Sınavla öğrenci alan proje okullarına, 8 Nisan’da yapılan öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri büyük ses ile beraberinde eylemleri de getirdi.

Öğretmen sendikalarının tamamı yaptıkları basın açıklamaları ile bu atamaları eleştirdiler.

Sendikalar, atamalarda, hak ihlali olduğu konusunda hemhemfikir oldular.

Bu okullarda görevinden alındığı için boşta kalarak norm kadro fazlası sayılan ve resen atamaya tabi tutulacak öğretmenler yargıya başvuruyor.

Birçok şehirde sendikaların yaptığı eylemlere öğrenciler de destek verdiler.

İlimizdeki proje okullarında norm fazlası sayılan öğretmenler atamalara ateş püskürerek çeşitli ortamlarda tepkilerini dile getirdiler.

İlimiz ve ülke genelinde
bazı öğretmenler de kendilerine sahip çıkılmadığı gerekçesiyle bağlı bulundukları sendikalarını kıyasıya eleştirerek istifa ettiler.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu okullarda görev süresi dolan 38 bin öğretmenden, yüzde 80’nin görev süresinin uzatıldığını, 6 bin öğretmenin ise uzatılmadığını açıkladı.

Eğitimciler, bu okullarda atamaların bir kural, kaide ve kritere göre liyakatla yapılmasını istiyorlar.

Haksız da değiller.

Sınavla öğrenci alan bu okullara atanacak öğretmenlerede bir kıstas getirilmesi gerekir.

TÜBİTAK ve TEKNOFEST proje koordinatörleri dahil, birçok projeye imza atan ve iki kez ödül almış yüksek lisansını tamamlamış öğretmenlerin dahi görev süresi uzatılmamış, fakat hiçbir projesi ve başarısı olmayan, mesleğinde 4 yılını yeni doldurmuş öğretmenlerin bu okullara atanması oldukça düşündürücü ve kaygı vericidir.

Atama zamanlaması da yanlıştır.

Yüksek Öğrenim Kurumları ile Liselere Geçiş sınavları öncesinde yapılan bu atamalar, hem öğretmen, hem de öğrencileri ve dolayısıyla da eğitimi olumsuz etkileyecektir.

Proje okullarına atanacak öğretmenler için objektif kriterleri içeren mevzuat düzenlemesi ve gerekirse sınav yapılmalıdır.

Bu tartışmalar devam ettiği sürece, sınavla bu okullara girerek okuyan öğrencilerimize yazık olacaktır.