Burada başlıyor aslında çoğu şey. Değişen ruhlar, düşünceler, planlar… Hepsi burada başlıyor aslında. Pekı burası neresi? Üniversite… Girişimcilik tam anlamıyla burada karşımıza çıkıyor aslında. Hangi ülkede hangi ilde olduğunun bir önemi yok. Herhangi bir üniversite kapısından içeri girdiğin an hayatında çoğu şeyin değiştiğini anlıyor insan. Kalem tutuşu bile değişiyor zamanla.

Üniversite de girişimci olmak başka bir şey, başka bir cesaret, başka bir duygu. Yapamam dediği şeyleri yapıyor insan beceremem dediği işler de başrol de oluyor. Ve aslında insan bu işe başlayınca yürümeyi öğreniyor. Kendi ayakları üzerinde dimdik durmayı öğreniyor. Mesela ben. Ben ve benim üniversitede ki ilk günlerim, çekingen davranışlarım, korkak adımlarım ve endişeli gözlerim. Ama simdi bunların hiçbirinden eser yok. Cünkü artık girişimci bir üniversite öğrencisiyim.. Ve burada en önemlisi kimse birdenbire böyle olmuyor. Önce içi girişimci olacak olacak insanın. Bir şeyleri yapmak isteyecek sonra biri çıkacak karşısına bu işin tam ortasına koyacak onu. O kişiyi bulmak önemlidir. İşte bende tam bu sırada Osman hocamı buldum. Bana bu satırları yazma cesareti verdiği için sayın Osman Sirkeci hocama sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Ne kadar yakışıyor bu iki kelime birbirine. Üniversite ve girişimcilik. Üniversitede girişimci olmak gibisi yok. Girişimci olup üniversiteli olmakta apayrı bir dünya. Artık ufak sıraları geride bıraktığımıza göre şimdikilerin fazlasıyla hakkını vermemiz lazım. Bizlerin herkesten bir farkının olması lazım bunun içinde üniversiteli olmamızın yanında girişimci de olmalıyız. Farkı ancak bu şekilde yaratabiliriz. Girişim ruhu olan insanlar, girişimci olmak isteyen arkadaşlar içinizdeki bu duyguyu kaybetmeden,bu duyguyu en iyi sergileyebileceğiniz yer olan üniversitelerde buluşmak üzere…