“Eğer hırsızlar yollarda güvende yürüyorlarsa, bunun iki nedeni vardır; ya rejjim büyük hırsızdır veya halk aşarı aptaldır.” (Lee Kuan Yew)

***

Gelecek Partisi Genel Başkanı (62., 63., 64. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri Başbakanı, AK Parti 2. Genel Başkanı) Ahmet Davutoğlu, 16 Temmuz Cuma günü Giresun’a geliyor…

***

Sayın Davutoğlu’nun Giresun’a geleceğini duyunca, 2014 yılında Başbakanlığı döneminde (aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla) zat-ı âlilerine yazdığım açık mektubu hatırladım…

***

7 yıl önce yazılan “Açık Mektub”un yorumunu kamuoyunun takdire bırakıyorum…

***

İşte 2.11.2014 tarihli “Başbakan Davutoğlu’na Açık Mektup…”

http://www.ahmedcitlakoglu.com/basbakan-davutoglu-na-acik-mektup/198/Detay

***

Davutoğlu Giresun’a gelecek de ne konuşacak?..

***

Her liderin başarısı (allâme-i cihan da olsa) çalışma ekibinin aktivitesi ve başarısıyla orantılıdır…

Ne kadar başarılı çalışma ekibi, o kadar başarılı lider!..

Çalışma ekibi lideri aziz de eder, rezil de eder.

***

Davutoğlu’nun çalışma ekibi hakkında bir bilgim yok…

Başbakanlık ve iktidar partisi genel başkanlığı yapmış, dış politika uzmanı, ilim ehli, Gelecek Partisi Genel Başkanı Sn. Davutoğlu, muhtemelen iyi bir çalışma ekibiyle çalışıyor olmalı…

***

Davutoğlu’nun gündeminin ana ve ilk maddesi muhtemelen FINDIK olacaktır, olmalıdır da…

Sn. Davutoğlu’nun (Başbakanlık ve iktidar partisi genel başkanlığı yapmış tecrübeli bir siyasetçi olarak) 2021 Fındık sezonunun açılışına 1-1,5 ay kala FINDIK hakkında yapacağı tespitler ve değerlendirmeler, öyle inanıyoruz ki FINDIK FİYATI ve fındık politikasının oluşumunda fevkalâde önemli etkiler yapacaktır!..

***

Bütün siyasî parti liderleri, ülkeye ve millete hizmet etmeyi gaye edinerek yola çıktıklarını ifade ederler…

Yine bütün siyasî liderlerin ana hedefi, hizmet edebilmek için halkın teveccühünü kazanarak iktidara gelmektir…

***

Halkın teveccühünü kazanmak ise onların sevgisini kazanmak ile; sevginin kazanılması ise onların güvenini kazanmak ile mümkündür…

Liderlerin ne konuştuklarından ziyade halkın onların konuşmalarından ne anladıkları önemlidir!..

***

Her muhalefet parti başkanının iktidarın icraatlarını eleştirmesi normaldir…

Ancak daha önce Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı yapmış olan Sn. Davutoğlu’nun iktidarın icraatlarını ve özellikle liderini eleştirmesi oldukça zordur…

Zira Sn. Davutoğlu, iktidarı ve liderini her eleştirdiğinde, Başbakanlıktan ayrılmadan önce sarf ettiği “Biz siyasi menfaat peşinde koşanlardan değiliz… Umudunu AK Parti’ye bağlayan milyonlar merak etmesin. Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam” sözleri kendine hatırlatılacaktır!..

***

Bu itibarla Sn. Davutoğlu, iktidarın icraatlarını ve liderini eleştirmekten ziyade öncelikle (hususen illere yaptıkları ziyaretlerde) şu hususlara açıklık getirmeliler:

– Başbakanlıktan, AK Parti Genel Başkanlığından neden ayrıldılar?.. Ayrıldılar mı, ayrılmaya mı zorlandılar?.. Trendin kendileri mi indi, indirildiler mi?..

– Yeni bir parti kurmaya neden ihtiyaç duymuşlardır?..

– Başbakanlıktan ve AK Parti Genel Başkanlığından istifa ederken refikim (Yola çıktığım arkadaşların benimle olduğuna emin olmak istedim) dediği ve serzenişte bulunduğu yol arkadaşları kimlerdir?..

– Başbakanlığı döneminde uyguladığı Suriye politikası bugün hâlâ kamuoyunda en fazla eleştirilen bir mevzu… Bugünkü Suriye krizinin sorumlusu olarak Sn. Davutoğlu gösterilmektedir… Bu mevzunun doğrusu nedir?..

– Başbakanlıktan ayrılma süreci esnasında ortaya çıkan, kimliklerini saklayan, toplumun bilmediği fakat kendilerinin bildiğini ifade ettikleri, “insanların şahsiyetini, haysiyetini, izzetini yok yere bitirecek şekilde para ile tutulmuş adamlar” dedikleri, trol ve iletişim teröristleri diye yaftaladıkları ve müşteki oldukları “Pelikan dosyası” mucitleri kimlerdir, bunlar hâlâ aktif durumda mıdırlar?..

***

“Ne kazandığın başarılarda takılı kal ne de hatalarında ısrar et. Bunların yerine tekrar başla; şimdinin her değerli anında yeniden başla…” (Muhammed İkbal)

Vesselam…