Canlar,
Sevgili dostlar…
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi, bu sayfa üzerinden bazen güncel konular üzerine sohbet yapmaya çalışıyorum..
Bazende geçmişte yaşanan acı-tatlı olayları unutmayalım diye tarihin arşivlerini karıştırıyorum…
Ancak;
Takvim yaprakları ne zaman 24 Ocak tarihini gösterse..
Hangi konuya öncelik gösterip, hangi konuyu sizlerle sohbet konusu yapacağımı şaşırıyorum…
Bu ’24 Ocak’ tarihi denilen tarih, ne tılsımlı bir tarihmiş ki;
Yapılmak istenen bütün olumlu-olumsuz işler bu tarihin içerisine sıkıştırılmak istenmiş…
Örnek veya kanıt mı istiyorsunuz?
Buyurun size 24 ocak patentli üç örnek;
Yıl: 1980
Henüz daha 12 Eylül markalı faşist darbe yapılmamış!
Yani -uzaktan yakından- yapılan istişareler tamamlanmak üzere!
Ve o tarihlerde Süleyman Demirel başbakandır…
Yani -namı diğer- Çoban Sülo, sürüsünün başındadır!
Hesap-kitap, muhasebe işlerine de okul yıllarından arkadaşı olan ve unvanı ‘tonton’ diye bilinen Turgut Özal yapmaktadır!
İşte yaşadığımız bu güzel günlerin temelini Turgut Özal atmıştır.
24 Ocak Kararlarını tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırmıştır!
Ve en hızlı bir şekilde köşeyi dönecekler veya dönmek isteyenler, bu 24 Ocak kararlarından sonra köşeyi dönmeyi başarmışlardır!
Her neyse…
Biz geçelim ikinci 24 Ocak hikayesine…
(ancak dünkü sohbetimizde bu konuya değindiğim için çok özet geçeceğim)
Yıl: 24 Ocak ve 1993
Uğur Mumcu isminde bir gazeteci var; hiç mi hiç uslanmıyor!
12 Martlar’da askerliğini -ceza olarak- ‘Sakıncalı Piyade’ olarak yaptırılmasına rağmen, hala yolsuzluklarını ve olumsuzlukların peşine düşüyor!
Karanlıklar içerisinde kim ‘karanlık işler’ çeviriyorsa; hepsini bir- bir ortaya çıkarıyor!
Kısacası; siyaset mafyasını da!
Siyasetle iç-içe geçmiş ticaret mafyasına da!
Kıyıda-köşede mantar gibi türeyen din ve tarikat tüccarlarına da!
Nereden gelirse-gelsin, terörü besleyen terör tüccarlarının bitli yorganlarını gün ışığına çıkardığı için bir 24 Ocak Pazar günü kurdukları hain tuzaklarla ortadan kaldırdılar Uğur Mumcu’yu…
Failleri kaçtı..
Faillerini bulmak için yemin ettiler!
Failleri hala aranıyor ve hala bulunamadı!
Yıl: 24 Ocak 2001
Terör olayları bitmedi ve devam ediyor…
Olaylar ülkenin dört-bir yanına serilmiş ama, daha çok Güney Doğuda ve Diyarbakır çevresinde yoğunlaşmış bir şekilde devam ediyor…
Kimin kime vurduğu ve kimin ne istediği belli olmuyor!
Yani birbirinden farklı siyasi ve dinsel örgüt yapıları birbirlerine öylesine karışmış bir vaziyette ki; işin içinden bir türlü çıkılmıyor!
Kim bilir, bel de böyle olması isteniyor!
Her neyse…
Asayişi düzeltmek ve berkemal etmek için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne Gaffar Okkar isimli bir müdür tayin ediliyor…
Diyarbakır’a emniyet müdürü olarak gelen Gaffar Ottan, barışçıl duygularını öne çıkararak en kısa zaman diliminde Diyarbakır halkının en sevdiği emniyet müdürü oluyor…
Bu Gaffar Okkan yörede olduğu kadar, ülke genelinde yaşanan terör olaylarını azalttığı için birdenbire dikkatlere üzerine çekiyor.
Ki, gerçekten körü-körüne yapılan kavgalar ve terör olayları ağır ağır bitmeye ve neredeyse son bulma aşamasına geliyor…
Fakat…
Fakat…
Takvim yaprakları 24 Ocak tarihi gösterdiğinde…
Ve hiç beklenmedik bir şekilde -kimler tarafından yapıldığı belli olmayan birileri tarafından- 4 koruma bir şoförüyle birlikte ve bir cadde üzerinde -çapraz ateşlerle- delik deşik ediliyor…
Acaba failleri kim mi dediniz?
Vallahi kimin ne dediği belli değil!
Kim diyor “Hizbullah Örgütü”
Kimi diyar “Hizbul Tahrir”
Kimi diyor “MOSAD” dır!
Kimi diyor “bu olsa olsa CIA’nın işidir”
Vallahi o gündür, bugündür kimin ne dediği belli değil!
Sadece belli olan; toplumun mutluluğu için çalışan değerlerin ortadan kaldırılıp yok edilmesi…
Gaffar Okkan,
24 Şubat 1952 doğumluydu.
24 Ocak tarihinde karanlık güçler tarafından vuruldu…
Velhasıl-kerim özetleyerek sonlandıracak olursak;
Siz nasıl düşünürsünüz onu bilmem ama; ben bu 24 Ocak tarihini hiç sevmedim…
Hiç mi hiç içime sindiremedim!
1980 yılındaki ’24 Ocak Kararları’ kimilerine göre kutsal bir tarih!
Kimilerine göre ‘kamusal değerlerin’ elden çıkarılması için karar alınan bir tarih!
1993 yılının 24 Ocak tarihi ise;
Namuslu, dürüst ve toplumunun mutluluğu için karanlıkları aydınlatmaya çalışan yurtsever, devrimci bir aydının ortadan kaldırılıp, yok edildiği bir tarih…
2001 yılının 24 Ocak tarihi ise;
Yine Güneydoğu Anadolu bölgesinde terörün merkezi haline gelen Diyarbakır’da yaptığı insancıl yöntemlerle barışı sağlayan ve ‘barışı’ sağladığı için ortadan kaldırılan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın ortadan kaldırıldığı bir tarih…
Ve birde bunlara eklenti olarak;
2019 yılının 24 Ocak tarihinde Türk tiyatrosunun ve sinemasının sevilen sanatçısı Ayşen Gruda’nın yakalandığı hastalıklardan kurtulamayarak aramızdan ayrılıp, sonsuzluğa doğru yol aldığı bir tarih…
Ne demeli bilmem ki…
Bu tarihe nasıl bir isim vermeli?
En iyisi sohbeti burada kesmeli…
Sizleri daha fazla bunaltmadan;
Hoş kalın,
Hoşça kalın demeli…