NEREDEN NEREYE?

NEREDEN NEREYE?

Evimin penceresinden baktığımda karşımda duran kabristanlığın içinde yatan insanlar film şeridi gibi gözümün önün den geçiyor. Çocukluğum, ilk okul yıllarım, meslek lisesi ardından 6 yıl sanayide tornacı, kaynakçı sanatkarlığı ardından, gençliğim , 20 yıl Akköy’e dolmuş işletmeciliği ,10 yılı FINDIK ticareti yapmam nedeniyle insanlarla iç içe geçti.
Bu insanların hepsinden hayata , üretime, insanca yaşamaya, komşu hakkına, dair çok bilgiler aldık. Örnek insanlardı onlar. O insanların hikayelerini dinledim. Toplumda konuşmayı ,iş hayatıyla ilgili nasihatları, dini bilgileri, siyaseti , öğrendiğim insanlar yaşadılar, halen de yaşayanlar var. Biz bu insanlardan geçmişimizi öğrendik. Geleceğimize yön verdik, örnek aldığımız insanların yaşantısını hayatımızda ailemizde yaşamaya çalışarak, 50 yılı geride bırakırken, hepsine minnettarım. İyiki bu insanlarla bir arada yaşamış ,onlarla hasbihal olmuşum.
Bu günlere geldiğimizde gençleri izliyorum. Üretime toplum yaşantısına dair, bir idealleri var mı ? Merak ediyorum.
Benim gibi merak eden Rize’de ilkokul öğretmeni son sınıftaki öğrencilerine kimi örnek aldıklarını, ne olmak istediklerini ,yazılı kağıdının son sorusuna cevap olarak yazmalarını ister.
32 kişilik sınıfın tamamı pop yıldızı hemşerileri Tarkan’ı örnek aldıklarını, O’nun gibi olmak istediklerini yazmaları nereden nereye sürüklendiğimize en uygun cevaptır. Toplum hayatı geçmişiyle, tahsili ile bugün yaşantısının harmanlanmasıyla kişilik oluşturup geleceğe yön verme sanatıdır. Yaşadığımız ortamda gençlerin tercihi örnek eksikliğinden mi kaynaklanıyor? Örneğin Hamidiye Köyü’nden İmam İBRAHİM amca ,bulunduğu her ortamda örnek alınan, dinlenen, fikirlerine, nasihatlarına değer verdiğimiz tahsili ilkokul düzeyinde bir insan . Günümüzde İBRAHİM amca etrafında öğretmen, ilahiyatçı, ticaret erbabı , resmi kurumlar da yöneticilik yapan onlarca insan varken, gençler İBRAHİM amcaya verdiği değeri , orta nesil tahsilli insanlarda bulamaz veya örnek almak istemez. Bu durum gösteriyorki toplumda örnek alınan , insanlar kendi hayatında, yaşantısı ile mükemmeli yaşarsa etrafında örnek kabul görüyor. Bizim eksikliğimiz kendi yaşantımızı çıkar ilişkisine göre kurduğumuzda ,etrafımızda örnek olma özelliğimiz ortadan kalkmakta ,gençler bu sefer ulaşamayacağı örnekleri idol olarak görmekte, bu durum da gerçekleşmeyince toplum yaşantısı erezyona uğramaktadır.
Yaşadığımız topluma bırakacağımız en güzel nimet çıkarsız, sevgi ,saygı ,hoşgörü toplum çıkarlarını, kendi çıkarlarından önde gören bir yaşam tarzını yaşamakta mümkündür. O zaman örnek olursunuz. İyi söylemek, iyi yap demek , kendin yaşamadıkça kabul görüp değer verilmiyor. Camilerde verilen vaaz veren kişinin yaşantısına göre kabul görürken ,siyaseten de söylemleriyle yaşantısı örtüşmeyince toplumda kabul görmüyor. Bu durum da insana verilen değer yaşantısıyla doğru orantılı olarak toplumda kabul görüyor . Gelin iyi olun, iyi yapın doğru söyleyin öğütleri vermek yerine biz bu şekilde yaşayalım ki çevremize gençlere örnek olalım.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?