Arif Çetinkaya
Arif Çetinkaya
arifcetinkayagiresun@gmail.com
MAAŞLARA ARTIŞ MI ZAM MI?
  • 0
  • 2
  • 10 Aralık 2025 Çarşamba
  • +
  • -

Bugünkü yazımıza başlarken 24 Kasım öğretmenler günkü köşe yazımda öğretmenlerimizin itibarının toplumda yükseltilmesiyle ilgili; “tüm bu gerçekler bize öğretmenin….. moral ve motivasyonunun yüksek tutulmasında, toplum içinde itibarının üst düzeyde tutulmasında Devlet ve Millet olarak hassasiyet göstermemiz gerektiğini açıkça göstermektedir.
Öğretmenin itibarının zedelenmesi toplumun geleceğinin zedelenmesi olduğunu unutmamalıyız.
Bugün öğretmenlerimizin içinde bulunduğu şartlarda bunların gerçekleştiğini söylemek maalesef mümkün değildir.
Bu şartların sağlanmasında okullarımızın ve öğretmenlerimizin güvenliği öncelikle sağlamalıdır.” Diye belirtmiştik. Ankara’da bir Lisede Öğretmene karşı yapılan hakaretler bu konunun önceliğini ortaya koymuştur.
TBMM’DE 2026 yılı bütçe görüşmeleri başladı. Bu görüşmelerde çalışan ve emeklilerin ücretleri de yer almaktadır.
2026 Yılı Ocak ayında memur ve emekli maaşlarında enflasyon rakamları doğrultusunda artış yapılacaktır. Enflasyon farkının verilmesi yazılı ve görsel basında zam oranları olarak ifade edilmektedir. Bu yanlış kamuoyunda da zam olarak algılanmaktadır. Halbuki enflasyon farkı zam değildir. Geçmiş altı aylık dönemde maaşlardaki erimeyi telafi etmek için verilen artıştır. Memur ve memur emeklisinin Ocak 2026 da alacağı zam toplu sözleşme gereği belirlenen yüzde onbir dir. Buna enflasyon farkı artışıda eklenecektir.
6 aylık dönemde bu zam enflasyonun altında kalırsa temmuz ayı zammına enflasyon farkı eklenmektedir.
Sosyal Sigortalar ve Bağ-Kur emeklileri maaşlarına ise 6 aylık gerçekleşen enflasyon oranlarına göre artış yapılmaktadır.
Enflasyon farkı alınıyorsa bu 0 (sıfır) zam demektir.
Eğer enflasyon farkının üzerine örneğin yüzde 3 eklenirse bu oran maaşlara yapılan zam olur. Maaşlar önceki döneme göre yüzde 3 oranında artmış olur.
Gerçek durum bu iken artışların zam olarak kamuoyuna yansıtılması sonucu ocak ayından itibaren piyasaya maaşlara yapılan artışlar oranında zam yapılması bir taraftan çalışan ve emeklilerin maaşlarını eritirken diğer yandan piyasaya gelen zamlarla enflasyonu artırarak sarmal oluşturmaktadır.
Kaldı ki enflasyon farkının aylık değil altı aylık dönemin sonunda verilmesi maaşların gerçekte erimesine neden olmaktadır. Enflasyon farkı maaşlara aylık verilse bu kayıp ortadan kalkacaktır.
Yine maaş artışları ve zamlarının 6 şar aylık dilimler halinde yapılması da maaşlarda erimeye yok açmaktadır.

Mesela herhangi bir çalışan veya emeklinin maaşı 30.000 TL. olsun. Yıl içinde yüzde 15+15 olarak yüzde 30 oranında artış yapıldığını kabul edelim. Eğer bu artış Ocak ayında bir kez yapılmış olsa idi maaş 39.000 TL olacaktır. Bir önceki maaşına göre aylık 9000 TL, yıllık 108.000 TL alacaktı.
Altışar aylık 2 dönemde ise; ilk altı maaşı 34.500 TLdir. Ayda aylık 4.500 TL altı aylık 27.000 TL alacaktır.
İkinci altı aylık dönemde ise maaşı 39.675 TL olacaktır. Ocak ayına göre aylık 9.675 TL fark altı aylık 58.050 TL alacaktır. Toplam yıllık alınan 85.050 TL dir.
Temmuzda maaş 39.675 TL olsa da
yıllık 22.950 TL. daha az almaktadır. Bu da aylık 1.912 lira 50 kuruştur.
Gerçekte yıllık bazda alınan artış yüzde 30 görülse de ilk altı aylık kayıptan dolayı, 23,63 dür.
Bu durum maaşların alım gücünün azalması demektir.
Maaşlı kesim olan çalışan ve emeklileri aldıkları parayı ihtiyaçları doğrultusunda harcamaktadır. Maaşlarının artması ile harcamaları da artacaktır. Böylece üretim ve istihdamın da artmasını sağlayarak ekonomi canlanacaktır. Üretimin artması devletin aldığı vergiyi de artıracaktır.
O halde TBMM’DE bütçe görüşmelerinde belirttiğim hususlar göz önüne alınarak;
1- Yukarıda ki hesaplamalar doğrultusunda maaşlara artış+zam yapılmalıdır.
2-Asgari ücrete, emekli ve çalışanlara enflasyon farkına ek olarak en az yıllık yüzde 4 refah payı artışı yapılmalıdır.
3-Enflasyon farkının geçmiş 6 aylık dönemde maaşlardaki erimeyi önlemek için verilen artış olduğunu vurgulayarak gerçek zam oranları belirtilmelidir.
4- Yazılı ve görsel basın enflasyon farkını zam olarak göstermemeli, bu artışın geçmiş altı aylık dönemde maaşlardaki erimeyi telafi etmek için verilen artış olduğunu vurgulayarak
Kamuoyunda oluşan yanlış algının düzeltilmesine yardımcı olmalıdır.
Böylece piyasa dengelerinin gerçek değerler üzerinden gerçekleşmesine, enflasyonla mücadeleye katkı sağlamalıdırlar.
5- İlgili Bakanlıklar bu doğrultuda denetimlerini sıklaştırarak piyasada gerçek ekonomik şartlar ın oluşması sağlanmalıdır.
Böylece enflasyondaki hızlı düşüş de gerçekleşecektir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM