***

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın en büyük talihsizliği maalesef ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerle kuşatılmış olması!..

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınındaki bir siyasetçi Merkez Bankası Başkanının alınmasıyla alakalı açıklama yapıyor… Eski Başkan Naci Ağbal’ın uygulamalarını görevden alındıktan sonra eleştiriyor… Diyor ki:

– Merkez Bankası başkanlarına Kanunla verilen öncelikli görev fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bugüne kadar görev yapan tüm Merkez Bankası başkanları Kanunla verilen fiyat istikrarının sağlanması hedefine hep sadık kalmışlardır.

– Piyasa beklentisinin üzerine çıkılması ekonomiye yük getirir, enflasyon beklentisini yukarıya taşır. Ekonomideki fiyatlamalar da yükselen enflasyon beklentisine göre realize olur. Bu durum Merkez Bankasının temel hedefi olan fiyat istikrarının sağlanmasını da zorlaştırır.

– Hükümetin, optimal pozitif reel faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel kullanmadığını ve bu nedenle de ekonomiye büyük bir mali yük getirdiğini düşündüğü Merkez Bankası başkanını değiştirmesi piyasalara meydan okumak değildir.

– Sadece ekonominin kaynaklarının ve para politikası araçlarının verimli ve etkili kullanılması gerektiği hassasiyetini yansıtır.

***

Bu ifadeler muhalefet partili bir siyasetçiye değil Erdoğan’a yakın bir siyasetçiye ait!..

Calib-i dikkattir ki, aynı siyasetçi bir ay önce muhalefet partililer Merkez Bankası Başkasını eleştirdiğinde de muhalefete cevaben diyordu ki:

– Bu durum (Başkanın uygulamaları) Türkiye ekonomisinin güçlü yapısını bir kez daha ortaya çıkarmış, iç ve dış şoklara karşı dayanma gücünün ve performansının bir kez daha test edilmesini sağlamıştır.

– MB’nın döviz piyasasındaki şeffaf ve açık döviz işlemleri üzerinden dezenformasyon ve manipülasyon yaparak sanki meşru olmayan gizli kapaklı uygulamaların yapıldığı algısını oluşturmaya çalışmak ekonomi biliminin, ahlakın ve edebin ayaklar altına alınması anlamına gelmektedir.

***

Ne acı tecellidir ki, maalesef ülkede siyaset böyle icra ediliyor…

Kim olursa olsun kişi (Erdoğan’ın atadığı bir siyasetçi veya bürokrat) görevdeyken, ne yaparsa yapsın (doğru da yapsa yanlış da olsa) her yaptığını alkışlamak, toz kondurmamak!.. Yanlışlarını söylemeye cesaret edememek ya da yanlış yapmalarına (gizli) destek vermek!..

Görevden alındıktan sonra, bu defa görevden alan Erdoğan’a yaranmak için, onun görevden alma tasarrufunun doğru olduğunu adeta ispatlamak, ya da kendilerinin bu işi daha iyi bildiklerini deklare etmek için bu işi fırsat bilmek!..

***

Bu değerli ekonomi uzmanı siyasetçiler, kendilerine acaba sorulmayacağını mı zannederler:

Sizler madem bu meseleleri daha iyi biliyordunuz, bu değerli fikirlerinizi neden o şahsiyetler görevde iken söylemezsiniz?..

Yoksa illâ sizlerin mi o makamlarda olması lazım?..

***

“Allah’ın gönderdiği her bir peygamber ve işbaşına getirdiği her bir halifenin mutlaka iki türlü sırdaşı vardır. Bir tür sırdaşlar ona iyiliği emreder ve onu iyiliğe teşvik eder. Öbür tür sırdaşlar ise, ona kötülüğü emreder ve onu işlemeye teşvik ederler. Günahtan korunan ise Allah’ın koruduğu kimselerdir.” (Buhârî, Ahkâm 42; Nesâî, Bey‘at 32)

Vesselam…