Hüseyin TATAR
Hüseyin TATAR
htatar@giresungundem.com
7 Ocak 1946 Şafağında Yola Çıkanlar DP’yi Kurdu
  • 0
  • 194
  • 09 Ocak 2020 Perşembe
  • +
  • -

İki yüz yıllık bunalımlı arayış dönemlerinin sonunda, 7 Ocak 1946 tarihinde Türk siyaset tarihinin en önemli adımlarından biri atıldı. Demokrat Parti kuruldu.
7 Ocak 1946 yılında kurulmasıyla Türkiye’deki 27 yıllık tek parti dönemine son veren Demokrat Parti’nin 74. kuruluş yıl dönümü.
Demokratların Kökleri 1946 yılında Celal Bayar tarafından kurulan Demokrat Parti’ye dayanır. Türkiye’de merkez sağ siyasal akım, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Tansu Çiller zamanlarında defalarca iktidar olmuştur. Demokrat Parti, 3 cumhurbaşkanı çıkarmış ve Türkiye’deki diğer sağ partilerin de doğduğu ocak, nehirdir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin serbest seçimle iktidara gelen ilk partisi olan Demokrat Parti, 7 Ocak 1946’da kuruldu ve kuruluşundan dört yıl sonra, 14 Mayıs 1950’deki seçimleri kazanarak 27 yıllık tek parti dönemini sona erdirdi. Demokrat Parti’nin kurucuları, Atatürk’ün son ve İnönü’nün ilk başbakanı olan Celal Bayar; İstiklal Mahkemesi üyeliği ve TBMM Başkanlığı yapmış olan Refik Koraltan; siyasetçi ve bilim adamı Fuad Köprülü ve gençliği İttihatçı milliyetçilik anlayışıyla yoğrulmuş olan Adnan Menderes’ti. Bu dört kurucu, 1945’te verdikleri Dörtlü Takrir nedeniyle CHP ile ilişkileri kesildikten sonra yeni bir yapılanmaya girdiler. Demokrat bölünmenin CHP’nin daha sonra yaşadığı bölünmelerden tek farkı, kurdukları muhalefet partisinin kısa bir süre içinde iktidara gelebilmesidir. Demokrat Parti 1950 seçimlerinin ardından 1954 ve 1957 seçimlerini de kazandı. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesiyle iktidardan düşürüldü ve 29 Eylül 1960’ta kapatıldı. Halk arasında “Demirkırat Partisi” olarak da adlandırılmıştır.
Bundan “74 yıl önce bugün, Türkiye’de ‘tek’in egemenliğine, parti devletine ve zihniyet tekeline karşı Türk siyasi tarihinin en önemli adımı atıldı. Tek bir anlayışın ve bir kişinin egemen olduğu devlet yapısının yerine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş amacına uygun olarak, ‘Milletin Egemenliği’ni tesis etmek kararlılığı ve inancı ile yola çıkan Celal Bayar ve arkadaşları, inançlarını Demokrat Parti adı ile siyasal bir akit haline getirdiler.
Bu akit, milletle, millete sözü teslim etmek üzere yapılmıştı.
Demokrat Parti, kuruluşundan sadece 4 yıl sonra, Türk Siyasi Tarihi’nin ilk serbest seçimlerine, 1924 ve 1930’da iki defa denenen ancak başarılı olunamayan çok partili sistemle girilmesini sağlamıştı.
7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti, kuruluşu ile Türkiye’ye “yeni bir rota” çizmek noktasında en ciddi iradeyi ortaya koymuştu.14 Mayıs 1950 seçimleri, elbette yine demokrat aklın çabası ile yasalaşan gizli oy açık tasnif ve yargı denetimi neticesinde, milletin iradesinin şeffaf bir şekilde sandıkta tecelli etmesini sağlamıştı.
Bugün 74. Yıldönümünü olarak andığımız Demokrat Parti’nin kuruluş tarihi, gerçekten kutlanası birçok yeniliği ve millet adına ilkleri tesis etmiştir.
Kuruluşundan itibaren ‘demokrasi esaslarına en uygun devlet şekli’nin Cumhuriyet olduğuna inanan Demokrat Parti, cumhuriyetin teminatı haline gelmiştir.
Milletin muasırlık hedefine uygun olarak “milli menfaate ve insanlık haysiyetine en uygun presip”i demokrasi olarak gören Demokrat kadrolar, 7 Ocak 1946’da Türkiye’nin en mühim sorununun, cumhuriyetin kuruluş esası olan ancak işlemeyen demokrasi olduğu bilinci ile yola çıkmıştır.
7 Ocak 1946’da atılan demokrasi adımı tıpkı Kuvay-ı Milliye gibi, halkımızın tarih boyunca bağımsız ve egemen bir millet olarak “kendi iradesini devlet hayatına hakim kılma” arzusuyla başlamıştır. Biz, “1946 Şafağı’nda Yola Çıkanlar” her zor dönemeçte yeniden fazilet yolculuğuna çıkacak enerji, umut, kuvvet ve kudrete sahip olduk, Yeniden oluruz…
Velhasıl Türkiye, 1946’da ihtiyaç olduğu gibi, demokratlara ihtiyaç duymakta, kadroları aramaktadır.
Tüm bu duygu ve düşüncelerle partimizin kuruluşunu bir kez daha kutluyor, “Millet” diyerek hayata veda etmiş Demokrasi Şehitlerimizi saygı ve rahmetle yad ediyorum”
27 Mayıs darbesi öncesinde İstanbul Belediye Başkanı Müşavirliği yapan Osman Çetin,e
Merhum Başvekil Menderes’in İstanbul’a getirildiğinde Türk halkına son bir mesaj verdiğini Menderes’in Yassıada’ya gitmeden önce söylediği son cümleleri şöyle anlattı;
Başvekil Menderes sözleri “Ama biz bir şey yaptık Türkiye’de” dedi. “Nedir Başbakanım?” dedim. “Türkiye’ye, Türk insanına bir istikamet verdik. Biz Türk insanına demokrat olmanın, kendi hakkına sahip olmanın önemini ve ciddiyetini anlattık ve kavrattık. Yani kendisinin de herkes gibi hakkına, iradesine sahip bir Türk insanı olduğunu anlatmaya çalıştık” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM