Bilinen hikaye;
İnsanlar toparlanıyor.
Gözleri bağlanıyor.
Ortalarına bir fil konuyor.
Dokunarak bu hayvanın hangi hayvan olduğunu cevaplamalarını istiyorlar.
Tabi ki herkes dokunduğu yer itibariyle fikrini söylüyor.
Kimi yumuşak,kimi iri,kimi hortumlu,kimi büyük ayakları olan diye tanımlar getiriyorlar.
Benim ülkemde de malesef herkes nasıl bir dünya görüşüne sahipse,hayatı nasıl algılıyorsa kafasındaki Atatürk’ü de öyle anlatıyor.
Atatürkçü olmak,Atatürk’ü sevmek,Atatürk’ün önderliğini kabul etmek onun şahsına münhasır halleriyle kabullenmek demektir.
Eğer insanlar kendi kafalarında şekillendirdikleri Atatürkten bahsederlerse ortaya birçok Atatürk çıkar.
Kiminin Atatürk’ü cami de hutbe okuyan hoca.
Kiminin Atatürk’ü meyhanede içki için sarhoş.
Kiminin Atatürk’ü milli manevi değerlere önem veren bir şahsiyet.
Kiminin Atatürk’ü milli manevi değerleri hiçe sayan bir ateist.
Beyler,ülkemin güzel insanları;
Kafamızda şekillendirdiğimiz Atatürk’ü değil,ulusu ile bütünleşerek Türkiye cumhuriyeti devletini kuran Atatürk’ü topluma anlatalım.
Bir 10 Kasım daha yaşadık.
Kayda değer programlar yapıldı.
Çok şeyler söylendi,methiyeler düzüldü,için için ağlayanları gözlemledik.
Ölmedin kalbimizdesin diye haykıran insanların sesini duyduk.
Bunlar güzel şeyler,olması gerekenler.
Kimler ne derse desin,bu millet ulusunu adeta yoktan var eden Atasını seviyor ve kalbinde yaşatıyor.
Şu Atatürk istismarcılarından bir kurtulabilsek belki de Atatürk’ün çizdiği müreffeh ülke olma çıtasına erişeceğiz.
Her türlü haltı işleyip,bütün olumsuzlukları yaşayıp kendisini Atatürkçü olarak nitelendiren şarlatanlardan bir kurtulabilsek,Atatürk’ün hayalindeki güçlü ve büyük Türkiyeyi kurmuş olacağız.
Onun kurduğu partiyi ele geçirerek,onun kurduğu devleti yıkmaya çalışan teröristlere destek veren siyasetçileri bir tanıyabilsek ulusun geleceğini daha iyi şekillendirmiş olacağız.
Her türlü emperyal oyunları bozan,milleti ile bir olarak milli mücadeleyi başlatan Atatürk’ü idol edinsek,ülkem üzerinde oynanan bütün emperyal oyunları da bozmuş olacağız.
İşte bütün mesele;
Atatürk’ü anmak ve anlamak.
İşte bütün mesele;
Atatürk şarlatanlarından Atatürk’ü kurtarıp gerçek Atatürk’e ulaşabilmek.
İşte bütün mesele;
Atatürk istismarcılarını bertaraf ederek gerçek Atatürkçüleri oluşturabilmek.
O zaman müreffeh,kalkınmış,bulunduğu coğrafyasında söz sahibi olmuş güçlü ve büyük Türkiye’ye ulaşmış oluruz.
Bu neslin birilerinin şekillendirdiği değil,gerçek Atatürk’ü öğrenmeye ve tanımaya ihtiyacı var.