SEN NE DERSEN DE KOÇUM PAROLAMIZ; ALTINA HÜCUM!

SEN NE DERSEN DE KOÇUM PAROLAMIZ; ALTINA HÜCUM!

Şu Anadolu kırsalında ve köylerinden yaşayanlar; “altın” denilen madenin kıymetini bir türlü öğrenemediler gitti!…

Bu gidişle de öğreneceği yok gibi görülüyor!… Şu sıralar Sivas-Divriği köylerinde “Altın Avcılarına” karşı köylüler bir direniş yapıyor…

Direniş’in içinde bulunan köyler ise; Mursal köylüleri ile Attepe ve Yuva köylüleri direniyor…

Çünkü bu köylerde yıllardan beri süregelen yaşam alanları “altın arama” keyfiyeti için yok edilmek isteniyor!… Burada bir parantez açarak bilgi notu düşmek istiyorum;(bundan üç-dört yıl önce Dereli ilçesinin ‘Konuklu,Yuva köylerinde’de’ altın arayıcıları buralara gelip “yuva kurmak” istemişlerdi de, bizlerde bir avuç ‘direnişçi’ Konuklu köyüne bir kışı günü gidip direnmiş ve -geçicide olsa- “siyanürlü altın arama” işini şimdilik önlemiştik) Güncel konumuza tekrar geri dönecek olursak; Divriği ilçesinin Mursal köyü ve çeperlerini dolduran köylerde; toprağın altını üstüne getirerek ‘altın arama avcıları’ altın aramak istiyor…

Ve köylüler ise direnebildiği yere kadar direniyor!… Şimdi burada desem ki; “Ülke genelinde bir anket yapılsa, hala Divriği ilçesinin nerede olduğunu bilmeyenler vardır” desem… Sizlerde de bana kıkır-kıkır gülerek; “yok artık bu kadarda olmaz” dersiniz!… Ama ben yine de “bilmeyenleri” hesaba katarak “Divriği” yöresinin insanı; şair Hasan Hüseyin’in Korkmazgil’in dizeleriyle vermek istiyorum;

“Bu demiri Divriği dağlarından

Ben söktün ulan ben söktüm

Bu namlu Divriği demirinden

Ben döktüm ulan ben döktüm”

Bu dizelerin tarif ettiği yörelerde şimdide “altın avcıları” köylülerin yaşam alanlarını altını-üstüne getirerek; “altın” sökmek istiyorlar!…

Ve köylüler de yalvarırcasına; “Ne olur yapmayın!”

“Atadan-dededen kalma yöremizi ve yuvamızı yıkmayın” diyerek, direnebildiği yere kadar direnmek istiyor!…

Hatta bu konuda Divriği Belediye Başkanı bakın ne diyor;

“Bahse konu olan yer, Divriği ilçesinin en önemli yaşama alanı olup, başta içme suyu olmak üzere Divriği’nin tarımsal sulama suyu da bu bölgeden gelen suyla sulanmaktadır. Yediğimiz tüm tarımsal ürünler ve meyve ağaçlarının sulamaları buradan gelen su ile yapılmaktadır. (…) Yapılacak sondajların sonuç vermesi halinde buralar siyanürle işletilecek maden ocakları ile katledilip ve ilçenin hayat damarı kesilmiş olacaktır.” diyor…

Gördüğünü gibi ‘siyanürle altın aranacak’ sözünü ben demiyorum Divriği Belediye Başkanı; Hakan GÖK diyor…

Burada hemen unutmadan söylemeliyim; ünlü Halk Ozanı Ali Kızıltuğ da bu yörenin insanı olduğu gibi -geçen yıl aramızdan ayrılan- ozanımızın mezarı da Mursal köyünde olduğu gibi “Altın” aranacak muhitte bulunuyor…

Eh, mademki söz ünlü Halk Ozanımız Ali Kızıltuğ’dan açıldı o zaman onun türkü sözlerinden de bir dörtlük paylaşalım…

(hemde bugünleri taaaa yıllar öncesinden görmüş gibi yazmış)

Buyurun birlikte okuyalım;

“Asrı gurbet harap etmiş köyümü

Bülbül gitmiş, baykuş konmuş gel hele

Ben ağayım ben beyim diyenler

Kapıları kilitlemiş gel hele

 

Gel hele kömür gözlüm gel hele

Gel hele de dudu dillim gel hele”

 

Eeeeee!…

Bu güzel anlatımın üzerine daha bir şey söylenmez diyelim ve sohbetimizi şöyle bitirelim;

Demek ki Anadolu toprağının altında tamamen altın saklıymış!…

“Altın saklıymış” da bu zamana kadar kimsenin haberi olmamış!..

Ve bu ‘Altın Avcıları’ nedense şu son 25-30 yılın içinde hortlamış!

 

Yani sizlerinde bildiği üzere birileri toprağın altın-üstüne getirerek altın aramak istiyorlar…

Yöne insanı(bilinçli veya bilinçsiz)direniyor veya direnmek istiyorlar!..

Her nedense ‘seslerini’ oldum-olası kimselere duyuramıyor!…

Artık “Alın Avcıları mı” dersiniz “Uluslararası şirketlerle, ortaklık kurmuş yerli işbirlikçi şirketler mi” dersiniz. Ne derseniz onu bilemem ama!…

Onlar;

“Ne dersen de koçum,

Bizim parolamız; Altına hücum!” diyorlar…

Ve kimseyi de ‘adam yerine koyup’ takmıyorlar!.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?