TONGUÇ BABA GİDELİ 59 YIL OLDU DÖNMEYİNCE EĞİTİM DİBE VURDU

TONGUÇ BABA GİDELİ 59 YIL OLDU DÖNMEYİNCE EĞİTİM DİBE VURDU

Bugün: 23 Haziran
Bugün; İstanbul da Belediyeye ‘başkan’ seçimi yapılıyor…
Sonuç ne olacak henüz bilmiyoruz.
Al takke-ver külah olacak mı; onuda bilmiyoruz!
Şimdilik bekleyip duruyoruz…

Ancak mademki bugünün sonu nasıl bitecek belli değil…
O zaman bizde tarihin takvim yapraklarını açalım..
23 Haziran günü neler olmuş, hangi olaylar yaşanmış bakalım.

Yıl: 1960
Günlerde 23 Haziran…
Eğitimin Tonguç babası bugün aramızdan ayrılıyor…
Bu dünyaya elveda deyip, öteki dünyaya yolculuğun başlatıyor.

Eğitimci Tonguç babada mı kim?
Tanımayanlar için hemen söyleyelim;

17 Nisan 1940’da Köy Enstitülerinin kurucularından…
Hani şu köy çocuklarını birer-birer topladıktan sonra bilimin ışığı ile şarj ettikten sonra 40 bin köye 40 bin umut aşılayan köy çocuklarının Tonguç babası…

Eğitim-üretim için olmalı diyen…
Öğretilen teorileri pratikle süsleyen…
Duvar örmesini, süt sağmasını,
Keman çalmasını,
Balık tutmasını,
Hastalara şırınga yapmasını,
Fenni arı kovanlarından bal sağmasını öğreten Tonguç Baba…

Nüfus kayıtlarında adı her ne kadar İsmail Hakkı Tonguç olarak kayıt altına alsa da…
Öğrencilerin her derdine deva olduğu için öğrencilerin kendisine ‘Tonguç Baba’ olarak hitap ettiği ve Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç, 23 Haziran 160 günü aramızdan ayrıldı…
Ve bir daha geri dönmedi…

Aramızdan ayrılalı tam 59 yıl oldu…
Ve bu zaman dilimi içerisinde ise eğitimin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi dersek pek de abartmış olmayız…

Çünkü onlar ve onların yetiştirdikleri aramızdan birer birer ayrılıp bu dünyaya veda ettiler…
Ve onların ayrılışını ve yokluğunu fırsat bilenler ise haftada-bir eğitim sistemi değişikliği yaparak eğitimin içine ettiler!

Durun en iyisi ben ağzımı daha fazla bozmadan sözü şairimiz Bedri Rahmi Eyüpoğlu’na bırakayım…
Bakalım o ne diyecek bu konuda?
Buyurun birlikte okuyalım;

“Şu dağın başında bir top gül vardı
Eşi görülmemiş bir top gül katmer katmer açardı
Kırk bin köyde kırk bin umut
Kırk bin köyde kırk bin tomurcuk
Kırk bin adet meyveye vurmuş fidan
Köy okullarımıza nasıl kıydılar kahpece anlatamam
Hey gidi mangal yürekli Tonguç baba
Köy okullarımızı kilim misali ilmik ilmik ören
Adını kaç aydın koydu acaba
Mangal yürekli Tonguç baba
Sana Anadolu’mun her yanından
Kekik kokan keklik kokan Cevat Şakir işi
Kınından çekilen kılıç gibi bir merhaba
Bir mangal yürekli Tonguç Baba yetmedi bre şahin aman
Bir Tonguç Baba daha.”
———-
Bir Tonguç baba daha gelir mi, gelmez mi onu bilemem ama;
Şairimiz bu dizeleri yazdığı tarihlerde ‘karanlıkları aydınlatma felsefesiyle’ yetiştirilen Köy Enstitüleri ve Öğretmen Okullarının kapılarına kilit vurulmuştu ama…
Köylerdeki okullar ‘taşımalı eğitim sistemine’ ve daha sonrada hepten ortadan kaldırılmamıştı…
Yani daha açık bir ifadeyle okullar kapatılınca, şehirlere henüz akın akın göç başlamamıştı…

Eeeeeee!
Ne denebilir ki?
Alan memnun, satan memnun!
Bize de onların yarattığı öykünün tantanasını yapmak düşüyor.

Son söz;
Köy Enstitülerinin kurucusu ve öğrencilerin ‘Tonguç Baba’ diye hitap ettikleri İsmail Hakkı Tonguç aramızdan ayrıları tam 59 yıl oldu…
Işıklar içinde uyusun…
Eğitim felsefesi bizlere ışık ve pusula olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?