YSK, hukuki mi yoksa siyasi mi karar verecek

YSK, hukuki mi yoksa siyasi mi karar verecek

Yerel seçimler yapılalı bir aydan daha fazla zaman geçti. Henüz İstanbul seçimleri ile ilgili belirsizlik sürüyor. Daha doğrusu iktidar ve ortağı tarafından sürdürülüyor!
Kendileri kazanmış olsalardı bunlar yaşanır mıydı?
Asla!.
O zaman kendilerinin de defalarca dile getirdiği şu gerçeği artık net olarak görmeliyiz. İktidar için demokrasi bir ‘araç’ , seçim ve sandık ise O ‘araç’ için vardır.
Meşruiyet kazanma amaçlıdır.
‘Bak halk bizi seçti’ demek içindir.
Nasıl seçti, hangi seçim hileleri ile seçildiniz? Soruları ise yanıtsızdır.
Aslında pek çok kişi tarafından da bu soruların yanıtı biliniyor. Örneğin referandumda, oy kullanma saatinin bitimine kısa bir süre kala alınan “mühürsüz oylar da geçerlidir” kararı çok şey ifade etmektedir.
Bu ‘ucube sisteme’ gidişin yolu o karar ile açılmıştır.
Kararlarına itiraz edilemeyen YSK’ya son anda el yazısı ile verilen alel acele bir dilekçe ve o dilekçe üzerine YSK’ nın aldığı bu kararın ne gibi sonuçlara yol açtığı ortadadır.
Daha önce de ‘trafolara kedilerin girmesi’ olayı da henüz belleklerdedir.
O seçimler de şaibe ile kazanılmıştır.
Sandık ‘amaç’ için ‘araç’ olarak kullanılmıştır. Muhalefetin itirazları da bir sonuç vermemiştir.
YSK, bu itirazlarda ‘amaca’ hizmet etmiştir.
24 Haziran gecesi ne yaşandığı konusunda da kamuoyunun kafası net değildir. AA üzerinden yapılan seçim sonuçları manipülasyonunu bir kenara bırakalım.
O gece hiçbir liderin tek cümlelik de olsa açıklama yap(a)maması nedendir?
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, bugün de eleştirilen o geceyi yönetememe sorunlarının nedeni nelerdir?
Şimdilik bu konularda sadece tahminler var. Hangi güç devrede idi, ileri de yazılacaktır. Bizler de öğrenmiş olacağız.
Fakat referandumda olduğu gibi o gece de ‘Atı alan Üsküdar’ı geçmiş’ oldu!
Ancak 31 Mart yerel seçimlerinde, ilk defa atı alan Üsküdar’ı geçemedi! Sanırım daha önce görevden alınan belediye başkanları için söylenen “metal yorgunluk” gerekçesi tüm iktidarı sardı!
‘Metal yorgunu’ iktidar, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Aydın, Muğla, Eskişehir, Hatay, Tekirdağ gibi büyükşehirleri kaybetti.
Fakat en çok da İstanbul’un kaybı ‘metal yorgunu’ iktidarı şoka uğrattığı görülüyor.
Yapılan açıklamalar gösteriyor ki;
İstanbul, hem kendileri için hem de yandaş şirketler ve vakıflar için ‘beslenme alanı’ imiş. Bundandır bir aydır seçim tartışmaları İstanbul üzerinden devam ettiriliyor.
YSK üzerine baskılar yapılıyor.
YSK üyelerinden adeta görev uzatmanın diyeti isteniyor.
Aslında YSK’ya diyet borcu olan iktidarın kendisidir. Gerek ‘kedilerin trafoya girmesine’ göz yumduğu için, gerek “mühürsüz oylar geçerlidir” kararı aldığı için ve diğer seçim destekleri için iktidarın YSK’ya diyet borcu vardır.
Görev uzatma ile de o borç ödenmiştir!
Şimdi İstanbul seçimleri için iktidarın yaptığı ve hukuken geçerliliği de olmayan itirazlar konusunda, adeta iktidar ile YSK arasında ‘istikşafı görüşmeler’ yapılıyor görüntüsü var. İstanbul gibi bir ‘beslenme’ alanı ellerinden gitsin istenmiyor!
YSK’dan hukuki değil, siyasi karar vermesi isteniyor.
Bir aydan fazla süren sıkıntının nedeni de budur.
Anayasamızda ‘hukuk devleti’ olduğumuz yazar. “Bağımsız ve tarafsız” yargıdan bahseder…
Haftaya YSK kararını verecek. Bakalım karar hukuki mi olacak yoksa siyasi mi?
Göreceğiz…
***
CHP lideri Kılıçdaroğlu’na Çubuk ilçesinde şehit cenazesinde yapılan linç girişimi ile ilgili yeni bir bilgi daha geldi.
O linç girişimi sırasında yumruk atan ve iktidar partisinin kimi mensupları tarafından adeta kahramanlaştırılan ve ‘Osman Amca’ denilen Osman Sarıgün, Çubuk Savcılığınca önce ‘terör’ suçlaması ile gözaltına alındığı ve kısa sürede ‘adli kontrol’ şartıyla serbest bırakıldığı biliniyor.
Çubuk Cumhuriyet Savcısının ise daha önce Ensar Vakfı Ankara Şube Başkanı olduğu ve avukatlıktan savcılığa geçtiği ise yeni ortaya çıktı.
İlginç değil mi?
Bir ilginçlik de TBMM’de yaşandı.
Linç girişimi ile ilgili verilen ‘Meclis Araştırması’ önergesi AKP ve MHP oyları ile reddedildi..
Cumhur İttifakının iki partisi olay tüm yönleriyle açığa çıksın istemediler.
Neden acaba?

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?