12 Mart. İstiklâl Marşımızın T.B.M.M’nde kabul edildiği gün.Ve bugünün üzerinden geçen 96 yıl.Evet 1921 yılında, Türk Milleti’nin simgesi olacak milli bir marş yazılması için Meârif Vekaleti/Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yarışma açılır ve kazanana para ödülü (500 lira) verileceği açıklanır. Ülkemizin her tarafından bu yarışmaya şairler katılır.Ancak Akif başlangıçta bu yarışmaya katılmaz.Nedeni sorulduğunda: ‘’Milli marş para ile yazılmaz’’ cevabını verir. Arkadaşlarının ısrarları üzerine ve kazanırsa ödül verilmemesi şartı ile yarışmaya katılır ve bugün büyük bir gururla okuduğumuz İstiklal Marşı’nı yazar.
Büyük şâir Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklâl Marşı, yarışmaya katılan 724 şiir arasından seçilerek zamanın Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından Büyük Millet Meclisi’nde okunur. Akif’in yazdığı bu marş TBMM üyelerince ayakta hem de iki defa dinlenir ve milli marşımız olarak kabul edilir. Mehmet Âkif, İstiklal Marşı’nı Türk Milleti’nin eseri olarak kabul ettiği için Safahat’a koymamış ve Kahraman Ordumuz’a hediye etmiştir.
Akif sonraları İstiklal Marşı hakkında şunları söyler: “İstiklâl Marşı: o günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir facia karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz. O’nu kimse yazamaz. O’nu bende yazamam. O’nu yazmak için, o günleri görmek, o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Benim milletime karşı en kıymetli hediyem budur.”
İstiklal Marşı bizim ruhumuzdur. İstiklâl marşı bizim milli heyecanımızdır.İstiklal Marşı bizim Kahramanlık destanımızdır.Ve her şeyden önemlisi İstiklal marşı bizim kimliğimizdir.İstiklal Marşı Türk milleti için bir milli mutabakattır. İstiklâl Marşı milletimizin İslam’la bütünleştiğinin resmidir. “Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli” mısralarıyla bu gerçek en güzel bir şekilde ifade edilmiştir. İstiklâl marşımızın her satırında mili ve manevi değerleri anlatır Akif. Mesela Hilal, Hak, Şehid, Şahadet, Ezan ve Cennet kelimeleri bu şiire bambaşka anlamlar katmıştır. Bunlar Akif’in referansının da İslam olduğunu gösteren en önemli şeylerdir.Akif halkın ta kendisi olduğuna göre bu milletin kimliği İslam ile yoğrulmuş demektir.Biz bu kimliğimizden de asla ayıramazlar.Çünkü bizi biz yapan da işte bu kimliğimizdir.
İstiklal şairimiz M.Akif Ersoy da milletimiz için örnek insandır. Gençliğimizin örnek alacağı ender şahsiyetlerdendir.Akif, İman ve ahlak abidesi,gönlü vatan aşkıyla yanan milletin ta kendisi olan ve tarihin ender şahsiyetlerindendir.Akif en umutsuz bir dönemde umudunu kaybetmeyerek gerek vaazlarıyla gerek kalemiyle işgale karşı mücâhedesini göstermiştir.
Âkif’i bugünün gençliğinin ne kadar tanıdığı sorusuna müspet cevap vermek zordur. O sadece şâir ve yazar değildir mesela.O aynı zamanda iyi bir aile babasıdır,duygusal bir eştir.Ve aynı zamanda iddialı da bir güreşçidir. Örnek bir akademisyendir. Fedakar bir milletvekilidir.
İstiklal Marşımızın milli marş olarak kabulünün yıl dönümünde Akif’i rahmetle anıyor ve Allah bu millete bir daha istiklâl marşı yazdırmasın diye Yüce Allah’a niyaz ediyoruz.