Ulaşılamayan, ulaştırılmayan Cumhurbaşkanı!.. |
“Sen güzellikle sözünü söylersin; Arif olan ders alır, cahil olan tavır alır.” (Tapduk Emre)
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki:
– Her kim kendisini erişilmez, ulaşılmaz yere koyarsa hele hele kibir ve fitneye bulaşırsa bu partide yeri kalmamış demektir.
– Siyaseti ikbal kapısı, makam, mansıp, prestij aracı olarak görenler bizim millet sevdamızı, 84 milyonla kurduğumuz gönül bağını asla kavrayamaz…
– Bunu özellikle söylüyorum, büyüdükçe kibri artan değil büyüdükçe tevazuu artan, toprağa daha da yaklaşan bir partiyiz…
– Asla gurur, kibir bizde olmayacak… Biz oyları yükseldikçe böbürlenen değil sorumluluğu artan bir teşkilatız; bunu da böyle bileceğiz.
***
Sayın Cumhurbaşkanı çok güzel söylüyor…
Bu vasıfları taşıyan dava ve gönül ehli, vatandaşın dertleriyle hemdert olan, nice hasbî teşkilat mensupları dün vardı, belki hâlâ bugün de vardır… Onları tenzih ederiz.
Ancak birileri bir yolunu bulup (ister arabasının önüne yatarak ister ağaca çıkarak!) Sayın Cumhurbaşkanına anlatmalı:
***
Bir anekdot:
Değil cumhur, milletvekilleri de cumhurbaşkanına (genel başkanlarına) ulaşamamaktan, ulaşsalar da dertlerini anlatamamaktan müştekiler!..
Bir gün seçim bölgemin dışındaki bir milletvekili dostuma dedim ki: İster hava alanında ister grup toplantılarında, nerede fırsat bulabilirseniz Sn. Cumhurbaşkanımıza bi’zahmet kısaca deyiniz ki; “Ahmed Çıtlakoğlu’nun size gönül kırgınlığı var.”
Milletvekili dostumun cevabı: “Ağabi selamınızı söylerim, ama kusura bakmayın onu söyleyemem!..”
Buyurun: Fazla söze gerek yok, işte hâlimizin özeti!..
***
“Senin iyiliğini isteyen kimse, yolunda şöyle bir diken var diyendir. Yolunu kaybedene iyi gidiyorsun demek şiddetli bir zulümdür.” (Şeyh Sâdî Şîrazî)
Vesselam…