MHP’NİN TUTUMU DEĞİŞİR Mİ?

MHP’NİN TUTUMU DEĞİŞİR Mİ?

TBMM’de, AKP ve MHP’nin birlikte hazırladığı ve AKP’li vekillerin tümünün imzası ile TBMM Başkanlığına sunulan Anayasa değişikliği görüşülüyor.

Önümüzdeki hafta da görüşmeler devam edecek.

Günlerdir televizyon ekranlarında anayasa değişikliği konusunda tartışmalar yapılıyor. Ayrıca gazetelerde köşe yazıları yazılıyor.

Günlerdir sosyal medyada da konu tartışılıyor.

AKP’li vekiller can siparane şekilde bu değişikliği savunuyor. CHP’li vekiller ise değişikliğin yaratacağı sorunlar üzerinde duruyor.

MHP’li vekiller içinde teklife “hayır” diyen vekiller var.

HDP, görüşmelerde var ancak oylamaları boykot ediyor.

Birinci turda görüşülen maddelere baktığımızda, AKP ve MHP’li vekillerden oy kullanma hakkına sahip vekillerin toplam sayısı 354 kişi olmasına rağmen, “evet” oylarının 343 sayısında kaldığı görülüyor.

Bu da “hayır” diyen MHP vekillerinin sayısının 11 kişi olduğunu gösteriyor. Açık olarak “hayır” diyeceğini beyan eden 5 kişi olduğuna göre, demek ki görüş açıklamayan ama “hayır” oyu veren 6 MHP vekili daha olduğu söylenebilir.

Belki de AKP içinden de “hayır” oyu verenler var!

***                 ***

Önümüzdeki hafta 2. Tur görüşmeler ve teklifin tümü üzerinde görüşmeler yapılacak. 2. tur çok daha önemli. Tümü üzerinde oylama en önemlisidir.

Bu önem nedeniyle MHP lideri, “ Anayasa değişikliği TBMM’den geçmez ise erken seçim olur” açıklamasını yaptı.

Benzer bir açıklamayı, AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’da yaptı.

Her iki ‘erken seçim’ vurgusu aslında vekillere bir gözdağıdır.

Her ikisi de, ‘şayet hayır derseniz erken seçim olur ve vekilliği kaybedersiniz, evet oyu verin 2019 yılına kadar vekilliğiniz devam etsin’ mesajı vermektedirler…

CHP bu mesaja ‘hodri meydan’ yanıtını verdi.

Aslında bir erken seçim yapılmalıdır. Çünkü mevcut TBMM, kurucu meclis değildir. Kurulmuş meclistir. Bu nedenle rejim değişikliği anlamına gelen böyle bir değişikliği yapma yetkisi yoktur. Vekiller bu anayasaya uyacaklarına yemin etmişlerdir.

Ve hiçbir parti 1 Kasım seçim sürecinde başkanlık sistemini dile getirmemiştir.

Bu nedenle TBMM anayasa değişikliğini bırakarak erken seçim kararı almalıdır. AKP ve MHP bu seçimde, kamuoyuna başkanlık sistemine gidileceğini tüm gerekçeleri ile anlatmalıdır.

CHP’de bu sistemin getireceği sorunları anlatmalıdır.

Seçimde ise halkımız tercihini belirtmelidir…

CHP’nin ‘hodri meydan’ demesinin anlamı da budur. ***      ***

Anayasa değişikliği paketinde yer alan bir konuya açıklama getirmek gerekiyor. Değişiklik teklifinde, Anayasanın 123. Maddesinin 3. fıkrasında yer alan “kamu tüzel kişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur” ibaresi “Kamu tüzel kişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulur “ şeklinde değiştirilmektedir.

Ayrıca Anayasanın 126.maddesine “Merkezi idare kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının; kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir.” Fıkrası eklenmektedir.

Bu düzenlemeler ileride üniter devlet yapımız açısından tehlike arz etmektedir.

Başkanlık sistemlerinin esas uygulandığı Federal sistemlerdir. Anayasa değişiklikleri, başkana kararnameler ile ‘Federal Türkiye’ kurmaya yetki vermektedir.

Bu özelliği ile de mevcut Anayasamızın değiştirilemez maddelerine aykırıdır.

Sadece bu değişiklikler değil, başka maddelerde de değiştirilemez maddelere aykırılıklar, sözcükler arasına saklanmıştır.

***       ***

AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın, genel kurulda yaptığı konuşmada baklayı ağzından çıkardı. Satırlar arasına saklanmış niyeti açık etti. “İleride ilk dört maddede değiştirilebilir” dedi. Sözleri TBMM tutanaklarına geçti.

Sözlerini düzeltmesi istendi. Tekrar kürsüye gelerek sözlerini ısrarla tekrar etti!

Bu açıklamaya CHP ve bazı MHP’li vekillerden itirazlar geldi.

İsmail Aydın’ın sözleri üzerine AKP’de, ‘MHP içinde teklife karşı çıkanların sayısı artar da değişikliğin TBMM’den geçmesi riske girer’ kaygısı yaşandı.

Başbakan Binali Yıldırım bu kaygıyı gidermek ve MHP’ye güvence vermek amacıyla bir açıklama yapma ihtiyacı duydu.

“ …Biz böyle teklif falan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar  açık ve nettir” dedi…

Çünkü henüz dere karşıya geçilmedi.

Dere geçilene kadar Devlet Bahçeli ve ekibine ihtiyaçları var.

Dere geçildikten sonra, sıra Anayasanın 123. Ve 126. maddelerinde yer alan değişikliklerin uygulanması için adımlar atılmaya başlandığında ne olacak?

MHP lideri “aldatıldık” demeye başlayacak…

İkinci “çözüm süreci” başlayacak.

Ancak bu defa aktörler HDP’li vekiller, Kandil ve İmralı olmayacak.

Barzani olacak. Güneydoğu’da kanaat önderi olan Nakşî din adamları olacak…

Bu sürecin aslında ilk adımları da atılıyor.

Başbakan Binali Yıldırım, Irak ziyareti sırasında Erbil’i de ziyaret etti. Barzani ile görüştü. Birlikte Peşmerge ziyareti de yaptılar.

Yakında Diyanet İşleri Başkanlığı Doğu ve Güneydoğu’da etkili din adamlarının da katılacağı geniş çaplı bir toplantı düzenliyor!

Başkanlığı ve federal yapıyı en çok isteyecek olan HDP’nin mevcut değişikliğe tepkisinin ana nedeni burada yatmaktadır.

Kendileri yerine Barzani tercihine tepki gösteriyorlar!

***             ***

AKP Bursa vekili İsmail Aydın, belki heyecandan olacak erken bir açıklama yaptı. Fakat kafaların içinde var olan asıl niyeti söylemiş oldu.

Üniter devlet yapısı yakın gelecekte tehdit altındadır. Anayasamızın 123. Ve 126. maddelerdeki değişiklik boş yere yapılmıyor.

Başkana boşuna kararname ile “Kamu Tüzel Kişiliği” kurma hakkı verilmiyor!

BOP mühendisleri, üniter devlet yapısını istemiyorlar.

Federal Türkiye isteniyor.

Başkanlık sistemi de alel acele TBMM gündemine bu nedenle getirilmiştir. Yangından mal kaçırılmaktadır.

15 Temmuz’dan yararlanmak, OHAL yönetiminden yararlanmak ve fırsat ganimete çevrilmek isteniyor.

TBMM’de, halkımızda tam bir kenetpereye getiriliyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?