Belediyelerden atılan işçiler mi, o işçileri belediyeye alan eski belediye başkanları mı, işten atan yeni belediye başkanları mı esas suçlu?
Ortada bir suçlu var ise, o suçlular hakkında bugüne kadar işlem yapmayanlar da suçlu sayılmaz mı?
Suçlulardan hesap sorulmuyorsa, hesap sormayanlardan hesap sormayanlar da suçlu olmaz mı?
Suçluya ses çıkartmayanlar suçlunun suç ortağı sayılmaz mı?
***
İşten atılan işçiler belediyelere zorla girmediler…
O işçilerin alımlarında bir hukuksuzluk ve usulsüzlük olduğu tespit edilmişse; o işçileri (gerek siyasî mülahazalarla veya başka sebeplerle) haksız ve usulsüz olarak işe alarak kamuyu zarara uğratan eski belediye başkanlarının öncelikle sorumlu ve suçlu olması gerekmez mi?
İşe alımlarında bir hukuksuzluk ve usulsüzlük tespit edilmemiş de o işçiler haksız ve usulsüz olarak işten atılıyorsa; işten atan yeni belediye başkanlarının sorumlu ve suçlu olması gerekmez mi?
Gerek haksız ve usulsüz işçi alımları yapan eski belediye başkanları, gerekse haksız ve usulsüz işçi kıyımları yapan yeni belediye başkaları hakkında adlî ve idarî işlem yapmayanların sorumlu ve suçlu olması gerekmez mi?

***
İşten çıkartılan işçiler arasında işe gitmeyen, sadece ay sonunda para çekmeye giden (bankamatik denilen!) işçiler olduğu da söyleniyor… Şayet bu iddialar doğruysa (maddî ve hukukî delillerle ispat ediliyorsa) bu işçilerin işten atılması yetmez, geçmişte haksız olarak aldıkları maaş ve ücretlerin de tazmini istenilmeli.
Bu bankamatik işçileri bilerek işe alan, onları kontrol etmeyip haksız maaş ve ücret almalarına göz yuman eski belediye başkanları da işten atılan bu bankamatik işçilere ödenen haksız ücretlerden sorumlu olmalı ve onlara da tazmin davası açılmalıdır.
***
Devlet, işe gitmeden ve hak etmeden ücret alan işçiler hakkında hukukî işlem başlatırken, o işçilerin masum ve mağdur olan eş ve çocuklarına da sahip çıkmalıdır.
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
09 Eylül 2019 P.tesi / 10 Muharrem 1441