Cami sayıları çoğalıyor.

Imam hatip okulları çoğalıyor.

Kur’an kursları çoğalıyor.

Bu alanda faaliyet gösteren vakıf ve dernekler çoğalıyor.

Ama ne acıdır ki;

Camilerdeki cemaat azalıyor. Buna paralel olarak da toplumda deizme yöneliş çoğalırken, namaz kılanlar da azalıyor.

Bayram ve cuma namazları hariç, camilerimiz; öksüz, yetim ve garip.

Cemaat maalesef ihtiyarlardan oluşmuş, genç cemaat sayısı da yok denecek kadar azdır.

Madalyonun diğer yüzü de, kıldığımız namaz ritüele dönüşmüş olup, bizi kötülük ve çirkinliklerden alıkoymuyor. Toplumdaki ahlaki değerlerde yerlerde sürünüyor.

Cami cemaatinin azalmasının sebepleri neler olabilir?

-Medya internet ve sosyal paylaşım ağlarının bilinçsizce kullanılması manevi hayatımıza büyük bir darbe vurmuş ve vurmaya da devam etmektedir. Basit bir örnek vermek gerekirse, televizyonlarda yayınlanan dizi ve maçlar bile bazen bırakın camiye gitmeyi, namazın bile tehir edilmesine neden olabiliyor.

-Toplumda muhafazakar yapıda olan kimi kişilerin para, makam, şöhret mevki ve iş sahibi olunca harama bulaşmaları.

Bastırılmış duyguları olan bu kişiler yukarıda belirtilen imkanlara kavuşunca ahlak sorunu yaşamış, zaafiyetlerine yenilerek camiyi cemaati ve bazı manevi değerleri terk etmişlerdir.

-Yaptığı işin mukaddes bir hizmet olduğu şuurunda olmayan din görevlileri.

Diyanet; hocaları seçerken kılı kırk yarmalıdır. imamlar; İslam’ı yaşamakta cemaate örnek, görevini aksatmayan, mütevazı, yaşadığı çağın özelliklerini bilen ve kendini sürekli yenileyen maneviyat ehli, şuurlu olmalıdır. Cemaati sıkacak şekilde sohbeti, namazı ve duayı uzatmamalıdır. Özellikle de tarafsız olmalı ve siyasetten uzak durmalıdır.

-Bazı din adamları, tarikat şeyhleri ve cemaat liderlerinin toplumla ters düşen eylem, söylem ve yaşantıları.

-Kadın ve çocukların camiye gitmelerinin önündeki engeller.

Asrı Saadet dönemindeki gibi kadınların camiye devamı sağlanmalı camide fiziki şartlar oluşturularak, kadınlar da erkekler gibi camilere rahatlıkla girip çıkabilmelidir. Kadınlar camiye geldiği için dolayısıyla çocuklara da anneleriyle beraber camiye gelecek ve alışkanlık oluşacaktır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Maalesef camilerdeki cemaat alarm vermektedir. Durum hiç de iç açıcı değildir. Böyle giderse toplumumuz İslamiyetten soğuyarak manevi yönden gelecek nesilleri kaybedip yok olma sürecine girer. Bu konuda devletimize, Diyanet İşleri Başkanlığına, yöneticilere ve hepimize sorumluluklar düşmektedir.

Çocuklarımızı dini temel bilgilerin verildiği camilerde başlatılan yaz kur’an kursuna göndererek, cami cemaat sevgisi ve namaz alışkanlığına başlangıç yapabiliriz.

İbadetin, dostluğun paylaşmanın birlik ve beraberliğin mekanları olan camileri hızla hayatımızın merkezine koymalıyız ve cemaat sayısının artması için elimizden geleni yapmalıyız.