Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
BENCE FINDIK OCAKLARI SÖKÜLMELİ BAHÇEYE KESTANE FİDANI DİKİLMELİ
  • 0
  • 1203
  • 26 Ocak 2023 Perşembe
  • +
  • -

Hani bir zamanlar fındık üreticilerine;

“Fındığa alternatif ürünler aranmalı ve gerekirse fındığın yerine ‘Kivi’ üretilmeli” denilmişti…

Birçok fındık üreticisi de fındık ocaklarının yerine ‘Kivi Fidanı’ dikerek ‘kivi’ yetiştirmişti…

Yetiştirmişti yetiştirmesine de;

Toplu olarak pazarlayacağı bir yer bulamamıştı…

Bulamayıp iş başa düşüncede;

Yetiştirdiği ‘kivileri’ bahçesinden kilo kilo toplayıp kendisi pazarlama işine girişmişti…

Her neyse…

Konumuz kivi değil…

Sohbet konumuz;

Fındığa alternatif olarak yolculuk yapan ‘fıstık, ceviz ve kestane’ gibi ‘çerezlik’ ürünlerin ekonomik karşılığı ve tüketim alanları…

Örneğin önce KESTANEYİ ele alalım;

Ülkemizde genellikle Aydın, İzmir, Bartın, Sinop ve Bursa illerinde çok üretiliyor…

Ve yıllık üretimi de -ortalama-70 bin ile 80 bin arasında oluyor…

Ve en çok tüketim şeklide şu alanlar oluyor;

-Kabuklarından ayırarak atıştırmalık olarak çiğ yeniyor…

-Kabukları çizilip ve soba üzerinde veya Kuzinenin fırınında ‘Kebap’ olarak pişirilip tüketiliyor…

-Yine kabukları çizildikten sonra suda haşlaması yapılıyor…

-Püre haline getirildikten sonra ‘kestane şekeri’ ve tatlılarda yardımcı malzeme olarak kullanılıyor…

İç pazarlardaki ekonomik değeri;

60 liradan başlıyor, 90 ve 100 liraya kadar çıkıyor…

Gelgelelim FISTIK konusuna;

Ülkemizde genellikle Güneydoğu Anadolu yöresinde ve daha çok Gaziantep ilinde yetişiyor…

Yılda yaklaşık olarak 200 bin ton dolayında yurtdışına ihraç ediliyor…

Tüketildiği alanlar;

-Daha çok ‘çerezlik’ olarak tüketiliyor…

-Baklava, katmer, künefe, dondurma, çikolata ve geleneksel mutfak tatlılarında tüketiliyor…

-Öksürük şurubunda kullanılıyor…

Ülke içerisindeki ekonomik değeri;

Kabuklu fıstığın kilosu; 170 lira…

İkinci kalite kabuklu fıstığın; 160 lira…

Antep kavlak fıstığı; 200 lira…

Kavrulmuş Antep fıstığı kilosu; 250 lira…

Kısaca birde CEVİZ’e bakalım;

Ülkemizde yıllık ortalama 300 bin ton ceviz üretilirken…

Bunun 50-60 bin tonu dışarıya satılıyor…

Tüketildiği alanlarsa kısaca şöyle;

-Çerez olarak tüketilebiliyor…

-Dolmaların harçlarına iç ceviz olarak katılıyor…

-Sulu et yemeklerinde etin tadını değiştirmek için kullanılıyor…

-Makarnalarda ve tatlılarda kullanılıyor…

İç pazarımızdaki ekonomik değeri;

Cinsine ve kalitesine göre 60 TL’den başlıyor 120 TL’ye kadar çıkıyor…

Son olarak geldik FINDIK konusuna;

Dünyanın fındık ihtiyacının yüzde-70’ini Türkiye karşılıyor…

Ve yapılan ihracatla ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor…

Tüketildiği ve kullanıldığı alanlar ise kısaca şöyle;

-Ülke genelinde fazla olmasa da, fındık üretilen yörelerde ‘çerezlik’ olarak tüketiliyor…

-Çikolata, bisküvi, şekerleme, tatlı ve pasta ve dondurma yapımında kullanılıyor…

-Rafine edilerek yemeklik yağ üretiliyor…

-Fındık kolonyası yapılıyor…

-Gres yağı üretiminde kullanılıyor…

-Boya endüstrisinde yer alıyor…

-İlaç ve kozmetik sanayiinde hammadde olarak kullanılıyor…

(Liste çok uzun olduğu için hepsini yazmıyorum)

Kısacası; fındığın hem içi ve hem de dışı 34-35 alanda tüketiliyor…

İç pazardaki ekonomik değeri;

‘Taban Fiyatı’ 55 TL olarak ilan edilince üretici sevincinden göklere uçuyor…

Ardından 40 TL’lerde düşünce kendinden vazgeçiyor!

Tekrar 50 ve 60 TL’ye çıktığını duyunca yeniden seviniyor…

Yani kısaca demem o ki;

“Yahu benim fındığımın kestane kadar değeri yok mu?”

“Fıstıktan ve cevizden daha çok alanda kullanılmasına rağmen niye benim fındığımın fiyatı onlardan düşük” diye düşünmüyor…

Sadece;

Küçücük sevinmelerle, büyük üzüntüler içinde bocalayıp duruyor…

Son sözlerimi şöyle söylemek istiyorum;

Benim yılda 150 kilo ile 200 kilo arasında değişen küçük ‘çerezlik’ bir bahçem var…

Yani topladığımız fındığı satmıyor ve ‘çerezlik’ olarak kullanıyoruz…

Şimdi sizde bundan sonra diyeceksiniz ki;

“Hem satacak fındığım yok diyorsun, hem de el-alemin fındık sorununa -üstüne vazife olmadığı halde- burnunu sokuyorsun” diye düşünenlere de kısaca yanıtım şöyle olur;

“Fındığım-fıstığım olmasa da bende bu toplumla birlikte yaşıyorum..

Onlar üzüldükçe bende üzülüyor…

Sevindikçe bende mutlu oluyorum da onun için pişmiş aşa su katıp ve olur-olmaz yerlerde maydanoz oluyorum.”

Tekrar görüşmek üzere;

Şimdilik hoş, hoşça, esenlik ve salık içinde kalın…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM