Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
KÖYLÜ NEDEN KÖYÜNÜ TERK EDİYOR NİYE ÇÖPLÜKTEN YİYECEK TOPLUYOR
  • 0
  • 315
  • 07 Ekim 2021 Perşembe
  • +
  • -

Eğer düşünce yetilerimizi hala kullanabiliyorsak;

Bu sorunun üzerinde uzun uzun düşünmemiz gerekmez mi?

Örneğin;

1980 yılında ülkemizin nüfusu toplamda 43 milyondu..

Ve bu nüfusun 25 milyonu köyde yaşıyordu…

Bugün ise bunun tam tersi;

85 milyon nüfusa sahip ülkemizin 79 milyonu şehirlerde yaşıyor.

6 milyon küsur nüfusu da köylerde yaşıyor…

Ve geleceğe ait öngörüler ise;

Çok yakın bir zamanda köylerde adam kalmayacağı söyleniyor…

Peki, 1980 yılında kadar yüzde-75 köylerde yaşayan bu insanlar ne oldu da birdenbire yatağı-yorganı yükleyip, şehirleri göç ettiler?

Serbest piyasa ekonomisi sayesinde köşeye mi döndüler?

Yoksa mevcut varlıklarını da sele-suya verip, şehirlere iş aramaya mı gittiler?

Kısacası;

Köylerini terk etmelerinin nedeni neydi?

Sizce bu soruların yanıtını aramaya değmez mi?

Çöp konteynırlarından ve Pazar yerlerinde -karnını doyurmak için- çürük sebze ve yiyecek toplayanları görünce;

Bu konunun üzerinde hep birlikte düşünmemiz gerekmez mi?

Bence gerekir…

Hem de hiç zaman yitirmeden…

Hem de ‘vekaleten’ yetki verdiklerimize güvenmeden;

Biz bu toplumun asli unsurları bir araya gelmeliyiz..

Geçici olarak ve bir süreliğine siyasi farklılığımızı ertelemeliyiz…

Adresimiz nerede ve ne kadar uzaklarda olursa olsun;

Kafa-kafaya vermeliyiz;

Ve bu konunun üzerinde hep birlikte yeniden düşünmeliyiz…

Örneğin demeliyiz ki;

“Yahu, TOKİ evlerini kasaba ve şehirlere yaparak, evsiz-barksız köylüyü şehirlere göç etmeye özendireceğinize;

Bu yapacağınız evleri köylerde evi olmayan vatandaşlara yapın da toprağının üzerinde kalsın.”

Toprağının üzerinde kalsın ki;

Kimselere muhtaç olmadan nafakasını ekip-diktiği toprağın üstünde arasın….

Eskiden olduğu gibi;

Kendi yiyeceklerini kendisi ekip-biçsin…

Kendi ekip-biçtiklerini yesin içsin…

Yani;

Şehirlere sıkıştırılıp ve muhtaç duruma getirilerek ‘aleni dilenci’ durumuna getirilmesin…

İstatistikler diyor ki;

Şu ana kadar ülke genelinde 1 milyon TOKİ evleri yapılmış..

Ve bu 1 milyon evde (ortalama) 5 milyon kişi yaşarmış…

Şimdi bu olayı tersine çevirsek…

Ve naçizane şöyle bir fikir ileri sürsek;

“Siz bu 1 milyon evi köylerde yapsaydınız, şimdi 5 milyon köylü vatandaşımız köyde kalacaktı…

Ve şehrin karmaşasında boğulmayacaktı.”

Bağında-bahçesinde, tarlasında-tabanında çalışacaktı…

Toprağının üzerinde ne kadar emek verirse…

Ne kadar üretirse; ürettiği kadar karşılığını alacaktı…

Ve ne kimselere muhtaç olacaktı;

Nede çöp konteynırından ve pazar yerinden yiyecek toplayacaktı…

İnsan bu cahil aklıyla ister-istemez şöyle düşünesi geliyor;

“Bu ülkenin anlı-şanlı yöneticileri eğer köy okullarını kapatmasaydı, köylü okutmak zorunda olduğu çocuğunun peşinden şehirlere göç etmezdi.”

Ve bu ülkenin ‘akıl küpü’ yöneticileri;

Eğer tarım ürünlerine gereken değeri vermiş olsalardı…

Yani -ileriye dönük- ithal tarım ürünlerinin hesabını yapmasaydı;

Bugün yaban ellerden hormonlu gıdalar satın almazdık…

Ve belki de biz başka ülkelere ‘tarımsal gıdalar’ satardık…

“Acaba” diyorum;

Bu hızlı ulaşım ve iletişim çağında köyler tekrar yaşanır hale getirilse…

Köy okulları yeniden açılıp, eğitim-öğretim hizmeti verse…

Şehre göç eden köylüler tekrar köylerine geri dönmeye teşvik edilse…

Örneğin;

Aynen TOKİ yönteminde olduğu gibi köyde evi olmayanlara yeri bir ev yapılma yoluna gidilse…

Ahırı yıkıldıysa; tamir edilse…

Veya yenisi yapılsa, şehirlerde aç-arık yaşayan köylüler acaba köylerine dönerler mi?

Hani şehre göç eden kadınlar;

Köyde de başına beyaz çemberine takıyor, beline peştamalını bağlıyor…

Yani, şehirde de aynı giysi kültürünü devam ettiriyor…

Üstüne-üstlük birde şehir kültürüne ayak uyduramıyor…

Ve eli-ayağına dolaşıyor!…

Özetlersek…

Demem o ki;

Köylülüğümüzden utanmamalıyız…

Tam tersine gurur duymalıyız…

Hatta benim çok kullandığım bir söz vardır;

“Kökeni köylü olmak; zenginlik ve asalettendir.

Çağına ayak uyduramamaksa rezalettendir.”

Ben son söyleyeceğimi söyledim.

Buyurun şimdi söz sırası sizlerde…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM