Aylardan; 11 Şubat

Eylem alanı; Dereli ilçesinin Konuklu köyü..

Eylemin gerekçesi; Yörede siyanürla altın aramaya karşı çıkmak…

Mevsim kış;

Kış, kışlığını gösteriyor, puşt puştluğunu…

Hava soğuk mu soğuk…

İl ve ilçe merkezinde kar örtüsü yok ama;

Altın madeni aranacak köylerde kar insanın ayak bileklerini örtüyor…

Bende dahil, özel arabasıyla gidenler yolda biraz zorlanıyor…

Ancak gitmek zorundayız…

Koza Altın Şirketiyle-Çevre ve Şehircilik Bakanlığınnı yasa gereği düzenlediği ‘Halkı Bilgilendirme’ toplantısına katılmak zorundayız…

Yani başka bir ifadeyle;

Yetkililerin ‘siyanürle altın arama’ yalanlarını ve tantanalarını bizzat kulaklarımızla duymak istiyoruz…

Neyse…

Sözü daha fazla uzatmayalım…

Katıldığımız ‘Halkı Bilgilendirme’ toplantısına şöyle bir göz atalım..

Siyanürle Altın madeni aramak isteyen şirket yetkilileri;

ÇED yönetmenliğinin 9. Maddesine göre ‘Halkı Bilgilendirme Toplantısını’ 15 gün önceden mahalli yayın ve duyuru organlarıyla halka toplantının yapılacağı yeri ve saatini duyurmak zorunda…

Ancak bu formalitelerin yerine getirilip-getirilmediğini Giresun ve Dereli halkı başta olmak üzere doğru-dürüst kimse duymuyor ve dolayısıyla bilmiyor…

Hatta bu konu –her kimden duyduysa- o tarihlerde Aydın ilinde bulunan sevgili arkadaşım Ahmet Tuncer Almalı, on gün önce filan telefonla beni bilgilendiriyor…

Ve arkadaşım beni bilgilendirince;

Bende elimden geldiği ve gücümün yettiği kadarıyla, kimi çevresever dostlarla yüz-yüze, kimileriyle de telefolaşarak bu konuda bilgilendirdim..

Ve günlerden 11 Şubat;

Giresun il merkezinden (yaklaşık) 40-50 kişi ‘Halkı Bilgilendirme Toplantısının’ yapılacağı ve Yavuzkemal Beldesine bağlı Konuklu Köyü-Kayaaltında bulunan kahvehanenin kapısında toplandık..

Yetkililerden Dereli ilçe merkezinden kimse katılmadı…

Ancak, Yavuzkemal Belediye Başkanı Abdullah Önal, toplatıda bulunanlar arasındaydı…

Ve birde dikkat çekici konuk olarak Ordu-Gülyalı’dan çevre savunucularınan Ertuğrul Gönül, kar dememiş, kış dememiş ve bu önemli toplantıya katılmıştı…

(Birinci görselde somut bir belgeyi yetkiliere ve halka gösteren kişi)

Uzatmayalım;

Halkı Bilgilendirme toplantısı başladı…

Ve ilk sözü Çevre ve Şehircilik Bakanlığının temsilcisi, il müdürü aldı..

Müdür salyt gösterileri üzerinde alanda bulunan halka anlatmaya çalışıyor…

Daha açık bir ifadeyle söylersek; çevreye verilecek zararı değilde, şirket temsilcisi gibi konuşuyor…

Haliyle bu konuşma tarzı da;

Beyni yıkanan köylüyü memnun ettiği gibi, gerçeğin böyle olmadığını bilenlerde bu konuda çok rahatsız oluyor…

Ve ikide-bir müdürün konuşması kesiliyor…

Hatta bu konuda Çevre bakanlığının il temsilcisi rahatsız olsada, şirket yetkilileri (hakkını teslim etmek gerekirse) daha sabırlı ve demokratik taamülllere uygunu dinliyor…

(İkinci görselde benim hemen arkamdaki şirket yetkilisinin dinlediği gibi)

Her neyse..

Geçelim…

Şimdi de şirket yetkilileri hangi yalanları, kandırmacaları söylüyor bunu özetleyelim…

Salyt sunumu eşliğinde şirket yetkilileri ne demiş, birde onları dinleyelim…

Şirket yetkilisi halkı ikna etmek için öylesine güzel konuşuyor, öylesine güzel konuşuyor ki;

Sarınsın ki, bölgeyi en kısa zamanda top-yekun kalkındıracak…

Sadece köyde değil, il ve ilçe genelinde işsiz insan kalmayacak…

Üstelik siyanürle altın madeni arama gibi bir olay olmayacak…

Ve hiçbir vatandaş madur filan olmadığı gibi ‘açık ocak faaliyeti’ yapacak olan şirket, çıkarılan 2.900 000 ton pasayı kamyonlarla bu bölgede bırakılmayacak…

Ve kamyonlarla Gümüşhane iline taşınacak… (ben demiyorum, şirket yetkilisi böyle diyor)

Belli bir zaman sonra temsilcilerin konuşması bitiyor…

Ve söz alıp, konuşma sırası bize geliyor…

Ve bizde önceden hazırladığımız somut belgelerle şöyle anlatıyoruz;

Siyanürle altın madeni arayaacğınız köy sadece Konuklu olmayıp, çevre köyleri de kapsıyor…

Proje saha alanı 40.65 Hektar olup, 37.15 Hektarı devletin orman arazisini kapsıyor..

Şirket 310.000 ton cevher çıkarmasını planlıyor…

Bu çıkarılacak (ekenomik olmayan) yaklaşık 2. 900.000 ton pasa çıkarılacağı söyleniyor…

Ve siz ekonomik olmayan bu pasanın Gümüşhane iline taşınacağını söylüyorsunuz…

Peki, buralarda zararlı görülen bu toprak yığınını Gümüşhanileler neden kabul etsin?” dedik…

Bu sözlerin karşısında biraz şaşırdılar ve kem-küm ederek cevap vermeye çalıştılar…

Sonuç olarak;

Köyün akıllı öncüleri bu konu üzerinde dava açtılar…

Ve 4. İdare mahkemesi tarafından ‘altın madeni aramayı’ durdurma kararı aldırdılar…

Son sözler;

Bu karar ileride sermaye gücünü gösterir kararı bozdurur mu?

Yoksa önceki kararlara saygı duyup, alınan karara uyulur mu?

Orasını bilemeyiz…

Bunu durup dudurken niye mi anımsattım?

Erzincan-İliç felaketinden ders çıkarılım diye anlattım…