Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bilmem anımsar mısınız?
Bir zamanlar Sokakbaşı denilen mevkide iyi-kötü bir Kültür Sitesi Salonumuz vardı…
Sanatsal etkinlik yapmak isteyenlere kapılarını açardı…
Amatöründen profesyoneline kadar herkes sanat etkinliklerini bu Kültür Sitesi Sahnesinde yapardı..

Yaklaşık 8 yıl önce ‘yenisini yapacağız’ diye yıkıldı…
Yenisi de yapılamadı…
Hani derler ya”pirince giderken, evdeki bulgurdan da olduk” diye.
Bizim iş de aynen buna benzedi…

Yani demem o ki;
Bu kentte yaklaşık 8 yıldır doğru-dürüst sanat yapılmıyor…
Artık eskiden olduğu gibi öyle sık-sık profesyonel tiyatrolar gelip sahne almıyor…
Öyle eskiden olduğu gibi -salon olmadığı için- görkemli konser programları yapılmıyor…
Yaklaşık 8 yıldır sanat ve tiyatro etkinliği yapmak isteyen liseler, İlkokullar, öyle eskiden olduğu gibi sanatsal etkinlikler yapmıyor.
Çünkü yapmak istese de yaptığı etkinliği sunacağı bir Salon bulamıyor…
*** *** ***
Geçtiğimiz günlerde Gazi Caddesi üzerinde bulunan Yeşilçam Kafe’nin balkonunda oturmuş ve Fırat Orur’la sohbet ederken yanımıza morali bozuk bir şekilde genç liseli genç geliverdi…

Fırat’la “Neden suratın asık böyle?” diye sorunca…
Genç delikanlı da, sokakta gitar çalarken Zabıtaların sokakta gitar çalıp, şarkı söylemesinin yasak olduğunu söylemişler ve şarkı söyletmedikleri için moralinin bozuk olduğunu söyledi…

Siz ne dersiniz?
Doğru mu yapmışlar?

Vay be!
Demek sokaklarda gitar çalmak, şarkı söylemek yasak ha?
O zaman duvar diplerinde tiner koklayıp, esrar çekseler daha mı iyi olur dersiniz?

Genç delikanlıya Zabıtaların söylediğine göre -şarkı söylenen- mıntıkadaki esnaflar rahatsız olurmuş…
Haydaaaaa!

Yahu kardeşim esnaf şarkı söyleyen gençlerden neden rahatsız olsun?
Dükkanın vitrinine sergilenen ürünlerin görülmesi için bu tam bir fırsat değil mi?
Ben bu uyduruk gerekçeye inanmak istemiyorum…
Yok, eğer gerçekten esnaf böyle düşünüyorsa, onunda kime ve hangi akla hizmet ettiğini doğrusu düşünemiyorum…

Şimdi beni yalnız bırakmayın da, lütfen gelin birlikte düşünelim;
Sokakta şarkı söyleyenleri, Zabıtalar kendi kafalarına göre yasak edemezler öyle değil mi?
Mutlaka onlara üst amirleri bu emri veriyorlar ki, onlarda görevini yapmak zorunda kalıyorlar diye düşünüyorum…

Esnafın rahatsız olma durumuna gelince…
Bu gerekçeyi daha da saçma buluyorum…
Yok eğer, gerçekten de esnafın rahatsız olması doğruysa…
Bu kez onları da bir kez olsun empati yapmaya davet ediyorum.
Çünkü herkesin çocuğu, bazılarının çocukları ve gençleri kadar şanslı değil…

Hele hele o gençler ki, birilerinin çocukları gibi asalak hiç değil!
O sokaklarda gitar ve kemençe çalıp şarkı söyleyen çocuklar ve gençlerde bilir ceplerinde parası olsa en iyi şekilde tatil yapmasını…

Yavaş yavaş toparlayıp özetleyecek olursak;
Beyler biraz ayıp oluyor…
Sokaklarda yeteneklerini gösterenler, keyfinden sokaklara inip şarkı söylemiyorlar…

Üstelik onlarında en az sizin çocuklarınız kadar onurları var…
Ve onlar ki; sizin çocuklarınız ceplerinde bol harçlıklarla güle oynaya tatillerini yaparken, onlar sokaklarda gitar çalıp, şarkı söyleyerek -bir şekilde- harçlıklarını çıkarıyorlar…

Neymiş efendim sokakta gitar, kemençe, ney ve kaval çalmak, şarkı söylemek yasakmış…

Bangır-bangır en yüksek perdeden bağırarak küfür etmek, argo sözcüklerle diyalog kurmak sizleri rahatsız etmiyorsa, neden saz eşliğinde söylenen şarkılar sizi rahatsız ediyor?

Üstelik İstanbul-İstiklal caddesinde olduğu gibi ülkemizin birçok kentinde ‘Sokak Şarkıcıları’ özgürce türkülerini söyleyebiliyorlar da, neden bizim ilimiz sokaklarında şarkı söylemek yasak?

Dükkanının önünde şarkı söyleyenlerden eğer esnaflar rahatsız oluyorlarsa…
Bizlerde onların kaldırım üzerine yerleştirdikleri ürünlerden çok rahatsız oluyor ve kaldırımda bir türlü yol alamıyoruz ama her nedense bunlara herhangi bir ‘yasak’ getirildiğini hiç duymadık.

Yapmayın beyler yapmayın…
İlinizin gün geçtikçe üniversiteli gençler sayesinde nüfusunun büyüdüğünü unutmayın…
En önemlisi de, her genci sizin çocuklarınız kadar imtiyazlı sanmayın…

Bizler trafiğe kapatılan Gazi Caddemizde günden-güne sokak sanatçıları çoğalmasını beklerken…
Yahu sizler tamamen yok etmeye çalışıyormuşsunuz meğer…

Beyler…
Gençlere sokakta sanatı yasak edenler…
O zaman onlara sanatlarını icra edecek bir salon göstersinler.
Yetmedi; sanatı hem desteklesinler…
Hem de ceplerine üç-beş kuruş harçlık versinler…
Hani seçimden-seçime, bayramdan-bayrama bol keseden veriyorlar da onun için böyle diyorum…

Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de sokaklardan birçok ünlü sanatçılar yetişmiştir…
Daha sonra da o sanatçıya -yasak koyanlar- tarafından devlet sanatçısı unvanı verilmiştir..
Bu da üstünde düşünülmesi gereken garip bir çelişkidir…
Son söz Mustafa Kemal Atatürk’ün;
“Efendiler; hepimiz mebus olabiliriz, başvekil olabiliriz, hatta Cumhurbaşkanı olabiliriz. Fakat sanatkar olamayız. Onun için sanatçılar el öpmez. Sanatçıların eli öpülür.”

NOT: Görselde paylaştığım sokak sanatçısı İnternet’ten alınmış bir fotoğraftır.