SURİYELİ BABAYİĞİT NE DİYOR? “KAFA KESECEĞİNİ” SÖYLÜYOR

SURİYELİ BABAYİĞİT NE DİYOR? “KAFA KESECEĞİNİ” SÖYLÜYOR

Hey Allah’ım bizler ne günah işledik?
Bizler ne günah işledik de, bugünler kaldık!
Durup-dururken bu Suriye sorununa nasıl bulaştık?
Kısacası biz bu belayı başımıza nasıl sardık?
***
Lütfen yazıyı okumadan önce görselde paylaştığım fotoğrafa bir kez daha bakın…
Şu mikrofonu tutarak konuşan IŞİD sakallı ve suratından öfke saçarak konuşan gence ne olur bir kez daha bakıverin…

Baktınız değil mi?
Boy-pos yerinde…
Taşı sıksa suyunu çıkaracak kadar kuvvetli ve enerji dolu…
24 yaşında olduğunu ve Türkiye’ye 6 yıl önce geldiğini söylüyor.
Demek ki bu hesaba göre 18 yaşında kaçmış ülkesinden…

Yani bizimkiler bizimkiler askere giderken onlar bu tarafa kaçmış.
Bizimkiler sınır boylarında onların vatanını savunurken, onların yerine yaralanıp, şehit olurken; onlar burada keyif çatıp, nereye saldıracağını şaşırıyor!

Ve bu IŞİD suratlı Suriyeli Bursa’da bir televizyon muhabirinin uzattığı mikrofona ve sesini var gücüyle yükselterek (her kimi kastediyorsa) “kafa keseceğim” diye haykırıyor…

Etrafında bulunanlar her ne kadar kendisini uyararak; “Yahu kardeşim sen bu ülkede kimin kafasını keseceksin” gibi uyarı ifadeleri kullanılsa da o ezberini hiç bozmamış bir şekilde yine;
“Ben kafa keseceğim” diyor…

Ve o tam bunları söylediği aynı gün içerisinde televizyonlar şu haberi veriyor;
“Türkiye-İran sınırında güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada 3 asker şehit oldu, 5 asker yaralandı.”

Mikrofonlara “kafa keseceğim” diye bangır bangır bağıran bu Suriyeli babayiğit 6 yıl önce geldiği Türkiye de “Ekmek elden, su gölden.” misali “Bağ ile bostan-yan gel yat Osman” gibi yaşayan bu -taşı sıksa suyunu çıkaracak- olan Suriyeli babayiğitler hiçbir işe yaramadıkları gibi Türkiye coğrafyasının dört-bir yanına dağılmış durumdalar…
Ve bu asalaklar’dan en küçük bir ilde bile en az 6 bin-10 bin kişi var…
*** *** ***
İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan Mesut Yağız, gürültü yaptıkları için uyardığı Suriyeliler tarafından saldırıya uğruyor ve oğlu Fatih Yağız ile birlikte bıçak darbeleriyle yaralanıyor iyi mi?

Vallahi iyi midir, kötü müdür onu pek bilemem ama…
Çok iyi bildiğimi sandığım bir özdeyiş var ki; o da şudur;
“Dağdan gelen, bağdakini kovar”
Yeter ki ayağını bir kere yer etmesin!
Tıpkı bir türlü bitip tükenmeyen şu Filistin-İsrail sorunları gibi…
***
Suriyeli babayiğit iştahlı iştahlı ve korkusuzca “kafa Keseceğim” diyor…
Ve benim aklıma birdenbire IŞİD’ciler geliyor…
Hizbullahçılar ve Hizbul-Tahrir Örgütü geliveriyor…

Bu babayiğit Suriyeli “kafa keseceğim” dediği saatlerde Türkiye İran sınırında öldürülen genç askerlerden; Bozüyüklü Çavuş Demir’i kimlerin öldürdüğü üzerinde düşünmeye çalışıyorum…

Suriyeli siyah sakallı sırık “Kafa keseceğim” dediğinde…
Birdenbire aynı gün musalla taşında yatan şehit Seyfettin Aktaş’ı kimin öldürdüğünü ve öldürebileceğini düşünüyorum…

Büyük bir öz güven içinde “Kafa keseceğim” diye Suriyelinin bu kin dolu demecini dinleyince; aynı gün şehit olan Uzman Çavuş Yasin Çubuk’un Afyonkarahisar-Şuhut ilçesinde oturan ailesinin bu acıya nasıl katlandığını düşünüyorum…

Başka neler mi düşünüyorum?
Bu 24 yaşında ve iki metre boyundaki Suriyeli babayiğit genç; “Kafa keseceğim” dediğinde birdenbire aklıma Cumhuriyet gazetesinden Kadri Gürsel’in, savcının çağrısına uyarak tıpış tıpış gitmesi ve bileklerine kelepçe takılarak şov yapılması aklıma geliyor…

Yeniçağ Gazete yazarı Yavuz Selim Demirağ’ı öldüresiye dövüp ve başını gözünü yaran faillerin ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmalarına kafa takıyorum…

Ve aynı şekilde yine gazeteci Sabahattin Önkibar’ın da aynı akıbete uğrayıp, onu dövenlerin serbest bırakılmasına da canım sıkılıyor…

Ha birde Amerikan vatandaşı olup NASA Görevlisi ve aynı zamanda FETO mensubu olduğu söylenen, ancak Amerikan Başkanı Trump ile bizim Başkanımız sayın R. Tayyip Erdoğan’ın görüşmesiyle serbest bırakılan Serkan GÖLGE isimli birisi daha var ama bu konu bizi aşıyor…
Yani iki büyük lider arasında yapılan Serkan Gölge meselesinde bizlere ‘gölge etmek’ yakışmaz!
*** *** ***
Üç-beş cümleyle özetleyerek sonlandıracak olursak;
Bugün ülkemizde ‘kutsal konuklarımız’ olarak ikamet eten 4,5 milyon Suriyeliden kaç kişi 20 yaş ile 30 yaş arası onu bilemem.
En az 500 bin kişi vardır diye düşünüyorum…
Ve acaba diyorum;
“Bunları nasıl olsa biz bedavadan besliyoruz”
Acaba bunlardan yeni bir ‘Askeri Ordu mu’ kursak ne yapsak?
Yani daha açık bir ifadeyle “onları eğiterek;
Yurt sevgisi aşılayıp, tekrar gerisin-geri ülkelerine mi göndersek nasıl olur acaba?

‘Kafa kesiciler’ çoğalmadan bunu düşünsek iyi olur gibi geliyor bana…
Yoksa iş-işten geçtikten sonra ah’lamanın- vah’lamanın yararı yok…
Yine de siz bilirsiniz…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?