Zeki AL
Zeki AL
zekial@giresungundem.com
Giresun’un değişik yüzü: İbrahim İlyasoğlu
  • 0
  • 587
  • 13 Temmuz 2021 Salı
  • +
  • -

Röportaj: Zeki AL

Gazetemizin bugünkü konuğu Giresun Batlama Platformu Başkanı, Giresun Turizm ve Sanat Elçisi, Çaldağ Tuz Ekim Efsaneleri Festival Öncüsü, Mrk. Melikli Köyü Kültür Müzesi Kurucusu, Giresun’da bilinmeyen birçok efsanenin su yüzüne çıkması  ve halka tanıtılmasında gayretleri olan, Giresun’da Kültür ve Efsaneler üzerine bir de kitap yazarak tarihe maleden İbrahim İlyasoğlu..

Mali Müşavirlik  mesleği  yanında  Giresun’da değişik  platformlarda ve konularda ilk imzayı atan İlyasoğlu’nun

“Giresun Kültür ve Efsaneler İzindeki Ben”

isimli kitabı da hafta içinde okuyucuları ile buluştu. İlk İmza Günü’nü Giresun Can Akengin Sanat Galerisi Salonu’nda yapan

İbrahim İlyasoğlu gördüğü ilgi karşısında;  “İnsanlar duyulmamış, görülmemiş ortaya çıkartılan gizemli konular içeren  araştırma inceleme kitaplarına  ne kadar ilgi duyduğunu görmek beni mutlu etti. Demekki boşuna emek harcamamışız, ilk imza günümde bunu gördüm..

 Mesleğiniz dışında kültür ve sanat ile uğraşmanız sizlere neleri öğretti ?

İLYASOĞLU:Mesleğim dışında Giresun Kültür ve Sanat konularında çalışmalar yapmam bana çok şeyler öğretti.

Bir belde ancak kültürü ile diğerinden ayrılıyor, kültür ve sanat ile insanların dünyası genişliyor, tarihini anlayıp gelecek nesillere ancak böyle aktarabiliriz.

Yaşadığım ortamın kültürel olarak zenginliğini öğrendim, kültürümüz çoğaldıkça kendimizi daha rahat ifade edebiliyoruz, kültür memleketimizin tapusudur.

Batlama Platformu’nun il ve ilçelere heyetler halinde yoğun ziyaretlerinin Giresun’a faydası oldu mu?

İLYASLOĞLU: Giresun Batlama Platformu il ilçe ziyaretlerinin elbette çok faydası oldu. İlk defa şehrinden çıkarak etkinlik yapan Platformumuzun çevresi genişledi, gittiği yerlerdeki STK ve sosyal çevre ile iletişim kurarak yaptığımız Tuz Ekim Festivalini, Çaldağ Deniz Fenerini, Melikli Kültür Evini ve Çerkes Mezarı Efsane yeri çalışmaları mızı anlatma zamanını yakaladık, yeni çalışmalarımız için bilgiler aldık. Giresun Günleri, Haymana Giresun Şehitliği, Afyon Giresun Şehitliği gibi Etkinlikleri öğrenerek katılma fırsatlarını yakaladık.

Kültür ve sanat üzerine bu kadar yoğunlaşırken, Giresun’da hangi eksikliği  gördünüz?

İLYASOĞLU: Kültür ve Sanat ile uğraşırken şehrimin eksiklerini öğrendim, sorgulayan birey olarak cevaplarını aradım, eleştirdim.

Öncelikle tarihi evlerimiz ve eserlerimiz bir bir yokediliyor, imara açılarak betona dönüşüyor. Son yıllarda sevindirici iyi olay camilerimizin aslına uygun olarak restore edilerek kazandırılması. Aynı yöntem ile eski evlerimizde yenilenmeli. Eski Adliye yanında bulunan taş duvarlar restore edilerek turizme kazandırılmasını istiyoruz.

“Kültür  ve sanat” diyoruz..81 il içinde sadece Giresun’da Kültür  Sanat Merkez Binası yok..Bu sizleri rahatsız  etmiyor mu?

