✅ MAHALLE BASKISI denilen şey, ne menem bir illetmiş ki;

– Mücadele azmini kırmış..

– Bülbül gibi konuşanları dut yemiş bülbüle döndürmüş..

– Yanlışa yanlış, harama haram, ahlâksıza ahlâksız, namussuza namussuz, yolsuza yolsuz denilemez hale getirmiş..

– “Kalk, çalış, koştur” yerine “Dur, otur, sus, aman kimsenin işine karışma” hâkim olmuş…

*

‼ Öyle bir hastalık ki; aman bizi yanlış anlamasınlar!.. (Bizleri kim yanlış anlayacaksa, ya da yanlış anlaşılacak kimlerse!)

*

💥Eskiden “Karşı Mahalle” baskısından muzdariptik; konuşamıyor, yazamıyor, bir araya gelemiyor, mücadele edemiyorduk…

Şimdiler de ise sözde “Bizim Mahalle” baskısından muzdaribiz!..

Değişen bir şey yok…

✅ Eskiden de şimdilerde de ezilen, mağdur olan aynı kesim…

‼ İstediğini istediği gibi rahat yapan, istediğini istediği şekilde ve istediği yerde hiçbir baskıya maruz kalmadan rahatça konuşan ve yazan (eskiden olduğu gibi bu devirde de) yine aynı kesim.

*

💥 Öyle bir devir ki;

– Sanki Asr-ı Saâdetteki Mekke dönemini yaşıyoruz!..

– Sanki 28 Şubat dönemindeki baskıyı hissediyoruz!..

*

💥 İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz?

Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.

Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme;

Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek!

(Mehmet Akif)

Vesselam…