Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bugünkü sayfa sohbetimizde sizlere -fırından yeni çıkmış ekmek gibi- taptaze ve mısralarında buram-buram duygusallık kokan bir şiir kitabından söz etmek istiyorum…

Kitabın adı:GÖNÜL SIZILARIM
Yazarı: Gönül AYDIN
Yayınladığı tarih: Mart 2019
Yayın-Evi: Sakarya Matbaacılık-Trabzon

“Kan kusa kusa yaşamayı öğretiyor hayat
Her parçam lime lime bir yere dağılmış olsa da
Küllerde ateş, enkazlarda yaşam arıyor insan
Ölüm sessiz bir çığlık kulaklarımda
Her şeye direniyorum
Gecelerden uykularımı çalan anılarıma…

Bir gün bana da doğacak güneş
Bana da dönecek yüzünü
Yaralarıma tuz basanlara inat
Yenilmeyeceğim hayat sana…”

Dizelerinde duygularını böyle dile getiriyor ‘Gönül Sızılarım’ isimli kitabın yazarı Gönül AYDIN…

Yüreğinde uzun süre saklamaya çalıştığı duygularını saklamakta zorlanınca…
Birikmiş duygusal dertlerini, sorunlarını herkes gibi sesli-sesli ve bağıra-çağıra anlatamayınca…
‘Yalnızlığının Odasını’ çekilerek, ak sayfalara anlatmak istemiş duygusal yolculuğunu!

Peki kim bu ‘Gönül Sırlarım’ isimli şiir kitabının yazarı Gönül Aydın?
Giresun Merkez Akçalı köyünden…
Hekim bir babayla ve Sağlıkçı bir annenin kızı…
Gençliğinin yarıdan çoğu Almanya’da geçirmiş ve fakat ülkesini asla ‘pas’ geçmeyecek kadar ‘öz vatanına sevdalı’ bir kişilik…

Ben kendisini yaklaşık bundan beş yıl önce Dereli İlçesi Konuklu Köyünde -Siyanürle Altın Aramak isteyenlere- karşı yaptığımız eylem sırasında tanıştım…
İyi ki de tanışmışım…

Nasıl “iyi ki de tanışmışım” demem birader?
Gönül Aydın, duygularını ve duyarlılığını sadece ‘insan sevgisi’ ve ‘insanlık ilişkileri’ üzerine kurgulamamış…

Sözünü etmeye çalıştığım şair Gönül Aydın, hiçbir cins, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm insanlığın kardeşlik ve barış içerisinde yaşamasını istediği gibi, yaşadığımız dünyanın paydaşları olan diğer canlılar dünyasının da ‘dünyalarının’ bozulmaması için direnen ve savaş veren bir kimliğe sahip bir kişi…

Ve bu felsefeyi her şeyden çok önemsediği içindir ki; nerede bir ‘doğa katliamı’ yapan varsa; Gönül Aydın, en önde koşanların başında gelmektedir…
Yani diğer bir ifadeyle;
Çevrecidir…
Doğa sevicidir..
Eko-dengecidir…
Kısacası -anaç- duygularını asla terk etmeyen bir annedir..

Tevazuyu elden bırakmayan bir yapıya sahip olduğu gibi aynı zamanda ‘öz-eleştiri’ yapmayı erdemlik sayan bir kimliğe sahiptir şairimiz Gönül Aydın…

Her kim onun yüreğinde derin yaralar açsa da…
Her kim ki onu acımasız bir şekilde saldırı da bulunup incitse de!
O hanımefendiliğinden asla ödün vermez…
Söyleyeceklerini asla ve asla yüksek sesle söylemez!
Ve söyleyeceklerini ancak dizelerine dökerek şöyle der;

“Bir hataydı
Sevmek gibi büyük bir işe kalktım
Özrümü kabul et, haddimi aştım
Batık bir gemi, yıkılmış bina
Talan olmuş bağrımda gül vermeye kalktım
Affet hataydı, seni sevmeye kalktım
Kalbime söz anlatamadım
Sevmek gibi büyük bir işe kalktım.”

Hani çok akıcı bir dille yazılan ve sürükleyici olan kitaplar için;
“Bir solukta okudum” derler ya…
Hiç abartmadan söyleyebilirim ki;
Bende Gönül Aydın’ın ‘Gönül Sızılarım’ isimli kitabını bir solukta okuduğumu söyleyebilirim…

Beynine, eline ve yüreğine sağlık Gönül Aydın…
Birbirinden güzel şiirlerini okudukça dinlendim…
Gündelik yorgunluğumu senin o güzel dizelerin’le giderdim…

Uzun sözün özü;
‘Gönül Sızılarım’ isimli kitabındaki bütün şiirlerin severek okudum…
Ve beğendim…
Çok sevdim…
Ve onun içinde sohbetimizi yine senin bir şiirinle bitirmeye karar verdim;

“Ben veda etmeyi sevmem
“Hoşça kal, çiçeğim”
Kim bilir, belki yine bir mevsimin ortasında kesişir yolumuz.
Ben kızgın, sen umursamaz.

Mevsimine küsmüş hazan çiçeği
Nasipsiz baharlar kışa döndü
Eğme başını, bak semaya
Güneşin önüne bulut yürüdü.

Yağmur yağmur dökmesin gözlerin hüzün
Kan ağlasan değişmez yazın
Bir salada okunur adın
Keyfini çıkar kalan zamanın
Nasıl yaşarsan yaşa, bilinmez acın.”

Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Sağlıcakla kalın,
Sakına sakın;
Şiirsiz ve sanatsız yaşamayın…