Merhaba Sevgili Okurlar
Su gibi akıp giden günlerin hızına yetişmek ne mümkün .
Her gün gündem değişiyor olsa da yine orta yerinde çakışıp kalıyor.
Bu hızlı döngüye bakarsak kimse aslında ne vazgeçilmez nede istisnalar hariç bulunmaz “Hint Kumaşı” değildir.
Bu sıralar kendimi sancılı coğrafyam gibi hissediyorum.
Soranlara iyiyim desem de “yalan”
İyi değilim.
Sadece günü kurtarmaya çalışıyorum.
Salgın gibi gösterilen grip hastalığı ile allerjim karışınca ben ben olmaktan çıktım .
Şu sıralar coğrafyamız beşik gibi narin narin nasıl sallanıyorsa ben de öyleyim .
Eskiler kar yağınca mikroplar kırılır derdi .Şimdi ise havadan mikrop yağıyor sanki.
Artık iyileşmek için besinlerde yetmiyor.
İşte bu sebeple kendimi iyi hissedene kadar köşemden uzak kalacağım.
Hiç birimiz masum değiliz çocuklar kadar
Saf ve dürüst değiliz çocuklar kadar
Üstelik onlar kadar cesur da değiliz
Ve hatta onlar kadar masum değil yalanlarımız
Gerçekten ağlamayı, gerçekten sevmeyi
Ve hatta özlemeyi dahi bilmiyoruz
Çocuklar kadar
Büyüdükçe kirlettiğimiz dünyada;
Bu gece çocuk kalmak istiyorum
Masum ve cesur süzülürken yaşlar gözümden
Silahların gölgesinde kalan çocuklar gibi gülümsemek
Yeter artık çekin rant kokan ellerinizi “dünyanın üstünden”
Sonra süzülen en masum yaşlarımla kaybettiklerim değerlerimi
Özledim ama çok özledim diye haykırmak istiyorum.