TV’DE ARA SIRA FUTBOL MAÇI İZLİYORUM ANCAK ESKİSİ KADAR ZEVK ALAMIYORUM |
Ve;
Eskiden ilkel koşullarda, ilkel bilgilerle oynanan futbolla, günümüzün zengin olanaklarıyla oynanan modern futbolu şöyle kendimce bir mukayese ediyorum…
Eski futbol felsefesini günümüz futbolundan daha heyecanlı ve zevkli buluyorum…
Düşünsenize-bir;
Eskiden ülkemizde futbol oynanan tüm stadyumlar toprak zemin olup, yağmur yağdığında öbek öbek göletler oluşurdu…
Çoğu stadyumlarda küçücük bir Kapalı protokol tribünü vardı…
(Bu tribüne aynı zamanda Şeref Tribünü de derlerdi)
Maçı izlemeye gelen taraftarlarsa beton merdivenlere otururdu..
Yağmur yağdığında herkes ya bir naylonun yada arkadaşının getirdiği şemsiyenin altına sığınırdı…
Futbolcuların ve hakemlerin soyunma odaları genellikle Protokol tribününün altında olup, daracık odaları vardı…
Maç bitiminde ise doğru-dürüst duş alınacak ‘Kabin’ olmazdı…
Sporcuların spor malzemelerine gelince;
Giydiği futbol ayakkabısı kramponların altında at nalına çakılan çiviler gibi çiviler vardı…
Ve bu çivilerin ayakkabının içindeki başı 4-5 maç sonra çıkar ve futbolcunun ayaklarına batardı…
Eğer yedekte ikinci bir krampon yoksa da;
Bu sefer, ayakkabının içi kalın mukavva ve kartonlarla çivinin üzeri kapatılmaya çalışılırdı…
Çoğu profesyonel futbol takımlarının, yağmurlu, çamurlu günlerde oynadığı maçlarda -devre arası- değiştireceği ikinci yedek forması bile yoktu…
Yani o günün futbolcuları;
Formalarını ya toprak zemindeki çamurlu göletlerde, yada formasını teriyle ıslatırdı…
Müsabaka şekli ve kurallar ise;
Müsabakanın süresi 45+45 iki devreli olup, toplamda 90 dakikaydı…
(Günümüzde olduğu gibi öyle ‘uzatma’ filanda olmazdı)
Eskiden futbol takımlarının sahada 3 futbolcu değiştirme hakları vardı…
Ve günümüzde olduğu gibi;
Sarı kart, kırmızı kart uygulama olayı eskiden de vardı…
Ancak, hiçbir futbolcu ‘sarı kart’ veya ‘kırmızı kart’ gördüğünde hakemin kararına fazla itirazı olmazdı…
Zaten itiraz yapılacaksa da, hakeme itiraz hakkı sadece Takım Kaptanında vardı…
Faul yapma olayı ve cezalarına gelince;
Futbolcular eskiden de -istem dışı- rakiplerine faul yapardı…
Ve faul yapılan futbolcu yerlerde dakikalarca yatıp kıvranmazdı…
Hatta tribünlerin dikkatini üzerine çekmek için;
Yerlere yatıp, elleriyle çimenleri döverek sahte şovlar yapmazdı…
Eskiden de futbolcular rakiplerine sert faul yaparlardı;
Ancak, o andan sonra oynayamayacak tarzda can çekişir gibi gökyüzünü çığlıklarla doldurmazdı…
Eğer gerçekten ciddi sakatlanmış ve oynayamayacak durumda ise, antrenörü o oyuncuyu kenara alırdı, başka oyuncuyu takıma sokardı.
Günümüzde olduğu gibi;
Hem oynayamayacak kadar çığlık atıp ve ufacık bir ön tedavi gördükten sonra, eskisinden daha sağlıklı koşamazdı…
Eskiden günümüzde olduğu gibi;
Sıcak havalarda hakem su molası filan vermezdi…
Futbolcular devre arasında ya bir yudum su içer, yada limon emerdi..
Saha içinde de -sağlıklı nefes almak içinde- sakız çiğnerdi…
Eskiden futbolcular takımı gol atınca, o andan itibaren maçı askıya alıp, gerek taç atışlarında, ceza atışlarında rakibinden zaman çalmayı düşünmezdi…
Gol atanda, gol yiyende topu alır santraya giderdi…
Bu araya önemli bir not daha düşmek istiyorum;
Eskiden futbolcular tanrıdan yardım isterse, soyunma odasında veya sahaya çıkarken duasını kimselere duyurmadan içinden ederdi..
Yani, günümüzde olduğu gibi sahaya çıktığında tribünlerin karşısında avuçlarını gökyüzüne açıp dua etmezdi…
Sohbetimizi günümüzün modern futboluna evirerek özetleyecek olursak;
Günümüzde tüm futbol sahaları ya doğal çim, yada suni çim…
Sağanak sağanak yağmurda yağsa gölet olma tehlikesi yok yani…
Tribünlerin tamamı neredeyse kapalı şekle getirildi…
Taraftarlar eskiden olduğu gibi betona değil, deri minderlere oturuyor….
Günümüzde futbolcular;
En konforlu odalarda giyinip-soyunuyor..
En modern kabinlerde ‘duş’ alıyor…
En pahalı yerlerde kamp yaptıktan sonra sahaya çıkıyor Vs…Vs…
Eskiden futbol müsabakaları 2 hakemle yönetilirdi…
Günümüzde 3 saha hakemi ve 3 de VAR kompütür sistemiyle izleyen hakem var…
Yani, güya ortak karar vererek hata payı bırakmıyorlar…
Maç süresi de eskiden olduğu gibi 45+45 iki devre halinde oynanıyor ama…
Maç sürecinde çalınan zamanlar 90 dakikanın üzerine ‘uzatmalar’ adı altında ilave ediliyor…
Ve bu bütün zenginliklere ve kolaylıklara rağmen;
Günümüz futbolcuları gerek galipken zaman çalma konusunda…
Gerek hakemlere itiraz konusunda…
Gerekse rakip oyuncularla itişip-kakışma konusunda futbolun izlenecek yanını bırakmıyorlar…
İşte bu yüzdendir ki;
Uzun zamandır futbol maçlarını izlemeye gitmiyorum…
Televizyonlardan izlemeye çalışıyorum…
Ve eski futbol anlayışını, günümüzle mukayese ettiğimde de;
Ben günümüz futbol anlayışından pek zevk alamıyorum…
(Hem de teknik düzeyleri eskilerden daha güzel olmasına rağmen)
Bu konuda siz ne düşünürsünüz bilemem…
Zaten sözü size bırakıyorum…
Buyurun şimdi söz sırası sizin…