BAYRAM TATİLLERİ NASIL GEÇİYOR İSTATİKSEL BİLGİLER NE SÖYLÜYOR |
Yani;
Bayram tatilleri tadında mı geçiyor?
Yoksa bayram sevinci hüzne mi dönüşüyor?
Gelin şöyle kısaca bir göz-atalım…
Örneğin son iki yıl içerisinde;
Bayram tatillerinde yola çıkanların yaşadığı trafik kazalarının istatiksel rakamlarına bakalım…
Geçtiğimiz 2023 yılında 9 günlük ‘bayram tatili’ için çıkılan yol trafiğinde;
6 bin 530 trafik kazası oluyor…
75 kişi yaşamını yitiriyor…
10 bin 810 kişide yaralanıyor…
Ve bu yılki ramazan tatilindeyse;
Ülke genelinde 4 bin 998 trafik kazası meydana geliyor…
66 kişi hayatını kaybediyor…
8 bin 352 kişide yaralanıyor…
Rakamlardan da anlaşılacağı üzere;
Bir yıl önceye göre trafik kazaları eksiliyor…
Ölüm ve yaralanma olayları biraz daha aşağıya düşüyor…
Bu konuda siz ne düşünürsünüz onu bilemem ama…
Bana soracak olursanız;
Bu ölüm ve yaralanma olaylarının azalmasında akaryakıta yapılan zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle trafiğe çıkma olayında azalma görülüyor…
Bu olaya birde ‘kurban kesimi’ rakamları üzerinden bakacak olursak;
2022 yılında 872 bin büyükbaş, 2 milyon 600 bin küçükbaş hayvan kurban ediliyor…
Bu rakam 2023 yılında biraz daha azalarak;
847 bin büyükbaş ve 2 milyon 100 binde küçükbaş hayvan kesiliyor…
(Bu kurban bayramında ne kadar hayvan kesilecek, o şimdilik bilinmiyor)
Rakamlardan da anlaşılacağı üzere;
Ülke olarak nüfusumuz (sığınmacılar hariç) çoğalmasına rağmen ‘kurban kesme’ sayısı yıldan yıla azalıyor…
İnsan şimdi düşünmeden edemiyor;
Ülkede ‘kurban’ edilecek hayvan sayısı mı azaldı?
Yoksa vatandaşın ‘kurban’ kesmeye dermanı mı kalmadı?
Siz bu sorunun yanıtını hazırlarken;
Ben eskiden yaşanan ‘kurban bayramlarından’ ve aklımda kalanlardan birkaç kesit anlatmak istiyorum….
Bizim çocukluğumuzda ve gençliğimizde;
Kurban Bayramı hazırlıkları haftalar öncesinden yapılırdı…
Ahırdan alınıp kesilecek koç veya hayvanların tespiti günler öncesinden saptanırdı…
Ahırındaki hayvanlardan kesmek istemeyenlerse;
İlçenin alışveriş günü ‘Hayvan Pazarına’ gider, oradan satın alırdı…
Başına ve boynuzlarına püsküller takılarak, kem gözlerden saklanırdı…
Ve ‘bayram sabahı’ erkenden kalkılır;
Naftalin kokulu urbalar ve giysiler sandıktan çıkarılır…
Bayram namazına gidecek erkekler abdestini alır….
Gider camide cemaatle birlikte bayram namazını kılardı…
Sonrada caminin avlusuna çıkılır;
En yaşlısından, en gencine doğru sıraya girilir…
Küçükten büyüğe doğru eller öpülür ve bayramlaşma yapılırdı…
Ve cami kapısındaki ‘bayramlaşma’ bitince eve dönülür;
Evdeki büyüklerle ve küçüklerle de bayramlaşılırdı…
Daha sonra da ilk önce akrabaların ve komşularla bayramlaşma yapılırdı…
Askerdekiler ve gurbettekilerle bayramlaşma ise;
(Şimdiki gibi cep telefonuyla görüntülü görüşme olanağı olmadığı için)
Haftalar öncesinden ‘Tebrik Kartı’ veya ‘Renkli Kartpostallara’ dilek ve temenniler yazılır ve postayla adresine gönderilerek kutlanırdı…
Özetleyecek olursak;
Eskiden kurban kesenler…
Verecekleri kurban paylarını;
Hiç gösterişe kaçmadan ve kimseler görmeden dağıtırlardı…
Ve en önemlisi de;
Yollarda trafik yoğun olmadığı için trafik kazalarına ve ölüm olaylarına pek rastlanmazdı…
Her neyse…
Son sözler olarak şunları söylemek isterim;
Hafta sonu başlayacak olan 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde kimler gurbetten yola çıkıp, baba ocağına ‘bayram kutlamalarına’ ve ‘bayram tatili’ yapmaya özel arabasıyla gidecek onu bilmiyorum ama…
Akaryakıt pahalığını göze alıp yola çıkanlar;
Trafik cezalarının çok pahalı olduğunu da hesaba katmalılar…
Ve trafiğe uykusuz çıkmayıp, trafikte çok çok dikkatle olmalılar…
Bu temennilerle;
Şimdiden kutlamak istediğiniz bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım…