Abartmıyorum, şu “sokak köpekleri” meselesi artık terörün konusu olmaya başladı. Ülkemde son yıllarda hususiyle son günlerde “sokak köpekleri” iyice gündem oldu. Hemen her gün sokaklarda başı boş dolaşan binlerce köpeğin saldırıları sonucu yaralanan ya da ölenlerin haberlerine şahit oluyoruz. Bakınız geçenlerde yaşadığımız Rize Pazar’da böyle bir hadise meydana geldi. Bir imam Hatip talebesi, bizim de Kur’an Kursu talebemiz şehrin göbeğinde güpegündüz köpeklerin saldırısına uğradı. Köpeklerden kaçarken yuvarlandı az kalsın bir aracın altında kalıyordu. Sürücünün dikkati sayesinde kurtuldu.
Durum vahim. Köpekler sokakları meydanları, parkları teslim almış durumda. Çocuk parklarında artık çocuklar yok. Parklar güvende değil. Şehrin meydanları sokakları güvende değil. Birilerinin “Can Dostlar” diyerek sevimlileştirdiklerine bakmayınız. Köpektir, hayvandır, saldırır. Atalarımız “itin kapmazı atın tepmezi olmaz” demişler. O yüzden köpekler başı boş olamaz. Sürüler halinde dolaşanlar daha da saldırgan oluyor. Çocuklarımız okula güvenle gidemiyor. İnsanlarımız güvenle camiye gidemiyor. Özellikle sırf köpek korkusuyla yatsı ve sabah namazlarına gidemeyen cemaatimiz var.
Bazen şaşırıp kalıyorum. Öyle manzaralara şahit oluyoruz ki bunlar dünyanın hangi ülkesinde var acaba diyorum? Yahu hastanelerin içine kadar köpek girmiş, marketlerde sebze-gıda reyonlarında yatan köpekleri gördük haberlerde. Bu nasıl iş Allah aşkına!
İşin garip tarafı da insanımızın esaslı bir tepki vermemesi. Şu köpek ve mama lobisinin linçinden mi korkuluyor ne? Şu bir hakikat ki bir avuç da olsa sesi çok çıkan malum lobi ülkemde bu konuda terör estiriyor, sosyal medyadan tehditler yağdırıyor. Köpek çocuğu yaralıyor, köpekperestler ne dese iyi? “Çocuklar da sokağa çıkmasın!” Pişkinliğin bu kadarına pes! Sosyal medyadan , “bu ülkede başıboş köpek sorunu değil başı boş çocuk ve insan sorunu var” diyen kadının söyledikleri ülkemde köpekperestliğin korkunç ve insanlık dışı bir hal aldığının, başka bir deyişle ülkemde başıboş insan sorununun olduğunun resmidir.
Şu bilinsin ki köpeklerin yeri sokaklar değildir. Yok böyle bir dünya. Bakınız ben Avrupa’da bulundum vazife icabı. Belki insan sayısı kadar kayıtlı köpek olan Avusturya’da sokaklarda başı boş dolaşan tek köpek göremezsiniz. Köpeklerin sahibi sabah köpeklerini tasması ile gezdirir dolaştırır sonra da evine götürür. Bir köpeğin sokağa-parka pisletilmesinin cezası 37 € ‘dur. Bu sebeple eğer pislemişse sahibi yanında taşıdığı poşetle onu kaldırır çöpe atar ya da çantasına koyar.
Bakınız ülkemde 2022 yılında sokak köpekleri saldırısı sonucu 33 kişi hayatını kaybetmiş. Başıboş köpekler çevre be toplum sağlığını tehdit ediyor. Sokak köpekleri yüzünden kuduz gibi köpeklerden bulaşan hastalıklarda 8.8 artış var. Yani hem “can güvenliğimiz” hem de sağlığımız tehdit altında. Başı boş köpek sayısı 10 milyonu geçmiş durumda. Bu ciddi bir güvenlik sorunudur. Acilen neşter vurulmalıdır.
Bu sorun acilen çözülmeli. Çözerken bu hayvanları bir gecede itlaf edilsin diyen yok. Bunların yeri sokaklar değil. Sahibi olanlar evlerine alacaklar, olmayanlar da barınaklara alınacaklar. Üremenin de önüne geçilecek. Biz sokaklarımızı parklarımızı geri istiyoruz. 5199 sayılı ilgili yasa yeniden düzenlenmeli. Mevcut haliyle olmaz. Bu süreçte mama ve köpek lobileri bağırıp çağıracaklar elbet. Onların değil milletin sesine kulak verilmeli.