Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
DOLARLA ALIŞVERİŞ YAPILMIYOR YAPANLARA UZAKTAN BAKILIYOR
  • 0
  • 197
  • 18 Ağustos 2020 Salı
  • +
  • -

Neymiş efendim;
“Dolar almış başını gidiyormuş”
Neymiş efendim;
“Euro’nun yükselişi önlenemiyor-muş”
Neymiş efendim;
“Altının gramı her gün yükseliyormuş”
Neymiş efendim;
“Türk lirasının değeri günden-güne düşüyormuş”
Allah’ın her günü bu haberlerle yatıp kalkıyoruz…
İşin en kötü tarafı da;
Ekonomiye kafamız fazla basmadığı için, konuşma ve yorum yapanlara aval aval bakıp duruyoruz!
Televizyon ekranlarına çıkanlar, ekonomi ve dolar, döviz, borsa üzerine bir şeyler konuşuyorlar ama biz bir şey anlamıyoruz…
Örneğin;
Ekonomist olduğu söylenen bir konuşmacı çıkıyor;
“Efektif” diyor..
Kimi: “Spekülasyon” yapma diyor.
Kimi çıkıyor;
“Portföyümüz belli”
“Nominal değerler” şu kadar diyor…
Vesaire, vesaire…
Ekonomi yönetiminin en üst zirvesinde bulunan ve ülkenin para işlerine bakan yetkili (kiralık bir beyinin) sorduğu soruya;
“Siz dolarla mı maaş alıp, alışveriş yapıyorsunuz” diye soruyor…
(Senaryonun suflörü bu kez yılışarak;)
“Hayır” deyip, işi tatlıya bağlıyor!
Geçiştiriyor…
Ve bu tür programların ‘bitiminden’ sonrada (düşünmek isteyen) ister-istemez şöyle düşünüyor;
“Sahi, bu milletin hepsi ‘Dolarla’mı alışveriş yapıyor?”
(aslında bazen direkt ve dolaylı olarak dolarla alışveriş yapıyor)
Ama biz bu ‘maksimum değerleri’ geçelim…
(bak gördünüz mü, ben bile ekonomik terim kullandım.)
Biz şimdi sizinle aklımızın erdiği kadar birlikte düşünelim..
Efendim;
Sizler alışverişlerinizi ‘dolarla’ yapıyor musunuz onu bilemem…
Ben şahsen Türk Lirası üzerinden yapıyorum…
Üstelik ne zaman alışverişe çıksam, almak istediğim ürünlerin fiyatını günden-güne farklı görüyorum..
Yani, ne zaman yüz lira bozdur’sam; bir anda buharlaşıp yok oluyor!
Sayın bakanımız ne diyordu?
“Siz alışverişlerinizi dolarla mı yapıyorsunuz?”
Şimdi bu sözden sonra şöyle kendimce bir düş kuruyorum da;
Keşke dolarla alışveriş yapsak…
Keşke bazıları gibi dolarla yatıp kalksak!…
Örneğin;
Keşke ‘Yat ve Gemi’ alacak kadar gücümüz olsa da; ödemesini ‘dolarla’ yapsak…
Keşke ülkenin bir cennet köşesinde ‘Köşkler ve Villalar’ yapacak kadar ekonomik bir güce sahip olsak da;faturasını ‘dolar ve euro’ olarak ödesek…
Keşke ayda-bir dünyanın dört-bir yanını dolaşmak için ekonomik gücümüz yerinde olsa da; ödemesini tıkır-tıkır ‘dolar’ veya ‘Euro’ olarak karşılasak…
Kısacası;
Dolar bize yabancı, biz dolara yabancıyız…
Hele hele ‘borsası’ nedir? ‘reposu’ neye denir? hiç anlamayız…
Yani;
Dolar yükselince kim kazanır?
İnince kimlerin işine yarar, kimler zarar eder? vallahi bilmeyiz!
Ama çoooook-çok eskiden kalma şu kısa şiiri çok iyi biliyoruz.
(Ve dizelerde ufak bir değişiklik yaparak söyleyecek olursak;)
“Kaymak tabakanın hanımlarının satın aldığı don bin dolar…
Doları tanımayan Kezban’ın donuna ise; bit dolar, pire dolar.”
Özetleyerek sonlandıracak olursak;
Dolar, günden-günü yükseliyormuş; yükselsin…
Euro’nun hızına yetişilemiyor-muş; yetişilmesin…
Altının gramı el yakıyormuş; yaksın…
Ve bütün bunlar tavan yaparken;
Türk lirası gittikçe değer kaybediyor ve yerlerde sürünüyormuş; sürünsün…
Enflasyon gündün-güne büyüyormuş; büyüsün…
İşsizler ordusu 15 milyonu geçti diyorlar; geçsin…
Vesaire, vesaire…
Bizler, hangi zorluklara göğüs gerip, hangi zor engelleri aşmadık ki…
Evvel-Allah bu engelleri de aşarız!
Hatta bu engelleri aşmadan önce;
Bu engelleri karşımıza çıkaranları alkışlarız!
Bundan hiç endişeniz ve endişemiz olmasın!
Sizce de öyle değil mi?
Yanılıyor muyum?
Yoksa fazla mı abartıyorum?
Buyurun…
Benim fazla abarttığımı düşünüyorsanız…
Ben aradan çekiliyorum..
Şimdi söz sırası sizin…
Düşündüklerinizi ve söyleyeceklerinizi gönül rahatlığı içerisinde söyleyin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM