Sen bilir misin gâfil ve zâlim kime denir?…

Bir kimseye haksızlık yapan, eziyet eden, baskı kullanan, bir hakkın kullanılmasına mâni olan; merhametsiz ve gaddar her kimse, o zâlimdir!..

***

Zalimin işlediği fiiller zulümdür…

Zulmedenler zâlim, zulme ve haksızlığa uğrayanlar ise mazlumdur…

***

Görünen o ki, hadi kuldan utanmazsın, Allah’tan da mı hiç korkmazsın?..

Allah’ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz mi sanırsın?..

Bu ne cüretkârlıktır ki mazlumun bedduasından da sakınmazsın!

Hadi kendini düşünmüyorsun, mazlumun bedduasının masum evlatlarına yansımasından da mı çekinmezsin?..

***

Zâlim olmak için; Firavun ve Nemrut olmak, Sisi ve Esad olmak, Ebu Lehep ve Ebu Cehil olmak gerekmiyor!..

Sıfatı ve makamı ne olursa olsun; amir olsun memur olsun, patron olsun işçi olsun, komşu olsun akraba olsun, baba olsun evlat olsun, bacı olsun kardeş olsun, siyasetçi olsun bürokrat olsun, bir kurum ve kuruluşta yönetici olsun yönetilen olsun; her kim ki firavunluk ve nemrutluk, sisilik ve esadlık, Ebu Leheplik ve Ebu Cehillik yapıyorsa o bir zâlimdir!

***

Ey zâlime ses çıkarmayan ve de alkışlayanlar!..

Zâlimin zulüm ateşinin size dokunmayacağını mı zannedersiniz?

***

“Şu namaz kılanların vay haline!.. Onlar namazlarından gafildirler (önem vermezler). Onlar gösteriş (için ibadet) yaparlar.” (Maûn suresi, 4-6)

***

“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud, 113)

Vesselam…