Koronavirüs hastalığı bir hakikattir. Hakikat ise sadece görünenden ibaret değildir. Hakikatin arkasında bir hikmet vardır.
Allah (c.c) bize koronavirüs hastalığı ile dünyada küçük bir mahşer günü provası yaptırıyor sanki.
Kimse kimseye yaklaşamıyor, herkes herkesten kaçıyor.
Koronavirüse yakalanan sevdiklerimiz ve yakınlarımızdaki insanlar için elimizden hiçbir şey gelmiyor.
Evde hafif şekilde bile geçirsek bu hastalığı, bir odada tıkılıp kalıyoruz. Yanımıza kimse gelemiyor. Covid denilen bu meretle yalnız başımıza kalıyoruz.
Örneğin; hastalığı evde geçiriyorsunuz. Abdest almak veya tuvalete gitmek için odanızdan çıktınız, küçük çocuğunuz koridorda sizi gördü, size doğru geliyor. Ne yapacaksınız? Çocuktan kaçıp kendinizi odanıza atacaksınız. Tıpkı ananın babanın evladından kaçacağı MAHŞER GÜNÜNDEKİ gibi… Bir bakıma benzeri…
Hastaneye kaldırılsak yine kimse gelemiyor. Yine tek başınıza kalıyorsunuz.
Ne çetin bir imtihan bu koronavirüs. Bildiğimiz mahşer gününün provası. Ama bunu görebilmek için akıl ile kalbin bir bütünlük içinde olması gerekiyor. Hakikatin ardındaki hikmet, akıl ve kalbin uyumlu tefekkürüyle görülebilir.
Peki, işin ciddiyetini anlamamız için daha neyi bekliyoruz?
En yakınımızdaki insanların, anamızın babamızın, kardeşlerimizin, çocuklarımızın, eşimizin elimizden kaydığını görüp peşinden bakakaldığımızda mı işin ciddiyetini anlayacağız?
Sosyal ilişki alanlarımızı daraltmalıyız. Görüştüğümüz insan sayısını bir süreliğine ne kadar azaltırsak riski o kadar azaltmış oluruz.
İşyerinde insanlarla görüşüyorum, Ali’yle mecbur görüşüyorum, o zaman Veli’yle de Akif’le de görüşsem ne olur, dersek cehalette dibe vurmuş ve belki de yoğun bakımdan dört gözle iyi bir haber bekleyenlerden biri de biz oluruz. Biz olmazsak anamız babamız haber bekleyenlerden biri olabilir, çocuklarımız olabilir, kardeşlerimiz, eşimiz olabilir.
Tedbir bizden, takdir Allah’tan (c.c)… Zira İslam dini bize tedbiri emreder. Allah, Nisa Suresi 71. ayette şöyle der: “Ey iman edenler! Düşmana karşı korunma tedbirinizi alın. Duruma göre bölükler halinde sefere çıkın veya gerektiğinde topyekün savaşın”.
İşte bizim de şu anki düşmanımız Covid-19 denilen koronavirüs hastalığıdır. Topyekün savaşmamız ise yasaklara uymamızla ve tedbirli davranmamızla olacak.
Ahiriniz evvelinizden hayırlı olsun. Kalın sağlıcakla…