Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ÖRGÜTLÜ YÜRÜYEN ÖĞRETMENLER FATURASINI ÖDEYEREK YÜRÜDÜLER
  • 0
  • 168
  • 22 Kasım 2020 Pazar
  • +
  • -

Dövüldüler…

Sürüldüler…

Öldürüldüler…

Tutuklandılar…

Açığa alındılar…

Vatandaşlıktan çıkarıldılar..

Karanlık köşelerde bıçaklandılar….

Kısacası, inançlarının faturasını ödediler;

Ve muhannetinden-muktedirine kadar kimseye borçlu kalmadılar!

Diyeceksiniz ki;

“Anayasalarımız da ve toplumsal sözleşmelerimizde örgütlü olmak, mesleki örgütler kurmak yasak mıdır ki; bu kadar fazla fatura ödedi öğretmen birlikteliği ve dayanışması kuranlar?” gibi buna benzer sorular geliyorsa aklınıza, hemen yanıtlayalım…

Sizlerin de düşündüğü gibi;

“Yasalarımızda ve yönergelerimizde ‘mesleki dernekler’ kurmak ve İş-kollarında sendika kurma hakkı var olmasına varda..”

Aması var işte…

Şöyle ki;

Öğretmen örgütleri vardır;

Mesleki dayanışmayı, özlük haklarını gündemde tutmayı hedeflediği gibi, birlikte yaşadığı horlanıp-dışlanan halkının, sömürülen işçinin, emekçinin yanında durmayı da ilkeleri arasında sayar…

Öğretmen örgütleri vardır;

Salt ‘karşıt düşünceye’ muhalefet olsun diye kurulur…

Ve yetmezmiş gibi; horlanan ve emeği sömürülerek baskı altında tutulanların yanında değil de, salt bir ‘koltuk’ uğruna veya ‘aferin’ alabilmek için güçlülerin ve muktedirlerin yanında yer alan Öğretmen örgütleri de vardır…

Ancak, bu tür ‘örgütler ve sendikalar’ bizim konumuzun dışındadır.

Yani; az sonra Osmanlıdan-günümüze kadar sıralayarak anlatmaya çalışacağım Öğretmen Örgütlerinin içinde bunlar yer almamaktadır.

Sevgili dostlar;

1900 yılından bu yana -emekten yana olan- eğitim emekçileri şu ‘Dernekleri ve Örgütlenmeleri’ yapmışlardır…

Eğitim emekçilerinin ilk öğretmen örgütü; Darülfünun ve Darülmuallimin mezunları tarafından 1906 yılında kurulmuştur..

Yine aynı yıl bu cemiyetle birlikte…

Ve muallim Zeki Bey’in öncülüğünde;

‘Muhafaza-i Hukuk-u Muallimin Cemiyeti kurulmuştur.

1909 yılında ‘Harekat Ordusunun’ İstanbul’a girince tutuklanmıştır.

Zeki Beyin tutuklanmasıyla öğretmenler o sıralar dağılır…

Ancak aradan çok zaman geçmeden Mustafa Suphi’nin ve Ethem Nejat’ın öncülüğünde ‘Maarif ve Teavün-ü Muallimin Cemiyeti’ kurulur..

1914 yılında Mustafa Necat ve Cevat Dursunoğlu isimli eğitimcilerin öncülüğünde; Muallimin Cemiyeti kurulur…

Ki, bu öğretmenler örgütü 15 Mayıs 1919 yılında Yunanlıların İzmir’e çıkmasını protesto etmek için 22 Mayıs’ta Sultanahmet Meydanında ilk anti-emperyalist mitingi düzenleyen öğretmenler örgütüdür…

Yıl; 1921

Yani; denize düşenin yılana sarıldığı yıllar…

7 Mayıs 1921 yılında -emekten ve özgürlükten yana- bir öğretmen örgütü daha kurulur…

Adı; Türkiye Muallimler ve Muallimiler Cemiyetidir…

Ve bu kuruluşun içinde, Ankara Kız Öğretmen Okulunda görevli Leman Hanımda kurucular arasındadır…

Ve sözünü ettiğimiz bu Dernek;

Özgürlükten ve emekten yana olan öğretmenleri bir çatı altında topladığı gibi, aynı zamanda toplumu Kuvvayi-Milliye çatısı altında toplanmaya yönelik ‘bildirilerle’ çağrılar yapmıştır…

1945 yılında ‘Türkiye Öğretmen Dernekleri Federasyonu (TÖMF) kurulur…

Ancak bu Öğretmenler Örgütü, 2. Dünya savaşının yarattığı sıcak atmosferden etkilendiği için daha çok ‘lokal’ sohbetleriyle yol alır.

1956 yıllarında da dağılır…

TÖDMF dağıldıktan belli bir süre sonra, Köy Enstitü mezunu öğretmenler öncülüğünde;

Ege Bölgesi Öğretmenler Derneği

Göller Bölgesi Öğretmenler Derneği..

Akdeniz Bölgesi Öğretmenler Derneği..

Anadolu Öğretmenler Derneği gibi dernekler kurulur..

Ve bu ‘Bölge Dernekleri’ 1963 yılında bir araya gelerek KÖDF (Köy Öğretmenleri Derneği Federasyonu) kurulur…

1961 Anayasasının kamu görevlilerine verdiği ‘sendikalaşma’ hakkı ile birlikte 195 yılında TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) kurulur.

TÖS Yolculuğu 12 Mart Darbesiyle son bulur…

Ve baskılar, sisler ortadan kalkınca da; 4 Eylül 1971 yılında ‘Dernek Statüsünde’ Türkiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) kurulur…

Ve bu -faturası fazlasıyla ödenen- yolculuk da 12 Eylül’de yapılan faşist darbeyle son bulur…

Aradan yıllar geçer…

1990 yılında Eğitim-İş (Eğitim İşkolu Kamu Görevlileri Sendikası) kurulur…

Ardından 27 Ocak 1995 yılında EĞİT-SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) kurulur…

Ve bugün öğretmenlerin ‘sendika’ çatısı altında şu isimler altında örgütlenmişlerdir; (üye çoğunluğuna bakılmaksızın sıralıyorum)

EĞİTİM-İŞ (Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası)

EĞİTİM-SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası)

TÜRK-EĞİTİM SEN (Türkiye Eğitim ve Bilem Kültür Sendikası)

EĞİTİM-BİR SEN (Eğitimciler Birliği Sendikası)

TEÇ-SEN (Tüm Eğitim Çalışanlar Sendikası)

EĞİTİM HAK SEN (Eğitim Çalışanları Hak Sendikası)

AND-SEN (Anadolu Eğitim Birliği Çalışanları Sendikası)

ÖZGÜR-EĞİTİM SEN (Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası)

DES (Demokratik Eğitimciler Sendikası)

Gördüğünüz gibi ‘sendikalaşma’ konusunda bir hayli zenginiz…

Yani ‘birleşme ve dayanışma’ konusunda Evvel-Allah elimize su döktürmeyiz…

Yarın bir başka ‘öğretmen’ konulu sohbette buluşmak üzere;

Hoş kalınız…

Hoşça kalınız…

Sağlıkla kalınız…

Sağlıklı kalabilmeniz içinde;

Eğer dışarıda dolaşıyorsanız, maskesiz dolaşmayınız…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM