Ahmed ÇITLAKOĞLU
Ahmed ÇITLAKOĞLU
ahmedcitlakoglu@giresungundem.com
Boyacı Küpüne Düşen Çakal…
  • 0
  • 350
  • 24 Eylül 2020 Perşembe
  • +
  • -

Boyacı küpüne düşünce kendini tavus kuşu sanan çakal!..
Günümüzde nice insanları da resmeden;
– Çok çalışıp da bir şey elde edemeyenlerin, sonunda utanmazlık yoluyla hileye saptıklarını…
– Saçını sakalını süsleyerek kedini Hz. Musa’dan üstün göstermeye çalışan Firavun ve onu taklit edenlerin gülünç hallerini…
– Yoksulluk ve basiretsizliğin mevki ve makam sahiplerine secde ettirdiğini vurgulayan…
– Köpeklerin aslan postuna bürünmekle aslan olamayacaklarını, aslan postuna bürünen köpeklerin köpekliklerinin aslanların kükremesiyle anlaşıldığını anlatan ibretlik bir hikâye…
*
Bir çakal gezinirken boyacı küpüne düştü. Küpten çıkmak için uğraşırken her tarafı boyandı.
Güneş vurdukça tüyleri parıl parıl parlıyordu. Üzerinde yeşil, kırmızı, pembe, sarı her renk vardı.
Çakal kendi kendine; “Ben göklerin tavus kuşu gibi oldum” dedi. Koşa koşa giderek, diğer çakallara kendini gösterdi.
Çakallar onu böyle görünce;
– “Ey çakalcık! Bu ne hal? Rengârenk tüylerin seni bayağı neşelendirmiş. Böyle gururlanıp, kibirlenmenin sebebi ne?” dediler.
İçlerinden biri öne çıkarak sordu:
– “Hile mi yapıyorsun? Yoksa ermişlerden biri mi oldun?.. Durumun; çok çalışıp da bir şey elde edemeyenlerin, sonunda utanmazlık yoluyla hileye sapmalarına benziyor.”
Boya küpüne düşen çakal, kendisini eleştiren çakalın yanına geldi. Kulağına eğilip gizlice “Hele bir bana, şu üzerimdeki renklere bir bak hele!.. Şamanın bile böyle bir putu yoktur. Gül bahçesi gibi ne de güzel hale geldim. Ne kadar hoş yüzlerce renge boyandım. Benden uzaklaşma .. secde et bana!.. Şu güzelliğime, şu letâfetime, şu renklerime bak da bana “Fahri Dünya , “Rükn-i Din” de!.. (Rükn: Bir şeyin en sağlam yeri…) Çünkü ben, ilâhî lutfa ulaşmış büyük ve yüce bir çakalım” dedikten sonra bütün çakallara döndü; “Ey çakal sürüsü! Bundan sonra bana çakal demeyin. Ben hiç size benziyor muyum?”
Çakallar oraya toplandılar. Mumun etrafındaki pervaneye döndüler:
– Hiç çakalda bunca güzellik olur mu?..
Peki a elmasım; sana ne diyelim? Diye sorduklarında:
– “Müşteri yıldızına benzer erkek aslan” deyin, dedi maskara çakal.
Bunun üzerine dediler ki:
– İyi ama , can tavusları gül bahçelerinde salınır, cilvelenir!. Sen de öyle cilveleniyor musun?
Çakal dedi ki:
– Yok canım!.. Çöle düşmeden nasıl Mina’ya vardım diyebilirim!..
– Peki, tavus kuşu gibi bağırabilir misin, diye sordular.
– Kara taştan kaynak mı çıkar, diye cevap verdi.
Bunun üzerine diğer çakallar dediler ki:
– Tavusun güzellik elbisesi gökten gelir, ezelîdir!.. Hile ile o güzelliği elde edebilir misin hiç?..
Firavun da saçını, sakalını süslemiş; eşekliğinden kendini Musa’dan yüce göstermeye çalışmıştı… Boyacı küpüne düşen çakal misali.
Onun mevkiini, malını görenler secde etmişti yoksulluklarından, basiretsizliklerinden. Ne oldu?!.. Çirkinlikleri meydana çıktı, rüsvay oldu.

Kalp akça mihenk taşında belli olur.
Hırsından, kızgınlığından aslan postuna bürünmüş köpek; aslan kükrer de seni sınar. O vakit üzerinde aslan sureti olduğu, fakat hakikatte köpeklerin huyuna sahip olduğun anlaşılır!..”
(Hz. Mevlâna, Mesnevi)
*
“Dünyada iki şey insanı bozar: birincisi otorite ve iktidar, ikincisi ise dünya malı…” (İmam Gazali)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
22 Eylül 2020 Salı / 05 Safer 1442

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM