Yüzümüzü Güldüren Adam |
Giresunsporumuz evinde “süper” ligimizin liderine bu seviyelere yakışmayacak goller yiyerek farklı mağlup oldu. Maçın geneline bakıldığında özellikle Galatasaray oyunu rölantide götürdü ve vites yükseltmedi. Bununla birlikte iyi kapanan ve hızlı hücumlarla skor üretme becerisine sahip rakibinin topla oynamasına fırsat tanıyan Okan Hoca, bu sayede Giresunspor savunması ile orta alanı arasındaki mesafeyi açarak boşluklar bulmayı ve pozisyon üretmeyi planladı. Giresunspor da bu tuzağa düştü ve kalenin önüne otobüsü park etmek yerine daha açık oyun tercih etti. Bu oyuna hâlâ yeterince alışık olmayan takımımız istatistiksel olarak Galatasaray’a yakın görünse de tehlikeli pozisyon üretmekte zorlandı. Yine de ilk yarının sonlarına kadar takımımız penaltı pozisyonu da dâhil olmak üzere neredeyse hiç pozisyon vermedi. Fakat ilk yarının son anlarında amatör kümede yapılmayacak hatalar silsilesi bir anda cereyan etti ve rakibin milyonluk tilkisi pozisyon takibindeki başarısını bir defa daha göstererek takımını öne geçiren ve kilidi açan isim oldu.
İkinci yarı da ilk yarı gibi geçti. Maçın Giresunspor adına en net pozisyonunu santrafor Bajic cömertçe harcarken Savicevic rezalet ötesi oyununu bir de asistle süsledi ve Galatasaray’ın sağ bek oyuncusu ceza sahası dışından olağanüstü bir gol atarak kapıyı araladı. İkinci golden sonra tamamen dağılan takımımız üçüncü golü de Galatasaray’a hediye etti. Takımımız doğrudan rakibi olmayan ama kazanırsa rakipleriyle fark yaratabileceği bir maçtan boynu bükük ayrılırken Galatasaray ise yorulmadan, hata kovalayarak ve açıkçası kolay bir galibiyet elde etti. Hakan Hoca’nın da maçtan sonra belirttiği gibi Galatasaray ve Giresunspor sıkletleri farklı, bambaşka seviyelerde iki takım. Takımımız bir sürpriz peşindeydi fakat olmadı. Yine de önümüzde uzun bir periyot ve doğrudan rakiplerimizle oynayacağımız kıymetli maçlar var. Henüz hiçbir şey bitmedi.
Maçla ilgili en ilginç anlardan biri hiç şüphesiz Galatasaray’ın 168 cm’lik orta saha elemanı Torreira’nın, takımımız 189 cm’lik santraforu Bajic’e hava topu mücadelesinde fırsat tanımamasıydı. Bu takımın en golcü ama en çok tartışılan ismi olan Bajic, bu maçta yeni soru işaretlerinin zihnimizde canlanmasına sebep oldu. O’na uygun oyun bulunabilir mi bilmiyorum ama O, ona uygun oyunda ne derece başarılı olur onu az çok tahmin edebiliyorum.
Tüm bunlardan bağımsız olarak stadyumu hıncahınç dolduran farklı tribünlerden ve birbirinden alakasızca ama avazı çıktığınca Giresunsporumuza destek olan taraftarımızı yürekten kutlarken bu güzelliğin sezonun tamamına yayılmasını temenni ediyorum. Zira futbol dolu tribünler önünde oynanırken daha güzel bir oyun ve süper ligimizin en önemli eksikliklerinden biri bu.
Hakan Keleş takımının başında 100 resmi maça çıkarak bu alanda önemli bir istatistiğe imza attı. Bu geçen süre içerisine yılların özlemini dindiren başarılar ve şapkadan çıkan tavşanlar eklenince Giresunspor gibi mütevazı bir camianın Hakan Hoca’ya minnetini belirtmek için bir girişimde bulunması gerektiğine inanıyorum. Plaket ve çiçek gibi armağanlar Hakan Hoca’nın yaşattığı sevinçler düşünüldüğünde yetersiz görünüyor. İyi varsınız hocam. Birkaç yüz maç ve nice başarı dolu sezonlar görmeden ayrılmasın yolumuz.
Giresunsporumuz, neredeyse mükemmel Çotanak Stadyumunda, dolu tribünler önünde, klasik iç saha kombiniyle çıktığı maçtan bireysel hatalar sonucunda boynu bükük ayrıldı. Doğrudan rakibimiz olmayan ve son haftalarda rüzgarı arkasına alarak lig lideri olan Galatasaray’a çelme atamayan takımımız için daha önemli olan önümüzdeki Kasımpaşa maçından alınacak mutlak 3 puan olmalıdır.
Güzel günler göreceğimiz inanıyoruz ve umut ediyoruz. Dualarımız ve çabamız hep daha iyi olmak için.