Mülkî İdarecisini Arayan Bektaş Yaylası!.. (2) |
– Yaylada yaşayanlar iyi bilir yaylayı…
– Yaylada yaşamayanlar ne bilir yaylayı!..
– Çocukluk ve gençlik dönemlerini yaylada geçirenlere, kemale ermiş yaşına rağmen hâlâ yayladan vaz geçmeyen pîr-i fânilere sormalı yaylayı!..
*
✍ Yaylalar sağlıktır, hayattır…
✅ Yaylaların sağlık yönünden etkisi çok bariz çocuklar ve yaşlılar üzerinde müşahede edilir…
✅ Çocuklar ve yaşlılar, yayla havası ve suyu ile adeta çeliklenmiş olarak dönerler ceniğe…
✅ Tecrübeyle sabittir ki yazı yaylada geçiren çocuklar kışa (hastalıklara karşı) aşılanmış olarak girerler…
*
💥 Ağacı çürütmeyen yayla, insanı da çürütmez!..
✅ İşte basit bir ölçü: Kereste (Ladin ve çam) sahil kesimde 2-3 ay yağmur altında bırakılsa çürür ve kullanılamayacak hâle gelir. Yaylada ise tahtadan evler ve çit kazıkları (kar ve yağmura rağmen) yıllarca bozulmadan dururlar, evsafını kaybetmezler…
✅ Bu demektir ki ağacı, keresteyi çürütmeyen hava; insanı da çürütmüyor!..
*
✍ Yaylalar, özellikle yaşlılar ve çocuklar için ideal bir kamp, dinlenme mekânı; hayvanlar için mera, otlak mahallidir…
*
✍ Kullanım gayelerine göre yaylalar 3 grupta değerlendirilir:
– Tatil ve dinlenme amaçlı kullanılanlar,
– Hem tatil ve dinlenme amaçlı hem de hayvancılık amaçlı kullanılanlar,
– Yalnız hayvancılık amaçlı kullanılanlar.
Karadeniz bölgesinde ve Giresun’da ki yaylalar hem tatil ve dinlenme amaçlı hem de hayvancılık amaçlı kullanılır.
*
‼️ Yaylacılık teşvik edilmeli…
✅ Bugün Devletin uygulamakta olduğu yayla politikası hem yetersiz hem de fevkalâde yanlış!..
✅ Devlet vatandaşına hizmet için vardır… Devlet zulmetmez, vatandaşı mağdur etmez…
*
💥 Ömrü yaylada geçmiş kişi, yayla aşağı ve yayla hastasıdır… Yaylasız yaşayamaz… Yaylaya gidecek ve kalacaktır… 40-50 yıldır kullandığı (80-100 yıldan beri babadan ve dededen kalma) tahtadan ev eskimiş, rüzgâr bir taraftan girip diğer taraftan çıkıyor… Haliyle ya tamir edecek ya da yenisini yapacaktır…
‼️ Fakat Devlet baba diyor ki: “Yaylada kullandığın evin tapusu yok… Evin oturduğu zemin (arsa) senin değil devletindir… Mevcut eski binanı yıkarsan yerine yenisini yapamazsın…”
*
💥 Vatandaş yeni bina yapacak olsa ona da müsaade ediliyor…
‼️ Neymiş, mevzuat öyleymiş!.. Efendim, Mera Kanunu imiş!..
*
💥 Yesinler kanunuzu!..
⁉️ Haşa bu kanun dediğiniz şey İlâhi Kanun mu?..
✅ Bugüne kadar (özellikle Başkanlık Sisteminde) çıkarmak isteyip de Meclis’ten geçiremediğimiz bir kanun mu var?..
✅ Nihayet nice düzenlemeler Cumhurbaşkanının iki dudağı arasından çıkacak bir karardan ibaret değil mi?..
✅ İktidar ve muhalefet, istedikleri takdirde (futbolda şike mevzuatında olduğu gibi) kısa sürede kanun değişikliğine gidebiliyorlar da yıllardır yaylalarda mağdur olan vatandaşlarımızın “şikeciler” kadar değerleri mi yok, yoksa onların sahipleri mi, ya da temsilcileri mi yok da mevzuatta değişikliğe gidilmiyor?..
*
💥 Sırf sözde yabancı turistlere hoş görünme uğruna bu vatanın öz evlatlarını hor görme anlayışı nasıl bir hizmet anlayışıdır?..
✅ Orman yangınlarında vatandaşın yuvalarının yanmasıyla devlet kararıyla vatandaşın yaylalardaki yuvalarının yıkılması arasında ne fark vardır?..
✅ Neticede ikisi de yuva yıkılması değil midir?..
*
‼️ Unutulmamalı ki yıkılan her yuva Gayretullaha dokunmaya bir birim daha yaklaşmaktır!..
*
💥 Endişemiz odur ki, bugün kendi vatan evlatlarına yapım izni verilmeyen mekânlara yarın mülteciler için TOKİ eliyle inşaat izni verilebilir!..
*
Bu mevzuya devam edeceğiz…
*
✍ “Bilmeyene yazıklar olsun, Bilip de yapmayana yetmiş defa yazıklar olsun” (Ebu Derda Hz.)
Vesselam…