mı ?
Sevgilisinden ayrılanlar mı?
Gelin Kaynana çekişmeleri, münasebetsiz komşu ilişkiler vs.
Bu haftanın en içten konuşu “derede balık meselesi”.
Ah ahhh tezgahta balık kalmadı ki derede ne arasın. Balık muhabbetini olduğu gibi aktarırken hepinize güzel bir gün diliyorum.
Adam anlatıyor
Yıl 1960 -65 arası
Sen tanırsın eczacı Ziya bey vardı ..haburdan öteye iki saçma sallardı 5 kilo balık tutardı.Biz çocuktuk o zamanlar ,ızgara yapar bizde bayram yapardık ..
Adam “habu derede balık vardır dediğine pişman oldu ”
Nerde ?
Balık mı ?
Galdı derelerde..guruttuk her yanı dediydi
Kim demiş insanlarımız cahal diye ..
Farkındayız ama seyirciyiz..
Kar göbekleride yarıldı..
Fırtına gıyamet gibi..
Önemli olanda farkında olmak değil mi ?
Güzel yurdumun hala doğal kalmışları “seviyom ” sizleri…
Seviyom şehir içi dolmuş muhabbetlerini…
Sırada ki sohbet ..maç severlere
Neyse bir sonraki yazıya
Hoş kalın e mi …