Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ÇEVREMİZ DERE TEPE YOK EDİLİYOR MARMARA SALYA- SÜMÜK AĞLIYOR 
  • 0
  • 173
  • 06 Haziran 2021 Pazar
  • +
  • -

Çevreyi yok edenler;

Sırtı sıvazlanıp, alkışlanıyor…

Alkışlamak istemeyenlere;

Bir şekilde alkışlattırılıyor!

Yaşadığı çevreyi savunmak isteyenlerse;

Güvenlik güçleri tarafından engelleniyor…

Tüfek dipçiği ile savunmaya çalıştığı alandan uzaklaştırılmaya çalışılıyor…

Çevresini savunduğu için;

Suçlanıyor…

Coplanıyor…

Gözlerine biber gazı sıkılıyor…

Ve ondan sonrada ‘çevreyi yok eden’ muktedirler…

Gözü ve gönlü bir türlü doymak bilmeyen kapitalistler;

‘5 Haziran’ tarihini ‘Dünya Çevre Günü’ olarak ilan ediyor…

Kimler mi ediyor?

Bundan tam 49 yıl önce…

Yani 1972 tarihinde;

Birleşmiş Milletler örgütü Stockholm da bir araya geliyor…

İçinde bizimde bulunduğumuz 113 ülke tarafından ‘çevrenin korunması ve geliştirilmesi’ için ‘imza ortaklığı’ yapılıyor…

Ve bugünkü tarih üzerinden hesap edersek;

‘5 Haziran’ tarihinin ‘Dünya Çevre Günü’ ilan edilmesinin üzerinden yarım asır geçiyor…

Çevrenin ‘korunmasından’ ve ‘geliştirilmesinden’ vazgeçtik;

Elimizde var olan, derelerimizi-tepelerimizi, güzelim dağlarımızı ve yaylalarımızı da bir-bir kaybettik…

Örneğin, dünyanın öteki ülkelerini bir tarafa bırakıp;

Biz kendi ülkemizde kaybettiğimiz ve gün geçtikçe de kaybetmeye devam ettiğimiz ‘çevremizden’ ve ‘yaşam alanlarımızdan’ kısa bir özet geçecek olursak; (aklımıza gelenleri) genelleme yaparak şöyle sıralayabilirim…

Altın-gümüş ve değerli maden arama avcılığına çıkan şirketler;

Ülkemizin yedi bölgesini de delik-deşik ettiler…

Ölüm saçan siyanürleriyle toprağın altını da, üstünü de zehirlediler.

İnsanları gencecik yaşlarında kimilerini sakat bıraktılar…

Kimilerini ‘adı bilinmez’ hastalıklara bıraktılar…

Toprak altında ve toprak üstünde yaşayan bütün canlıları bir-bir zehirleyerek, yakarak ortadan kaldırdılar…

Bir zamanlar gürül-gürül, çağlayarak akan derelerimizi, ırmaklarımızı ve akarsularımızı kuruttular…

Toplumun sağlığı söz konusu olunca ‘cimriliği’ tutan patronlar, kurallara uymayarak;

Fabrikalarının ‘zehirli atıklarını’ derelerimize, denizlerimize ve göllerimize akıttılar…

Nükleer enerji santrallerinin sebep olduğu ‘radyoaktif kirliliği’ acımasızca canlıların yaşadığı ortama bıraktılar…

Doğanın -bin yıl geçse de- çözümleyip yok edemediği plastik atıkları, önce deniz ve dere kenarlarında çöp yığını yaptılar…

Daha sonra da -bir yolunu bulup- denizlere döktüler…

Vesaire, vesaire…

Kısacası, kaybettiğimiz güzelim doğamız, yaşam alanlarımız, durup dururken kendiliğinden kaybolmadı ki…

Örneğin;

Burdur gölünün kuruması…

Isparta’da Eğridir gölünün gözlerimizin önünde yok olması…

Antalya’da Avlan gölünün tarihe karışması birdenbire olmadı ki…

Örneğin;

Kaz Dağlarının kazınması…

Artvin’de Cerattepenin yok olması…

Fatsa ve Ünye’de ‘bir avuç altın’ uğruna ‘yeşil örtünün’ ortadan kaldırılması;

Kendiliğinden olmadı ki…

Son örnek;

İşte Marmara denizi…

Üzeri kaymak bağlamış!

Salya-sümük ağlıyor!…

İş-işten geçtikten sonra;

Şimdi kara kara düşünülüyor…

Özetin özeti;

Bugün: 5 Haziran…

Bugün; Dünya Çevre Günü…

Bugün;

Siyasi ve ekonomik gücü elinde bulunduranların ‘nutuk atma’ günü!

Bugün;

Biz yönetilenlerin ‘atılan nutukları’ suskun suskun dinleme günü!

Ki, sizler nasıl düşünürsünüz onu bilemem ama…

Ben geriye kalan ‘elli gram aklımla’ şöyle düşünüyorum;

“Yaşadığımız dünyada var olan bütün doğal güzellikleri ortadan kaldıranlar;

Hiçbir yaptırım gücü olmayan halklar değil…

Tam tersine küresel güçlerin ve kapitalist sistemin ağababalarıdır.”

NOKTA…

Onun için, slogan düzeyinde de olsa;

“Kahrolsun dünyanın doğal güzelliğini ortadan kaldıran kapitalist sistem.”

“Kahrolsun, toplumun doğal yaşamını bozan sömürü düzeni.”

“Kahrolsun, birbiriyle küresel işbirliği yapan sermaye düzeni.”

Yaşasın halkların ortak direnişi…

Yaşasın tüm dünya halklarının ortak mutluluğu…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM