Siyasetçinin dili ve kini üzerine…

Siyasetçinin dili ve kini üzerine…

İktidar partisinin Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Ekrem İmamoğlu üzerinden Trabzonlulara öyle bir ima da bulundu ki, kabulü mümkün değil.
Günlerdir medyada bu konu üzerinde tartışmalar sürüyor.
Tevfik Göksu aynı zamanda İBB Meclisi AKP Grup Başkanvekili olarak da görev yapıyor. İmamoğlu’nun, İBB Başkanlığı döneminde de tavrı ve konuşmaları ile dikkat çekmişti.
Dili sivri, kini belli bir siyasetçi görüntüsü çiziyordu…
Son sözleri ile aynı zamanda ırkçı bir siyasetçi olduğunu da göstermiş oldu.
Bu sözleri katıldığı bir iftar sofrasında yapmış olması da ayrıca dikkate değerdir. Nedense iktidar temsilcileri; iftar sofralarını, yaptıkları konuşmalar ile iftira sofralarına çevirmektedirler.
Bu aynı zamanda siyasal İslamcı tavra da örnektir.
Şimdi Tevfik Göksu’ya şu soruyu sorabiliriz.
Ekrem İmamoğlu şayet Trabzonlu değil de Rizeli olmuş olsaydı “nereli” diye yine oradakilere sinsice bir soru sorabilir miydiniz?
Elbette soramayacaktınız.
O zaman baltayı taşa vurmuş olurdunuz.
“İmamoğlu nereli?” sorusu bilinçli bir sorudur. Ve bilinçaltının dışa vurumudur.
Geçmişte İzmir için “Gâvur İzmir” denilmesi hangi bilinçaltının yansıması ise, Tevfik Göksu’nun sorusu da benzer bir yansımadır.
Trabzon 1461 tarihinde Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmiştir.
Bu fetih ile Rum – Pontus Devleti yıkılmış ve tarihe karışmıştır. Fetih sonrasında da Türkleştirilmiştir. Müslümanlaştırılmıştır.
Çepni Türkmen boyları bu amaçla bölgeye yerleştirilmiştir.

Yunanlılarda, “Küçük Asya” konusunda, Pontusculuk konusunda çeşitli niyetler taşıyanlar olabilir. İstanbul’a ‘Konstantinopolis’ deme cüreti gösterenler de olabilir.
Yunan gazetesini referans göstererek İmamoğlu’na eleştiri getirmek, onun üzerinden bir şehri yaftalamak amaçlı “nereli” sorusunu sormak, şiddetle kınanacak bir tavırdır.
Bu tavır aynı zamanda ulus devlet yapımıza karşı bir saldırıdır da…
Emperyalist merkezlerin çok arzu ettiği, ‘çok dilli, çok kültürlü Türkiye’ planına hizmet etmektir.
Yunan şoven milliyetçilerinin ekmeğine yağ sürmektir.
Tevfik Göks u’nun bu sözlerinin zamanlaması da önemlidir.
19 Mayıs 1919’un 100. Yılındayız.
Milli Mücadeleyi başlatmak amacıyla Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasının üzerinden 100 yıl geçti. O yıllarda;
Samsun ve çevresinde emperyalist merkezler neyi destekliyordu?
Elbette ki Paris’te dile getirilen Pontusculuğu…
Bölgede 40 civarında Rum çete bu amaçla görev yapıyordu.
Wilson İlkelerinde dile getirilen ‘nüfus çoğunluğuna göre egemenlik’ anlayışından cesaret alarak, Türk nüfusu bölgeden uzaklaştırmak ve nüfus çoğunluğuna sahip olmak istiyorlardı.
Kurtuluş Savaşını, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde kazanarak bu tehlikeyi yok ettik.
Sevr planlarını çöpe attık.
Lozan’ı imzalattık ve Türkiye Cumhuriyeti ulus devletini kurduk.
Bu bağımsızlık mücadelesinde; bölgede ki milli cemiyetlerin katkısı da oldukça önemlidir.
Trabzon ‘da da milli cemiyetler önemli görevler yapmışlardır.
Prof. Dr. Sabahattin Özel ‘in Türk Tarih Kurumu’nca basılan “Milli Mücadele’de Trabzon” adlı kitap o günleri anlatmaktadır.
Osman Ağa o süreçte vardır.
Hüseyin Avni Alpaslan o süreçte vardır.
Kongrelerde Trabzon delegeleri vardır.
‘Takalar’ ve o takaların kaptanlarının kahramanlıkları Nazım Hikmet’in “Kurtuluş Savaşı Destanı” şiirine konu olmuştur.
Ve Ekrem İmamoğlu’nun dedesi ‘gazilik madalyası’ sahibidir.
Tarih bilincinden uzak olan Tevfik Göksu’ya; o dönemde Karadeniz halkının mücadelesini anlatan kitaplardan bir takım göndermek gerekiyor!
19 Mayıs 1919’un anlamını kavratmak gerekiyor.
Dilini düzeltmesi,
Kinini yok etmesi gerekiyor.
Emperyalist merkezlerin yeni Sevr planlarına hizmet eden söylemlerden de vaz geçmesi gerekiyor.
Söylediği gibi ‘plan büyüktür.’
O ‘planın’ değirmenine su taşımamalıdır.
Sadece o mu?
Pek çok siyasetçi ve gazeteci dilini düzeltmeli, kinini yok etmelidir.
“Türkiye İttifakı” samimi olarak isteniyorsa öncelikle bu gereklidir.
Aksi her adım, ulus devlet anlayışına ve ulusal birliğimize zarar verir.
Lütfen 19 Mayıs 1919 bilincine sahip olalım. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine kararlılıkla sahip çıkalım.
Bu coğrafya da en çok buna ihtiyacımız vardır.
***
Halkımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?