İLYASOĞLU: 81 il içinde Giresun’umun Kültür ve Sanat Merkezi olmaması beni çok üzüyor, eski kültür merkezinde idarecisi olduğum Aydınlar Ocağı öncülüğünde düzenlediğimiz uluslararası Avrasya Kongresi , 3. Milli Fındık Şurası aklıma gelince kahroluyorum, büyük eksiğimiz idareciler tarafından acilen yapılmalıdır.

İlk kitabınız Giresunlu okurlar ile buluştu. İmza Günü de yaptınız ..Bu sizde nasıl  duygular oluşturdu. .

İLYASOĞLU: “Giresun Kültür ve Efsaneler İzindeki Ben” kitabımın imza gününü 5 Temmuz’da Can Akengin Kültür Evinde yaptık, katılan kültür sanat severlere, esnaf-tüccara, çiftçilere, arkadaşlarıma, aileme ve kurucusu olduğum GİKÜSAD Giresun Kültür Sanat ve Turizm Derneği üyelerine teşekkür ediyorum.

60 yıllık köy kent tarihi , dernek faaliyetlerimi, Giresun’un bütün Efsanelerini okuyucu ile buluşturmaktan büyük mutluluk duydum. Uzun yıllar derneklerde, meslek odamızda, Ticaret ve Sanayi Odasında görev yaptığım arkadaşlarımın büyük ilgisini gördüm.  Çiftçilik yaptığım komşularımı da davet ederek onlarında ilgi ve alakalarını görmek beni ziyadesiyle sevindirdi.

Giresun’da kültür ve sanat değerlerini ortaya çıkarmak için neler yapmalı?

İLYASOĞLU: Giresun’da kültür ve sanat değerlerini ortaya çıkarmak için, kamu ve STK ‘lar işbirliği yapmalı, devlet derneklerin yaptığı projelerde can ve mal güvenliğini korumalı, maalesef özellikle kırsalda yapılan eserler yıkılıp yağmalanırken devlet seyrediyor.

Kültürü sanatı seven gönül insanlarını teşvik ederek destek olmalıyız.

Somut olmayan kültürel miraslarımız için UNESCO’ya müracaat etmeliyiz, biz Tuz Ekim Festivali için bu müracaatı yapmamıza rağmen destek göremedik.

Tabelasında  kültür  ve sanat yazan Giresun’daki kurumlar görevini  yapabiliyor mu?

İLYASOĞLU: Tabelasında Kültür ve Sanat yazan kamu kurumları görevini maalesef yapamıyor, uzun yıllar müdür olmadan idare edilmesi, iki başlı kurum ile yönetilmesi ayrı bir handikapıdır. Giresun’da Kültür sanat merkez binası olmayışı bu dernek ve kurumları rahatsız etmedi. Bu kurumların başına idealist, Giresunsever, çalışkan idareciler gelmesi gerekiyor.

 Giresun’da taş binalar yağmalandı.  Ayakta kalanlarda restora ediliyor..Yeterli mi?

İLYASOĞLU: Benim çocukluğumda Giresun’da çok sayıda tarihi bina vardı, birçoğuda taş dan yapılmış binalardı.

Vahşi kapitalizm ile birer birer imara açıldı, yerine özelliği olmayan çirkin betonlar geldi.

Korumaya alınan Zeytinlik mahallesi dahi kenarından köşesinden, çeşitli imar hileleri ile betona dönüştü.

Restore edilerek ortaya çıkarılmaya çalışılan binalar maalesef yetersiz. Zeytinlik mahalle çevresi için yeni bir imar planı yapılarak sınırları genişletilmelidir. Betonlar yeniden aslına uygun yapılmalıdır.

SON SÖZ; Köylerimizde ve şehir merkezinde , belli bölgeler imara kapatılarak korunmalı, bizim Melikli Kültür Evi gibi restore edilerek halkın ve turizmcilerin hizmetine sunulmalıdır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM