Uzun bir eğitim maratonun sonrasında stres içinde sınav sonuçlarını beklerken minik kuşlar 15 Temmuz korku gecesinin içinde boğuldular.
Aklıma 1980 darbesi geldi.
Gençliğimizi çalan yıllar.
Sınav sonuçları açıklandığında üzgün olan kalbimiz sevinemedi bile. Tek sevindiğimiz nokta girişimin hüsrana uğraması .Yok olan canlar, yok olacak olan yıllar.
Acaba biz millet olarak çok merhametli olduğumuzdan mı geliyor bunla başımıza.
Güven ,besle ,okut, yükselt sonra seni tam kalbinin ortasında vurmaya kalkışsın.
Olacak iş mi .?
Kendimce yine “suçlu kim.?” Konusunda haklı çıktım galiba.
Suçludan çok suça iten nedenlere bakmalıyız.
Bağışlayın beni .Harbiden yazmak istediğim çok şey olmasına rağmen harfler 8 şiddetinde depreme uğramış gibi bir araya birleştirip kelimeye dönüşmüyor.
Gecenin bu saatinde bu satırları yazarken;
“elimde sihirli bir değneğim olsaydı şayet ;tüm dünyayı dolaşır insanların ceplerine para yerine sevgi tohumlarını koyardım.”
Ve bir kez daha “Lidyalılara” parayı buldukları için ağzıma geleni sıraladım.
İyi ki var dediğim balkonumun dibinde ki “çınar” ağacımla dertleştim…
Ben sustum , beş yıl
Umutlarımla yüzüme gülen
Dertlerimle ruhuma serinlik
Veren…
Göz göze bakışırken
Çınarım sustu….
Biz sustuk
O’nun vakitsiz sararan yaprakları
Benim yüreğimde deli dolaşan
Sorular. ..
Ülkemin kalbi kanıyor
Derin derinden
Ben sustum, o sustu
Yürek yangın yeri
Sınavda başarı gösteren tüm gençlerimizin yolları ve bahtları açık olsun. Kazanamayanlar üzülmesin .İnşallah bir sonra ki yıla daha çok çalışır ve kazanırlar. Can aileler tercihleri yaparken kendi isteklerinizden çok çocuklarınızın isteklerine yer verirseniz başarı daha güzel olacaktır.