Hakan Pekdemir
Hakan Pekdemir
hakanpekdemir@gmail.com
KÜMBET’TE BİR GECE
  • 0
  • 65
  • 13 Ocak 2025 Pazartesi
  • +
  • -

Yılbaşına bir hafta var ve evden hazırlıklarımızı yapıp yola koyuluyoruz. Kardeşim onun bir arkadaşı ve ben. Bir Volkswagen ticari araçta üçümüz ve götürmemiz gereken eşyalar ile. Ada hastanesinin hemen yanından tam kuzeye doğru hareket ediyoruz. Nereye mi Kümbet’e. Soğuk iyi hissedilir derecede insana yaşadığını hatırlatıyor. İlerledikçe karların yol kenarında kalan kalıntıları adeta bize fazla ilerlemememiz gerektiğini başımıza iş açacağını söylüyor. Ama biz üç genç durur muyuz? Tabii hayır.

Dereli’yi geçtikten sonra yolların bozukluğu bizi yavaşlatıyor. Bir de yolda olan çalışmalar. Ama ilerlemeye devam ediyoruz. Kuzalan Tabiat Parkı’nın eşsiz değerlerinden biri olan Mavi Göl’ü geçiyoruz bu arada. Sodalı bir su karşılıyor bizi. Çeşmeden gürül gürül sodalı su akıyor. Deniyoruz tabii. Enerji içeceği niyetine. Daha sonra gitgide yükseliyoruz adeta ormanlıkların ve karların seviyesinin yükselmesi yaylaya çıktığımızı hatırlatıyor bize. Kümbet merkezi geçtikten sonra varmamız gereken rotaya biraz daha hareket etmemiz lazım. Fakat kar buz tutmuş vaziyette ve rotamıza ulaşmamızı engelleyecek cinsten. Biraz patinaj sonrasında başarıyoruz. Ve ulaşıyoruz rotamıza.

O kadar yol geldik şöminenin başında iyi bir yemeği hak etmedik mi? Elbette ettik. Sonrasında kurulumu sağlıyoruz ve beklemeye başlıyoruz. Müzisyenler geç geliyor mekâna. Alıştırmalar, provalar vs. vs. son iki… Evet, bu gece buradayız bizim işimiz kurulum. Sanatkârlar sanatını icra edecek misafirlere. Eee sonra kurulumun sökülmesi ve geri dönüş. Ben o anda bile gecenin uzun olacağını düşünüyorum. Çünkü büyük bir titizlikle hazırlanıyor her şey. Bar bölümünden isteyen istediğini alabiliyor sanatkârlar ve elbette bizde.

Gece geç bir saatte başlıyor. Assolist çıkıyor vs. misafirler yerlerinde. Herkes eğlencesinde. Yalnız bir kanun hocası var. O ne öyle inletiyor kanunu. Kanuna her dokunuşunda bahşişler havada uçuşuyor. Misafirler gergin tellerin çıkardığı sese dayanamıyor daha fazla. İyi, baya iyi. Soğukla birleşince mi böyle oldu acaba telleri yoksa sanatını icra eden ustanın yudumladığı viskiden dolayı mı bilemiyorum. Anlamak zor gerçekten. Ev sahibi assolistin isteklerine, misafirlerin alkışlarına ve müzisyenlerin ustalığına dayanamıyor ve kendini sahnede buluyor. Gece ilerledikçe bir misafir daha tanıtılıyor konuklara ve onu da sahnede buluyoruz. Sonrasında küçük bir ara veriliyor. Bu ara herkes için özellikle sahnedekiler için sigara molasına dönüşüyor. Ve tabii içkilerin tazelenme zamanı. Ara bitişinde herkes daha canlı bir hal alıyor ve assolistten önce onlar parçalara dalıyorlar. Sonrasında istek parçalar Assolisti zorluyor. Onun yetişemediği yerde kanun hocası devreye giriyor. Müziğin ritmi herkese her şeyi unutturuyor. Sadece o an yaşanıyor adeta. Kümbet bir şölen yeri. Kümbet bir cazibe merkezi oluyor bu saatten sonra. Müziğin sesi mi artıyor bana mı öyle geliyor bilemiyorum tabii. Her biri ülkenin başka bir yerinden gelen bu insanların elbette yörelerine ait bir türküsü ya da oyun havası var. İstekler bu doğrultuda oluyor. İstekler sonrasında güzide Türkiye’nin Kafkaslar, Balkanlar, Toroslar, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Ege yöresine ait özel ezgileri Kümbet’in en tepesine kurulan mekândan karla kaplı ormanlarında yaşayan tüm canlılarını selamlıyor adeta. Çalan yörenin oyun havasını bilen, öncülük ediyor bilmeyen misafirlere vs. Anadolu halkı bu gece Kümbet’te kaynaşıyor sanki. Büyük bir organizasyon. Herkes halinden memnun vaziyette.

Gecenin 03.00’ü geçmesiyle mekân sahibi kendi odasına çekiliyor. Misafirler kendi aralarında bir saat kadar daha eğlendikten sonra yorgunluk mu çöküyor yahut içkinin getirdiği yavaşlamadan mı bilemiyorum sakinleşiyorlar. Sanatkârlar da bu fırsattan istifade kapanışı yapıyor. Elbette onlar da yoruldu.

Kümbet’te geçirilen bu gece unutulmayacak vaziyette. Misafirlerin de unutacağını düşünmüyorum açıkçası. Bence bu geceyi gidip çalıştıkları önemli kurumlarda arkadaşlarına da anlatacaklar ve Kümbet’in İskandinav ülkelerinin gezip görülecek güzide mekânlarından farksız olduğunu her fırsatta söyleyecekler. Kümbet Türkiye’nin önemli etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek düzeyde bir yer. Şehrin önemli insanları bu konuda çalışmalı ve Kümbet’i Davos’a dönüştürmelidir. Doğanın bize sunmuş olduğu değerlere sahip çıkmalı onları korumalı ve kendi yararımıza kullanmalıyız. Sadece Kümbet’i mi ya yanı başında duran Karagöl? Evet, bu ise başka bir yazının konusu olabilir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM