AMATÖRLÜĞÜ İÇSELLEŞTİRENLER YARDIMLAŞMAYI ÇOK İYİ BİLİRLER |
Ve bu alışkanlıklarını da;
Ömür-boyu sürdürürler…
Top yok…
Forma yok…
Krampon yok…
Amatör ruhla beslenenler;
Bu yokları sorun etmezler…
Ve bu alaşkanlıklarını da;
Ömür-boyu sürdürürler…
Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Bugünkü sohbet konumuz;
Amatör futbol üzerine olacak…
Durup-dururken bu da nereden aklına geldi? diyorsanız…
Yanıtını hemen veriyim;
Durup-dururken aklıma gelmedi…
Derelispor’un minik futbolcularını çalıştıran ve aynı zamanda TÜFAD başkanı olan spor adamı Hasan Ali TEK ile futbol üzerine sohbet ederken bana;
“Hocam, senin eski futbolcularından Cevdet Aktaş bize yepyeni 10 top gönderdi.”dedi…
Ve ne yalan söyleyeyim, bu ‘yardımlaşma’ haberi (son yıllarda futbolla ilgim olmamasına rağmen) beni çok sevindirdi…
Hatta sevindirmekle kalmayıp;
Beni ister-istemez zaman tünelinin içine sokup, gerilere gönderdi…
Ve o siyah-beyaz günler, gözlerimin önünde bir film şeridi gibi akıp-geçti…
Aksu vadisinin içerisinde dar bir alana kurulmuş küçücük bir ilçe…
İlçe merkezini gürül gürül akan Aksu deresi ikiye bölüyor…
İlçenin birazı beri tarafta, bir diğer yarısı öte geçede kalıyor…
Yani;
İlçenin mülki sınırları köyleri, yaylaları ve dağlarıyla çok geniş olsa da…
İlçe merkez yerleşkesi bir hayli dar…
Darlığa paralel olarak da ilçe merkezinde alan ve saha sorunu var…
Yani futbol oynamak isteyen gençler;
Ya, 50-60 metre genişliğinde ilkokulun bahçesinde top oynuyorlar…
Ya da aynı büyüklükte olan lisenin bahçesinde antrenman yapıyorlar…
Ve amatör lig maçlarına bu taşlı-topraklı zeminde hazırlanıyorlar…
Antrenman topu olarak bir futbol topundan başka top yok…
Şimdi günümüzde olduğu gbi özel antrenman yelekleri yok…
İdman sırasında uygulanacak antrenman engeleri ve istasyonları yok..
Bu malzemelerin olmaması bir tarafa;
Bir futbol sezonunda bir takıp formayı zor temin ediliyor..
Bir çift kramponla koca bir sezon bitirilmeye çalışılıyor…
Yani, yağmurlu ve çamurlu havlarda devre arası forma değişikliği yapılamıyor…
Şimdi bunlardan sonra sizlerde takdir edersiniz ki;
Bu gereksinimler zor temin edildiğine göre eşofman almak hepten lükse kaçıyor…
Yani demem o ki;
Bundan kırk-elli yıl öncenin amatör futbolcuları yokluklar içinde futbol oynamaya çalışıyorlardı…
Bir tek zenginlikleri vardı;
Saha da akıttıkları terleri amötür bir heyecanla ve amatör bir ruhla akıtıyorları…
Bu içselleştirdikleri amatör yolculuktan da büyük zevk alıyorlardı…
Ve en önemlisi de;
Futbolu bıraktıktan sonra, aradan kaç yıl geçerse geçsin…
Geçmişte amatör ruhla yaşadıkları günleri ve yoklukları unutmuyorlar,,,
Ve günümüzün amatör futbolcularına yardım yapmayı seviyorlar…
Tıpkı, Derelispor’un eski futbolcularından Cevdet Aktaş’ın yaptığı gibi…
Evet…
Derelispor’un eski futbolcularındoan Cevdet Aktaş;
Geçmişini unutmuyor…
Geçmişte içselleştirdiği amatörlük felsefesini hala sürdürüyor…
Ve yola çıktığı yörenin çocukları daha güzel, daha bilimsel futbol oynasın diye;
Yaşamını sürdürdüğü İstanbul’dan Derelisporlu minik futbolculara zaman zaman futbol topları ve araç gereçleri gönderiyor…
Sevgili spor adamımız H. Ali Tek’in verdiği bilgiye göre;
Cevdet Aktaş, bu kezde minik futbolculara yepyeni 10 adet top gönderiyor…
Geleceğin yıldızı olacak minik futbolcuları sevindiriyor…
Özetlersek;
Bende eski bir futbolcu ve amatör futbol adamı olarak…
Ve nalbantçı keseri gibi birazda kendime pay çıkararak;
Geçmişte emek verdiğim bu futbolcularla gurur duyuyorum…
Onların ‘paylaşımcı’ yanlarını duyunca çok mutlu oluyorum…
Geçmişlerini unutmadıkları için onlarla övünüyorum…
Son söz olarak da;
Birazcik özele kaçan bir sohbet yaparak ve değerli zamanınızın bir bölümünü bu sayfa sohbetine ayırdığınız için teşekkür ediyorum..