“Hiçbir zaman siyaset yapmadık, ama demokratik olmayan, rekabetin içeriğine uygun olmayan bir nispi temsil sistemi getirdiler. Hep söylüyoruz hiçbir odada olmayan bir tek bize uygulanan nispi temsil sistemi adaletsizdir ve haksızlıktır. Nispi temsili bu kadar demokratik gören varsa neden Türkiye genel seçimlerinde de uygulanmıyor.”
Yukarıdaki sözler dünyada en çok üyesi bulunan odalarından birinin başkanı tarafından söylenmiş. Söylem itibariyle herhalde Çin veya Kuzey Kore’den bahsediyor diye tahmin edebilirsiniz. Neymiş efendim bütün siyaset bilimciler tarafından ideale en yakın seçim sistemi diye tarif edilen nispi temsil hiç de demokratik değilmiş. Neymiş efendim Türkiye seçimlerinde de uygulansınmış. Şimdi bu ünlü oda başkanını ülkenin en demokratik partisi CHP milletvekili adayı yapsa neyle seçileceğini bilmiyor.
Nispi temsil sistemini, kamuya açık Vikipedia “Nispi temsil veya oransal temsil sistemi, çoğunluk partisi dışındaki partilerin de kuvvetleri oranında üye seçmelerini sağlayan seçim biçimi. Bu sistemde partiler oyları oranınca milletvekili çıkarırlar. Nispi temsil sistemi, seçmenlerin düşüncelerine daha uygun biçimde temsil edilmelerini sağlar. Değişik fikir ve siyasi görüşler parlamentoya girer. Azınlıkların veya bazı düşünce taraftarlarının meclislerde temsili ancak bu sistemle mümkün olur. Bu sistemle ülkedeki parti sayısı çoğalır” diye tarif ediyor. Elbette daha değişik kaynaklarda değişik tanımları da vardır. Ama 26 yıl oda başkanlığı yapmış biri bunu söylüyorsa durup düşünmek gerek.
Tabi CHP ile ilgi kurmamız boşuna değil. 1923-1950 arası tek parti ve çoğunluk sistemi ile hep iktidarda kalanlar günün birinde çoğunluk sisteminden başkaları yararlanınca tu kaka demişler ve 10 yıl sabredememişlerdi. Bu sistemle iktidarı ele geçirenlere bu ülkeye komünizm getirilecekse de onu biz getiririz siz kim oluyorsunuz ağzı çorba kokanlar demişlerdi. Tabi bu on yıllık süreçten sonra da tek başına iktidar imkânı vermedi bu millet, onlara.
1990 yılından 2016 yılına kadar aralıksız ve kesintisiz başkanlık yapanlar esasında Süleyman Demirel’e rahmet okuttular. Rahmetli için 6 kere gitti 7 kere geldi dediler bunun için 26 yıl kesintisiz başkanlık yaptı diyecekler. Ancak giderken yukarıdaki sözlerini hep hatırlayacağız; nispi temsil Türkiye seçimlerinde de uygulansın. Bir kere Türkiye seçimleri galat-ı meşhurdur. Bununla neyin kastedildiği de anlaşılmıyor. Türkiye’de zaten uygulandığına göre neyi kast ediyor olabilir ki!
Mahalli idarelerde onun istediği seçim en ideali ile uygulanıyor zaten. Belediye meclislerinde her görüş çok adil olmasa da uygulanıyor. %10 barajını geçen partiler temsil hakkı kazanıyor ve meclis üyesi seçtirebiliyorlar. Belediye başkanı zaten ayrıca seçiliyor. Milletvekili seçimlerinde de nispi temsil uygulanıyor. %10 barajını aşan her partinin adayları aldığı oy oranında milletvekili seçiliyor ve mecliste temsil ediliyor. Öyleyse istenilen nedir? İstenilen başka bir şey olsa gerek onu da onlar açıklasınlar; istedikleri neymiş…
Bu şekvacılara şunu sormamız gerekir; nispi temsil sisteminin uygulandığı bu altı yıllık süreçte nispi temsilin ne tür açmazlarını gördünüz? Oda meclisini nasıl topladınız? Nasıl ve kimlerden oluşturdunuz? Oda kurul ve komisyonlarını nasıl ve kimlerden oluşturdunuz? Oda harcamalarını yaparken nasıl yaptınız, oda ihalelerini dağıtırken hangi kriterleri gözettiniz ve bunları kimlere verdiniz? Oda çalışanlarını nasıl ve kimlerden seçtiniz? Muhalif listeden seçilen Yönetim Kurulu üyelerine kendi arkadaşlarınız kadar veya ona yakın bir değer verdiniz mi?
Demek hiçbir zaman siyaset yapmadınız!…