Ee, daha sonra?

Daha sonra da;

Atatürk’ün heykelleri sökülecek…

Cumhuriyetin bütün değerleri ortadan kaldırılıp;

Ocağına incir ağacı dikilecek!

Şaşırdınız mı?

Ben öngörülerimi böyle belirttim diye;

Neden yüzünüzü buruşturup, kaşlarınızı çattınız?

Yalan mı konuşuyorum?

Komplo-teorisi mi uyduruyorum?

Herifçioğulları ‘Kuvva-i Milliye düşmanına’ ölümünün 95. yılında mezarının başında anma töreni düzenleyip ve avuçlarını gökyüzüne açıp, dualarını okuduktan sonra, gazetecilerin sorduğu soruya;

“Vatanı, milleti, inancı uğruna canını feda eden Atıf Hoca’yı zulmen idam eden zihniyetin bir özür borcu vardır.” demesine şaşırmıyor ve gıkınız çıkmıyor da;

Benim öngörülerime ve kuşkularıma neden şaşırıyorsunuz?

Meğer İskilipli Atıf Hoca bu vatan için, millet için neler yapmışta, hiçbirimizin haberi olmamış!…

Gözü kör olası tarihçiler bize bunu hep yanlış anlatmış!

Meğer İskilipli Atıf Hoca;

Kuvva-i Milliye karşıtı değilmiş…

Teali İslam Cemiyetinin kurucusu filanda değilmiş…

Kuvva-i Milliye ve Mustafa Kemal Atatürk için;

“Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor.”

Zavallı saf ve gafil halktan topladıkları askerlere;

“Siz burada onlarla savaşın, bizde arkadan çevirelim diyerek kaçıp sıvışıyorlar” diye halkın moralini bozan İskilipli Atıf Hoca değilmiş.

Mustafa Kemal için;

“Beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için gereken fedakarlık yapılmıyor” diyen…

“İngilizleri kızdırdınız.”

“Yunanlıları musallat ettiler”

“Şimdi oturup, yenilginin sonuçlarına katlanmak yerine Yunanlılarla harbe tutuşuyorlar”

“Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır” diyen de meğer İskilipli Atıf Hoca değilmiş…

Kuvvayi Milliye ordusuna katılanları caydırmak için;

“Sizleri cepheye sürükleyerek ve din kardeşlerimizin suçsuz yere ölmelerine sebep olan Mustafa Kemal’dir”

“Ali Fuat ve Bekir Sami Beylerdir.”

“Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız?” diyen İskilipli Atıf Hocadan özdür dilemeyeceğiz de;

Daha kimden özür dileyeceğiz Allah aşkına!!?

Kuvvayı Milliye hareketinin önünü kesmek için fetvalar çıkaran;

“Elinize aldığınız bu fetva Allah’ın emridir.”

“Padişah fermanıdır”

“Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz.”

“Bunların vücutları külliyen ortadan kaldırmak, Müslümanlık için farz olmuştur.” diye yazıp ve bunları çoğalttıktan sonra; Yunan uçakları ile havadan yere atılan bu ‘Bildirileri’ meğer İskilipli Atıf Hoca kaleme almamış…

Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan yenilikler için;

“Şapka giymek küfürdür ve dinsizliktir.”

“Yeni harfleri kullananlar cehennemde yanacaktır.”

“Kılık-kıyafet devrimi denilen şey kafirliktir.” gibi sözler söyleyen ve yapılmak istenen ‘yeniliklerin’ önünü kesende meğer İskilipli Atıf Hoca değilmiş!…

Kim bilir belki de bütün bunları yapanlar;

Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi efendidir…

Afyonlu Müftü Sait’le, Amasyalı müftü Hacı Tevfik efendidir.

Bilecikli Müftü Mehmet Şükrü efendi ile Denizlili Ahmet Hulusi Efendidir…

Veya da ne bilim ben;

Belki de; Bolu’da Kürtzade Mehmet Sıtkı Efendiyle Çankırılı Müftü Bekirzade Ata Efendidir…

Erzurumlu Hoca Raif Efendidir…

Hakkarili Müftü Ziyaeddin Efendidir.

Ispartalı Şeyh Ali Efendiyle, Kırşehir müftüsü Halil Hilmi efendidir.

Konyalı Ali Kemal Efendiyle, Sivas müftüsü Abdurraf Efendi ile Van Müftüsü Şeyh Masun efendi veya Yozgat Müftüsü ile Mehmet Hulusi efendi ve Zonguldak Müftüsü İbrahim Efendi’den kalkıp da özür dileyecek halimiz yok ya…

(Adını unuttuğum diğer müftü ve din adamlarında özür dilerim)

Efendim kısaca demem o ki;

Az önce uzun bir liste halinde sunduğum ‘Müftüler ve Din Öncüleri’ Mustafa Kemal ve Kuvvyı Milliye’nin saflarında yer aldığı için; bu şahsiyetlerde en az Mustafa Kemal kadar suçlu oldukları için;

Ne ölüm yıldönümlerinde anılıyor…

Ne de -anlatılması gereken- ders kitaplarında anlatılıyor…

Anlatılmadığı içinde geriye kala kala;

İskilipli Atıf Hoca kalıyor…

Nakşibendi şeyhi Şeyh Sait kalıyor…

Menemen olayının kahramanı; Derviş Mehmet kalıyor falan filan…

Şimdi bütün bunlardan sonra anlaşıldı mı;

Kimin kimden özür dileyeceği…

Kimlere övgü düzülüp ve kimlere küfredileceği sanırım anlaşılmıştır.

Aaahh ahh!

Bir zamanlar kırmızı fesli bir adam;

“Keşke Yunan kazansaydı” diye dua ederdi de; (bunu münferit bir olay sayıp) herifçioğluna gülüp geçerdik…

Meğer Anadolu’nun tabanına serilmiş ‘Kuvvyı-Milliye karşıtı ne kadarda ‘yandaş ve sedalı’ varmış!…

Son söz;

Biz ne yaşıyoruz Allah aşkına?

Buyurun;

Şimdi söz sırası sizin…

İster İskilipli Atıf Hocadan özür dileyin…

İsterseniz yeniden düşünüverin…