Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
CAYIR CAYIR YANAN ORMANLAR VE ORMANLARA YAN BAKANLAR
  • 0
  • 707
  • 24 Ağustos 2023 Perşembe
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbet konumuz;

Kamusal ortak değerimiz olan ormanlar…

Kucağında beleyip-büyüttüğü bilumum canlılar…

Ve ilintili olarak da ardı-ardına çıkan yangınlar…

Bugünkü sayfa sohbetimizde;

Bunun üzerine düşünelim ve konuşalım istiyorum…

Ancak, kanoyu da nereden girsem diye düşünüp duruyorum…

Durun;

En iyisi üzerine toz kondurmadığımız atalarımızın ‘ağaçlara ve ormanlara’ nasıl baktığını bir kez daha anımsatırsak bir ‘gidişi yapalım…

Belki bir işe yarar….

Yüzlerce yıl önce ne diyordu Fatih Sultan Mehmet;

“Ormanlardan bir dal kesenin, başın keserim…”

Bu ülkenin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ten de bir örnek verecek olursak, sanırım yaşanan ve inkar edilmez şu gerçekleri örnek vermemiz gerekir…

Bilenlerinde çok iyi bildiği gibi;

Atatürk, Yalova’da kurduğu çiftliğe birde ‘yazlık köşk’ yaptırır…

Yapılan köşkün çatısı devasa bir ağacın dalları arasında kalır…

Görevliler ‘köşkü kurtarmak’ için ağacı kesmeye karar alır…

Ancak, Mustafa Kelam Atatürk bu düşünceye karşı çıkınca;

Ağaç değil, köşk bir rayın üzerine yüklenerek biraz uzağa taşınır…

Tekrar ‘ormanlarımız’ konusuna geri dönecek olursak;

Cumhuriyetin kuruluğu günden bu yana bizler ormanlarımızı kamusal ve ortak değerlerimiz olarak biliyorduk…

Ormanlarımızı öyle benimsiyor ve öyle seviyorduk…

Ve elimizden geldiği kadarda korumaya çalışıyorduk…

Ancak;

Ne zaman ki ‘kamusal ortaklığımızı’ rafa kaldırdık…

Ne zaman ki, toplumun çıkarlarını değil, kişisel kazanımları ve çıkarları ön plana çıkardık…

Orman yangınlarıyla daha çok karşı-karşıya kaldık…

Ve işin en ilginç ve düşündürücü yanı da şurası;

Son kırk yıl içinde çıkan bütün ‘orman yangınlarına’ çok ucuz bahaneler aradık…

Örneğin bir dönem;

Meydana gelen bütün ‘orman yangınlarını’ terör örgütlerine ihale ettik… (ki, yapmış olabilirler de)

Daha sonra ‘terör örgütlerini’ bir tarafa bıraktık;

Turistik bölgelerdeki bütün orman yangınlarına ‘kazara yandı’ adını taktık…Vesaire, vesaire…

Kısacası;

Saygıdeğer büyüklerimiz, son yıllarda meydana gelen bütün orman yangınlarını ‘gerekçesiz’ bırakmadı…

Mutlaka ve mutlaka bir ‘gerekçeye’ bağladı…

Ve ormanlarımızdan sorumlu ‘bakanlar’ her nedense;

“Her ülkede olduğu gibi bizim ormanlarımızda bir-şekilde yanabilir…

Asırlık ağaçlar ve ormanlar yanarak kül olabilir…

Ve ardında nefes alınması zor kıraç araziler bırakabilir..” dedikten sonra;

“En kısa zaman diliminde yangınların yok ettiği ve kıraç bıraktığı alanları ağaçlandıracağız…

Eskisinden daha gür bir ormanlık yapacağız” dediklerini hiçbir yetkilinin ağzından duymadık…

Süreç içerisinde duyduğumuz tek şey;

13 yıl önce Bodrum’da yanan ormanın yerine şimdi turistik bir otel yapıldı…

Şu turistik bölgede yanan ‘orman arazisinin’ alanına ‘5 yıldızlı otel’ yer-aldı” gibi haberleri duyuyoruz bol bol…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Biliyorum;

Söz yine fazla uzadı ama…

İzin verirseniz, birde şu bilgi notunu paylaşmak istiyorum sizlerle…

Ormanlardan sorumlu ‘bakanlar’ ve ‘yetkililer’ orman yangınları konusunda zaman zaman genellikle şöyle bir demeç veriyorlar;

(İnsanları kastederek;)

“Hamdüsenalar ve şükürler olsun ki, mal ve can kaybımız olmadı.”

Bunu demiyorlar mı;

İnanın bana çaldırıyorum..

Adeta deliye dönüyorum…

Ve sesimi uzaktan duymasalar da;

“Yahu, ormanların içinde yanan ağaçlar da bir ‘can’ değil mi?

Yanan bu ağaçlar, ihtiyacımızı karşılayan bir mülk ve mal değil mi?

Ya ormanların içinde yuva kuran börtü-böcek canlı değil mi?

Korunaklı ağaçlara ‘yuva kuran’ kuşların canı yok mu?

Kısacası, ormanlarda kendine yuva kuran, yurt yapan bilumum canlılar; canlılar dünyasından sayılmıyor mu? Vs… Vs…

Özetlersek;

Her ülkede olduğu gibi (iklim değişikliğinden dolayı) bizlerinde ormanları yanabilir…

Hatta ‘söndürülmesi’ de gecikebilir ve gerçekleşmeyebilir…

Ancak bütün bu olumsuzluklara rağmen;

Yanan ormanların yerine yeniden bir orman kurulabilir…

Hatta yine bir tarihi sözle ifade edecek olursak;

“Kesilen sakal” misali, eskisinden daha gür olabilir…

Ve bunun gerçekleşmesi için;

Aramızda ‘iş arayan’ milyonlarca insan var…

Yani böyle yeni bir iş sahası yaratılırsa;

Ülke sathında ‘ağaçlandırma’ seferberliği başlatılırsa..

İnanı bana birçok işsizimiz ve gençlerimiz işsizlikten kurtulacaklar…

KALIN SAĞLICAKLA..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM