Ülkenin yığınla biriken sorunları yok sayılmakta ve tek gündem yerel seçimler.
Tüm partiler seçime odaklanmış durumda.
İktidar partisi bu durumdan hoşnut olabilir ancak, muhalefet de aynı yaklaşımda.
Partiler hangi koşullarda, birbirlerine nasıl destek vereceğini konuşmakta.
Gizli ya da açık ittifak mı, ‘kombin modeli’ destek mi…? arayışı başladı.
Anlaşılan o ki, seçime kadar ‘Andersen’den Masallar’ dinlemeye devam edeceğiz.
Ülke sorunları salı günleri yapılan grup toplantılarında anımsanmakta.
Belediye başkan adayları açıklanmaya başlandı.
Daha beş ay önce yapılan seçimlerde milletvekili seçilenler de aday olma yarışında.
Üstelik, milletvekilliğini meslek haline getirenler ilk sıralarda.
Millet vekili, grup başkan vekili, MKYK ve PM üyeleri…adaylık peşinde.
Yeni rejim ile birlikte milletvekilliği etki ve yetkisi azalınca arayış başladı.
Milletvekili seçilene dek neler yaptıklarını tahmin edebiliyoruz.
Sizleri meclise gönderen seçmenlere danışılıyor mu, ya da danıştınız mı?
Bu durumu onlara hakaret, saygısızlık olarak görmüyor musunuz?
Bir çeşit adam yerine koymamak değil mi?
Niçin milletvekili oldunuz? Birkaç ay sabretseydiniz de başkanlığa aday olsaydınız?
Nasıl olsa milletvekilliği cebe koyuldu.
Yeni rejim ile işlevi ve değeri iyice azaldı ve basamak yapmak istenilmekte.
Bu durum eski milletvekilleri için de geçerli.
Reklam panolarında, ‘ben en iyiyim, birikim ve deneyimlerimle şehrime katkıda bulunacağım..’ diye ilan verenler, mecliste başarılı oldum diyebilirler mi?
Diğerlerine söz söyleme hakkımız elbette yok.
Ancak, daha dün meclise girenler ile önceden oralarda bulunan, görevinin parmak kaldırmak olduğunun farkında olanlara asla destek verilmemeli.
Öncelikle, mecliste kaldıkları sürede gösterdikleri başarıyı halka anlatmalı.
Milletvekili siz, belediye başkanı yine siz.
Sizlerden başkası yok ve yazı da senin, tura da.
Seçmene dokunabiliyor musunuz?
Tarla, bağ, sokak, fabrikada var mısınız?
Sizlerden başkasını görmüyor sanki, ‘bulunmaz hint kumaşısınız.’
Şu an milletvekilisin ya da daha önce bu görev yapma avantajın var ya.
Genel merkezin sizleri aday göstermesi için her türlü oyunu oynayacaksın.
Üyelerin katılımı ile yapılacak ön seçim istemezsin.
AKP ve diğer sağ partiler seçmenin düşüncelerini almadan, sonucunu sadece birkaç kişinin bildiği, adına temayül yoklaması denilen uygulama yapabilirler.
Ya CHP’ne ne demeli?
Milletvekilliğini meslek edenler başkanlık sevdasında.
Genel seçimlerde bir kez ön seçim yaptıklarında kendilerini demokrasi kahramanı ilan edenler, bu seçimlerde neden ön seçim yapmadınız?
24 Haziran sonrası demeç ve uygulamalarınız sizler için bozgun oldu.
Genel başkan, parti yönetimi ve M.İnce büyük hayal kırıklığı yaratarak kaybettiler.
Umutsuzluk, kırgın ve kızgınlık devam etmekte.
Ülke yönetimi açısından büyük önem taşıyan yerel seçimler çok iyi değerlendirilmeli.
Seçmenlerin, seçimlerde oy kullanan işçiniz olmadığını bileceksiniz.
Özellikle, mevcut ve emekli milletvekilleri belediye başkanı adayı yapılmamalı.